Fecir | Konular | Kitaplar

Tesadüf Nedir? Bu Kâinat, Tesadüf Eseri Olarak Oluşabilir mi? .

Tesadüf Nedir

Tesadüf Nedir? Bu
Kâinat, Tesadüf Eseri Olarak Oluşabilir mi?

Tesadüf teorisi, hesap
kurallarının hiç biriyle uyuşmayan nizamsız, şuursuz, kendi kendine, rastgele
bir olayın meydana gelmesidir. Oysa Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"O'nun (Allah'ın) yanında
her şey bir mikdar (ölçü) iledir." (Ra'd: 13/8)
"Biz her şeyi bir kadere
(bir ölçü, bir plan ve bir düzene) göre yarattık." (Kamer: 54/49)

"...Şüphesiz Allah her şey
için bir ölçü yaratmıştır." (Talak: 65/3)
Atom sisteminden güneş
sistemine kadar uzay boşluğundaki tüm sayısız yıldız ve galaksilerde bulunan
ince ve hassas nizam, atmosferdeki gazların belli bir oranda bulunuşları,
insanlarla bitki ve hayvan arasındaki şaşmayan gaz alış verişi, özetle, değil
ayrıntılarını bir bir dile getirmek; fihristini vermekten aciz kaldığımız şu
evrende yürürlükte olan baş döndürücü olaylar ve bu olaylara yön veren eşsiz
nizam kendi kendine var olup devam edebilir mi? Evet, insanları hayrete düşüren
bu şaşmaz düzen, ince plan ve hassas nizam, acaba "tesadüf" denilen şuursuz, hiç
bir hesap kuralına tabi olmayan bir rastlantı eseri mi? Yoksa ilmi, kudreti
bütün kainatı kuşatan ezeli, ebedi, her şeye kadir bir yaratıcı tarafından mı
yaratılmıştır?
Tesadüf teorisinin
tutarsızlığını şöyle bir örnekle açıklayalım: "Yeryüzünün çeşitli bitkilerinden
ve eczanenin raflarında bulunan şişelerin içindeki ilaçlardan, eczacı tarafından
hassas terazi, ince hesap ve ölçülerle bir macun, yani bir ilaç hazırlanıyor.
Bir birine katılan ilaçların oranları az bir miktar değiştiği takdirde umulan
etkinin tam tersi görülecektir. Şimdi bir deprem sonucunda, raflar üzerinden
düşüp kırılan şişelerden akıp bir araya toplanarak biri birine karışan
ilaçların, eczacı tarafından belirli oranda terkip edilen macunu, aynı ölçüde
meydana getirmesi mümkün mü? Akılla bunu kabul etmek mümkün değildir. Öyle ise,
ince bir hesap, hassas bir ölçü, şaşmaz bir düzenle yaratılmış şu kainat kör ve
şuursuz bir tesadüf eseri değil; her şeye kadir, alim, muktedir olan Yüce Allah
tarafından yaratılmıştır.
Aritmetik bir gerçektir:
İnsanın cebine koyduğu 1'den 10' a kadar numaralı 10 adet markayı cebinden
sırasıyla çekebilme ihtimali on milyarda birdir. Bu kadar basit bir işlemde
dahi, bir eksiğiyle on milyar yanılma payı olan tesaadüf tanrısı, acaba nasıl
oldu da, nizam ve intizamı zerreden kürreye akıllara durgunluk veren bu evreni
bunca muazzam bir düzen içine sokabildi?
İşin ilginci, evrenin çok
muazzam bir plan dahilinde saat gibi tıkır tıkır işleyişini, bu evren içinde bir
özge evren olan insanın fiziki ve fizikötesi boyutlarının da en az evren kadar
ince hesaplar çerçevesinde yaratılıp yaşatılışını tesadüfle açıklayan
materyalistler, değil şuursuz madde eliyle; şuurlu insan eliyle dahi bir sineğin
yapılamadığını, yapılamayacağını görüp "tesadüf tanrılarını" neden yardıma
çağırmazlar?
"Ey insanlar! Size bir misal
verildi; Şimdi onu dinleyin: Allah'ı bırakıp da yalvardıklarınız, o maksatla
hepsi bir araya gelseler bile, bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir
şey kapsa, onu da geri alamazlar. İsteyen de aciz, kendinden istenen de!" (Hacc,
73).

[1]


[1]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi 103-104. Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.