Fecir | Konular | Kitaplar

Firavun; Kelime Anlamı

Firavun



Firavun; Kelime Anlamı 



 

Zannedildiğinin aksine, "Firavun" özel isim
değil; cins isimdir. Firavun, Mısır'da hüküm süren Amelika krallarına verilen
ünvandır. Türklerin hükümdarlarına hakan, Bizanslıların krallarına kayzer,
İranlılarınkine Kisrâ denildiği gibi, eski Mısırlılar da krallarına firavun
derlerdi. İslâm dil bilginlerine göre "firavun" kelimesi, kibir ve gurur
anlamına gelen "fer'ane" ya da "tefer'ane" kelimesinden gelir. Çoğulu
"ferâine"dir.

Kelimenin bu anlamı nedeniyle kibirlenen,
zulüm yapan kişi için "adam firavunlaştı" anlamında  "tefer'ane'r raculü" 
denir.   Kök   anlamı   dışında   firavun   kelimesinin   sapma  ve saptırma,
bozulma ve başkalarını bozma, zarara girme ve zarara uğratma anlamlarında da
yaygın  bir  kullanılışı vardır. Buna  göre  her  zâlim,  sapkın  ve 
mütekebbir  kişi firavundur. Kur'an da kelimeyi bu yorumu doğrulayacak
biçimde kullanır. Sözgelimi Hz. Yusuf dönemindeki Mısır kralı Firavun olarak
nitelenmezken, Hz. Musa dönemindeki krallar Firavun olarak anılır.

Kelimenin anlamı, diğer bir görüşe göre, güneş
tanrısının oğlu demektir. Eski Mısırlılar güneşe Ra adını vermiş ve ona yüce
tanrı diyerek tapınmışlardır. Mısır inançlarına göre her kral iktidarını Ra ile
olan ilişkisine dayandırır ve kendisini Ra'nın yeryüzündeki temsilcisi olarak
empoze ederdi. Zamanla Ra soyundan geldiğini savunan krallar, kendilerinin de
"Yüce Rab" olduklarını halka kabul ettirmek amacıyla Firavun (güneş tanrısının
oğlu) ünvanını kullanmaya başladılar. Firavun kelimesi, Eski Mısır dilinde
"büyük ev" anlamındaki Per'ao'dan gelmektedir. Kelime, Tevrat'ın Yunanca
tercümesinde Farao olarak karşılanmıştır. Günümüz batı dillerinde ise Pharaoh (İng.),
Pharaon (Fr.) ve Pharo (Alm.) şeklinde kullanılmaktadır. Fir'avn (çoğulu ferâine)
kelimesinin Arapça'ya İbrânîce'den veya Süryânîce'den geçtiği ileri
sürülmektedir.