Fecir | Konular | Kitaplar

ZEBÂNÎ

ZEBÂNÎ



ZEBÂNÎ

 

Cehenneme gidenlerle meşgul olan melek,
cehennemlikleri cehenneme atmaya memur edilen melek, cehennem bekçisi. Çoğulu "zebâniyyûn"dur.
Bu manalardan ayrı olarak polis ve zabıta manalarına da gelmektedir. Cehennem
bekçisi olan zebânîler, azap melekleri diye tavsif edilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm
diliyle zebânî, "Cehennem koruyucusu"dur. Halk inançlarında zebânî karşılığında
"mâlik" kelimesi de kullanılır.

Kur'ân-ı Kerîm'in altı ayrı sûresinde dokuz
âyette[1]
"zebânî" kelimesine atıflar vardır. Kelime açık olarak ve "ez-zebâniyye"
şeklinde yalnız bir âyette[2]
geçmektedir. el-Müddessir, 74/30. âyetinde zebânilerin sayısının 19 olduğu
açıklanmış, onların melek olduğu özellikle belirtilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'deki
"zebânî" kelimesinin atıf şeklinde geçtiği âyet meâllerinin ilgili cümleleri
şöyledir:

"Biz o ateşin bekçiliklerine meleklerden
başkasını memur etmedik" (el-Müddessir:
74/31)

"Ey iman edenler, gerek kendilerinizi, gerek
ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanla taştır. O ateşin
üzerinde iri gövdeli sert tabiatlı melekler vardır..."
(et-Tahrîm: 66/6)

"O küfredenler, ayrı ayrı bölükler halinde
cehenneme sürüldü. Nihayet oraya geldikleri zaman onun kapıları açıldı.
Cehennemin bekçileri onlara şöyle dedi..."
(ez-Zümer, 39/71),

"(Zebânilere); Tutun onu da denilir,
sürükleyerek cehennemin tâ ortasına götürün."
(ed-Duhan: 44/47). Bu meâller dikkatle incelendiğinde el-Müddessir: 31 ve ez-Zümer:
44/71 âyetlerinde zebânilerin "Cehennem bekçileri" ve "Melek" oldukları, et-Tahrîm,
6 âyetinde ise cehennem görevlisi zebânîlerin "Sert tabiatlı melekler" olduğu
açıklanmıştır. Ed-Duhan, 47. âyetinde zebânîlerin "Cehennemlik kişileri
iteleyerek" cehenneme attıklarına atıf vardır. Zebânî kelimesi bir tek âyette,
"Biz de zebânîleri çağırırız" (el-Alak: 96/18) açık olarak geçmektedir.

Müfessirlerin verdikleri bilgilere göre bu
âyette geçen "ez-Zebâniyye" kelimesinin özellikle "İten kimse" anlamına geldiği
anlaşılmaktadır.[3]
Fahruddin er-Râzî "ez-Zebâniyye"yi, "Onlar ehl-i meclis ve ehl-i meşveret olan
azab melekleridir ki, şiddetle tutmak ve atmakla cehennemin işlerine memur
olmuşlardır" şeklinde açıklamıştır. İnsanları şiddetle cehenneme itmeğe muktedir
oldukları için onlara "zebânî" denmiştir.[4]

Kur'an'da cehennemin başında iri gövdeli, sert
tabiatlı, Allah'ın buyruklarına karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan
meleklerin bulunacağı[5]
ifade edilmektedir.



[6]



 

 





[1] ez-Zümer:
39/71, 73; ed-Duhân: 44/47-50; et-Tahrîm: 66/6; el-Mülk: 67/8; el-Müddessir:
74/31; el-Alak: 96/18.





[2] el-Alak:
16/18.





[3]
Mevdûdî, Tefhîmu'l-Kur'ân, İstanbul 1986, 7/176.





[4] Osman
Cilacı, Şâmil İslam Ansiklopedisi: 6/439.





[5] Tahrim:
66/6; Zuhruf: 43/77; Mü'min: 40/49-50; Alak: 96/18.





[6] Ahmet
Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.