Fecir | Konular | Kitaplar

Mescidlerin Sanat ve Mimari Yönü.

Mescidlerin Sanat ve Mimari Yönü



Mescidlerin Sanat ve Mimari Yönü
 
Kalp, insanın merkezi; Kâbe,
arzın merkezi, yeryüzü mescidinin temsilcisi sayılır. Sanatın ve güzelliğin de
etrafa halka halka yayıldığı bir merkez vardır müslümanların medeniyetlerinde.
Bu güzellik merkezleri câmilerdir.
Laik düzenlerde topluma yön
veren tüm kurumlar, beşerî diktaların tekelindedir. Sokakları, meydanları,
okulları, mahkemeleri, meclisleri... dinin düzenlemesine müsâade etmeyen
demokratik, laik ve dine saygılı(!) rejimler, câmilerde bile dinin hâkim
olmasını istemezler. Tümüyle Allah'a ait ve O'nun için olması gereken mescidler,
tâğûtî düzenlerde "Allah'ın evi"nden ziyade "devlet dairesi"ne benzerler.
İslâm'da câmiler sadece namaz
kılınıp "dağılınan" yerler değil; kendisinde devamlı "toplanılan" mekânlardı.
"Câmi", kelimesi, bilindiği gibi "toplayan" demektir; İnsanları açtığı bağrında
toplayıp cemaat haline getiren yerdir cami. Câmi, aynı zamanda bir kıyam
merkezi, savaş yeri, istişâre meclisi, devletin idare edildiği mekân,
yönetenlerle yönetilenlerin yüz yüze görüşüp dertleştikleri, hesaplaştıkları
mahal, bir okul, kimsesizler yurdu, bir huzur evi...dir. Bu kadar işlevi olan
bir merkezin üstünkörü bir yapısının olması beklenemez elbette. Bunca
ihtiyaçlara çözüm getirecek büyüklük ve sağlamlıkta olması gerekir. Binanın
muhkem olması da yeterli değildir. Aynı zamanda güzel de olması lâzımdır.
"Mescidler, Allah için" (72/Cinn, 18) yapılan binalardır. Bu ifade, esas olarak
câminin işlevi, yani içinde yapılacak eylemlerin ihlâslı ibâdet cinsinden
olması, câminin inşâsı ve kullanılmasında Allah rızâsından başka bir amaç
güdülmemesi anlamına gelir. Bununla birlikte "câmilerin Allah için olması" dış
yapıyı da kapsar. Binanın maddî güzellikte ve sanatlı olması gerektiği anlamına
da gelebilir.
Allah için, O'nun adına yapılan
bina, O'na arz ve takdim edileceği için güzel ve îtinâlı, her şeyiyle sanat
eseri olmalıydı; nice müslümanların görüş ve anlayışı buydu. O yüzden câmilerin
merkezlik ettiği bir medeniyet ve sanat anlayışı İslâm'ın ilk dönemlerinden
itibaren kendini göstermeye başladı. Câmilerin sanat ve güzelliğe nasıl
merkezlik ettiğini inceleyelim: