Fecir | Konular | Kitaplar

MİLLET..

MİLLET

MİLLET

Sözlük anlamında gidilen yol.
Bu anlam yolun niteligini belirtmez, hem doğru, hem de yanlış yolu içine alır.
İslam literatüründe ise din ve şeriat anlamlarını dile getirir. Günümüzde yaygın
biçimde kullanıldığı gibi "aynı topraklar üzerinde yasayan, aynı kökten gelen,
tarih, töre ve dil ortaklığı bulunan insanların tümü" biçiminde tanımlanan ulus
ya da nation kavramlarıyla hiçbir anlam benzerliği taşımaz.
Millet kelimesinin İslam
literatüründeki anlamını Kur'an belirler. Sözgelimi: "Kendini bilmez beyinsizden
başka kim İbrahim'in milletinden yüz çevirir?" (el-Bakara, 2/130). "De ki:
Hayır, biz batılı bırakıp Hakk'a yönelen İbrahim'in milletine uyarız"
(el-Bakara, 2/135), ''De ki: Allah doğru söyledi. Öyleyse Hakk'a yönelen
İbrahim'in milletine tabi olun" (Alu İmran, 3/95) ve "İyilik yaparak kendisini
Allah 'a teslim eden veİIbrahim'in hanif milletine tabi olandan millet
bakimindan daha iyi kim olabilir?" (en-Nisa, 4/125) anlamındaki ayetlerde geçen
millet kelimesi din ve seriat karşılığında kullanılmıştır.
Kelimenin Kur'an'daki
kullanılışından yola çıkan İslam bilginlerine göre millet, din ve şeriat aynı
anlamı dile getirir. Bununla birlikte aynı olgunun farklı yönlerini öne
çıkarırlar. Aynı olgu inanç yönüyle din, amel yönüyle şeriat, bir toplanma
zemini olması yönüyle de millet adını alır. Baska bir deyisle millet, dinin
toplumsal yönünü belirtir. Ne var ki toplumu değil, toplumun üzerinde toplandığı
dini ifade eder. Ünlü hadis izlenerek söylenirse, İslam bir millet, küfür de bir
millettir. Ancak kelimenin bu asıl anlamıyla müslümanlara ya da kafirlere millet
denilemez. Bir dine, millete uyarak bir araya gelen, toplanan insanlara topluluk
anlamında kavim, cemaat, ümmet, ehl-i millet, sahib-i millet denilir.
Millet kelimesi zaman zaman
mecazi anlamda ehl-i millet, sahib-i millet yerine, gerçek anlamdaki millete
uyan insan toplulugu karşılığında da kullanılır. Ama bu kullanılışta da ulus ya
da nation kavramları ile ilişkilendirilemez. Mecazi kullanışta, doğal olarak,
belirleyici öge ulus kavramında olduğu gibi soy, tarih, dil vb. değil, dindir.
Bu nedenle sözgelimi İslam milleti deyimi gerçek anlamıyla İslam dinini, mecazi
anlamıyla da müslüman olan tüm uluslar toplamını ifade eder. Buna karşılık
millet kelimesi ne gerçek, ne de mecazi anlamıyla Arap milleti ya da Türk
milleti biçiminde kullanılamaz. Çünkü Arap ya da Türk adları bir dini değil, bir
soyu belirtir.
Millet kavramı ile ulus
kavramının karıştırılmasına yol açtığı önemli bir yanlışlık da millet ile
ümmetin anlamda, sayılması ya da ümmetin milletten daha genis bir anlamda
düşünülmesidir Topluluk anlamndaki mecazi kullanılışıyla millet, tarihin belli
bir döneminde ortaya çıkan insanları değil, belli bir inanca bağlı tüm insanları
dile getirir. Bu nedenle İslam milleti, yalnız Hz. Peygamber (s.a.s)'e inanan
müslümanları değil, ilk peygamberden bu yana yaşamış tüm müslümanları belirtir.
Oysa ümmet belli bir peygamberin izleyicisi müslümanlara verilen addır.
(Ayrıca bak. Milliyetçilik).
Ahmet ÖZALP