Fecir | Konular | Kitaplar

a) Mimarî Yönden Câmi

a



a) Mimarî Yönden Câmi:
 
Kur'ân-ı Kerim, câmilerin
inşâsında azameti tavsiye eder: "Allah'ın, yükseltilmesine izin verdiği
(emrettiği) evler" (24/Nûr, 36) ifadesi, câmilerin mimarisinde sanatı ortaya
çıkartan en büyük etkendir denilebilir. İnsanın içine huzur veren, kişiye
sonsuzluk ufku açan, mü'mini birlik ve yücelik duyguları içinde huşûa götürmeyi
amaç edinen bir mimarî tarzı... Yüksek kubbesiyle hâfızların güzel seslerine
mikrofonun veremediği ekoyu/yankıyı oluşturduğu gibi, gökkubbe gibi sonsuzluğa
açılan pencere görevi yaparak yüce duyguları galeyana getiren mimari. Kulu mânen
yükselmeye hazırlayan füzeye benzer minâreleri, ezan sesindeki Allah'a dâvet ve
ilâh taslağı tâğutları reddedip onlara meydan okumayı yüksek şerefesinden çok
uzaklara kadar ulaştırma görevi yanında, zarifliği ve ilme irşâdı çağrıştıran
kalem gibi incecik yapısıyla âdetâ şehâdet parmağı vazifesi görmekte ve göklere
yükselmekte.
Müslümanların ortaya koyduğu
güzel sanat eserleri içinde câmiler her dönemde ilk sırayı almıştır. Meselâ
İstanbul'u câmisiz düşünebiliyor musunuz? O güzelim şehrin güzelliğinde
câmilerin katkısını inkâr edebilir misiniz? Selimiye'siz Edirne ve
Süleymaniye'siz İstanbul, mâbedsiz şehir Ankara gibi en kara olmaz mı? Turistik
amaçlı İstanbul tanıtımlarında bile câmisiz bir afiş veya tanıtımın olmadığını
görüyoruz. Câmiler, müslümanların sanat anlayışlarını, tarihî medeniyet
birikimlerini gösteren sanat şaheserleri olduğu gibi, müslümanların tapu senedi
hükmündedir. Şimdi değilse bile tarihin belirli dönemlerinde müslümanların o
topraklardaki hâkimiyetini simgeler. O beldenin "dâru'l-harb"e dönüşmesine isyan
bayrağıdır minâreler.