Fecir | Konular | Kitaplar

31) Hablullah

31




31) Hablullah:

 
Allah'ın
ipi, zimmeti anlamındadır. Hablullah tâbiri Kur'ân'da Allah'a izâfe edilerek
yalnız bir yerde[1]
geçmektedir. Habl; ip mânâsınadır. Aynı zamanda bu kelime Allah'a verilen söz,
zimmet, güvenme, ağırlık, ulaşma, ulaştırma ve sebep anlamlarına gelir. Cenâb-ı
Hak, Hz. Peygamber'e birtakım emirler vermekle, Ehl-i Kitaba karşı tavrını
koymasını istemekte ve onlara cevap vermesini emir buyurmaktadır. Sonra Allah
(c.c) mü'minleri ele almakta, onların ehl-i kitab'tan bir gruba uydukları
takdirde tekrar küfre dönebilecekleri tehlikesine dikkat çekmektedir. Söz, ehli
kitabı ve mü'minleri hedef almakta ve neticede, "Hep birlikte Allah'ın ipine
(Kur'an'a, İslâm'a) sımsıkı yapışın, parçalanmayın" (Âl-i İmrân: 3/103)
denilmektedir. Bu âyetten açıkça anlaşılmaktadır ki, "hablullah"tan kasıt;
evvelemirde Kur'ân ve onun teklif ettiği din olan İslâm'dır. İnsanlar ancak
Kur'ân'a ve İslâm'a sımsıkı sarıldıkları takdirde parçalanmaktan uzak
durabilirler.
Dar
bir yolda, bir patikada yürüyen kimsenin ayağının kaymasından korkulur. Ama o
kişi, iki tarafı sâbitleştirilmiş bir ipe (bağa) tutunarak yürürse korkusuzca
yoluna devam eder. İşte aynı şekilde Hakk'ın yolu (sırât-ı müstakîm) da çok ince
bir yoldur. Birçokları o yolda yürürken kayabilirler. Hak yolda yürümek için de
Allah'ın açıklamasına ve O'nun rehberliğine ihtiyaç vardır. Öyleyse burada bağ (habl)
kavramı, din yolunu tâkip ederek kendisiyle amaçlanan yere ulaşmamız imkânını
bahşeden herşey için kullanılır.

"Meğer ki Allah'ın ahdine ve mü'minlerin ahdine sığınmış olsunlar"
(Âl-i İmrân: 3/112) âyetinde geçen "habl", ahd (söz),
bağ olarak tefsir edilmiştir. Çünkü ahd, bağ gibi amaçlanan yere giderken
kişiden korkuyu gidermektedir.[2]



Buradaki (habl) kelimesi bazılarına göre Allah'ın insanlara gönderdiği din
anlamına gelmektedir.[3]
Bundan başka, âyette "hablullah" ile kasdedilen şeyin Kur'ân-ı Kerîm olduğu
birçok müfessir tarafından beyan edilmiştir. Bu müfessirler görüşlerine delil
olarak şu hadîsleri zikrederler:

1- Zeyd b. Erkâm'dan gelen bir rivâyete
göre Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:

"Dikkat edin, ben sizin aranızda iki ağır yük bırakıyorum. Bunların biri
Allah'ın kitâbdır. O, Allah'ın ipidir. Her kim ona tâbi olursa doğru yolda ve
kim de onu terkederse dalâlette (sapıklıkta) olur."[4]



2- Peygamberimiz (s.a.s.) Kur'ân hakkında
şöyle buyurmuştur:

"Bu Kur'an hablullahtır, nurdur ve faydalı bir şifadır. Kendisine yapışanı
korur; ona uyanı kurtuluşa götürür..."[5]



3- Diğer bir rivâyette de yine Kur'ân-ı
Kerîm'in Allah'ın ipi olduğu vurgulanarak şöyle denilmektedir:

"Allah'ın kitâbı (Kur'ân) gökten yere uzatılmış bir iptir, yani hablullahtır."[6]



Zemahşerî, âyetin anlamını, "Allah'a güveniniz de ve O'ndan yardım isteğinizde
bir olunuz, ayrılıp dağılmayınız" veya, "Allah'ın kullarına olan ahdine
sarılmada bir olunuz ki, bu ahd iman ve tâattir" şeklinde tefsir eder. Veya Hz.
Peygamber, "Kur'ân Allah'ın sağlam bir bağıdır" dediği için buradaki
habl'den maksat "Allah'ın kitabıdır, yani Kur'an dır."[7]



Üstad Mevdûdî de hablullah'ı, Allah tarafından belirlenen bir hayat tarzı olarak
ele almakta ve onun sâyesinde insanların Allah'la olan ilişkilerinin sağlam
olacağını ve aynı zamanda onları birbirine bağlayacağını açıklamaktadır.[8]

 

 



[1]
Âl-i İmrân: 3/103.



[2]
Fahreddin er-Razî, Mefatihu'l-Gayb, 8/162.



[3]
Tefsîru'l-Celâleyn.



[4]
Müslim, Fadâilü'l-Ashâb, 37.



[5]
Dârımî, Fezailü'l-Kur'an, 1.



[6]
Ahmed bin Hanbel, II/17, 26.



[7]
Zemahşerî, Keşşâf, I, 191.




[8]
Mevdûdî, Tefhim'ul-Kur'an, I, 218. Dursun Ali Türkmen, Şamil İslâm
Ansiklopedisi: 2/253-254.