Fecir | Konular | Kitaplar

İslâm Âmentüsü ve Hristiyan Amentüsünün Eleştirisi

İslâm Âmentüsü ve Hristiyan Amentüsünün Eleştirisi

İslâm Âmentüsü ve Hristiyan Amentüsünün Eleştirisi:

"Ben Allah'a ve
meleklerine ve kitaplarına ve peygamberlerine ve âhiret gününe ve hayır ve
şerrin hepsinin Allah'tan geldiğine iman ettim." Kur'ân-ı Kerim'in değişik
âyetlerine dayanan (2/Bakara, 285; 4/Nisâ, 78, 136) İslâm âmentüsünün Hz.
Peygamber tarafından öğretildiğine (başta Buhârî olmak üzere hemen her hadis
kitabında Cibril veya Ömer hadisi diye rivayet edilen meşhur hadise –Buhârî,
İman 37; Müslim, İman 1, 5, 7; Ebû Dâvud, Sünne 15-) işaret etmekte fayda
vardır.
Hıristiyan âmentüsü, Hz. İsa
tarafından değil; çok daha sonra gelen din adamları tarafından meydana
getirilmiştir. Hıristiyan âmentüsünde açıklanması gereken maddeleri teker teker
ele almakta fayda vardır:
1. Tanrı için kullanılan
"baba" tâbiri, çok alçaltıcıdır; zira insan toplumunda, kötü hâtıralar bırakan
aile babaları vardır; aynı zamanda baba terimi, cinsel ilişkileri hatırlatır;
ölümü ve kendisinden sonra bir vârisi düşündürür.

2. Mecâzî ve temsilî
manada bile olsa, hem Eski Ahid ve hem Yeni Ahid'de İsa'dan başka insanlar için
"Tanrı'nın oğlu" tâbiri kullanılmıştır. Bu ise "biricik oğul" tâbiri ile tezat
halindedir. Luka'ya göre (Luka 3/38), Âdem (a.s.) Tanrı'nın oğludur. "Seigneur"
kelimesinden, İsa'nın Tanrı oğlu olduğu, yani ulûhiyete iştirak ettiği
anlaşılıyor ki, bu da Allah'ın birliğine zıt düşmektedir.
3. "Rûhu'l-Kudüs"ün
fonksiyonu (O'nun Tanrı için bir âlet olduğu görünümü veriyor. Âmil ile âlet
aynı şey olamaz. Bu ruhu ulûhiyete ortak koşmak, ilâhî birliğe ters düşer.
Kur'ân-ı Kerim, "ruh" kelimesinin emir manasına geldiğini beyan eder (17/İsrâ,
85). Allah, kendi emriyle, İsa'yı babasız yarattı. Bu durum, fevkalâdedir ve
ilâhî bir mûcizedir. Diğer taraftan Hz. Âdem'in yaratılışında bir anne de söz
konusu değildir. O'nun, ulûhiyete ortak olmaksızın, fevkalâde yaratılışı daha da
üstün bir mûcize idi.
4. Şayet Tanrı, bir
bâkireden bir çocuk dünyaya getirtirse; bu, çocuğa değil; bizzat Tanrı'ya tapma
gereğini ortaya koyar.
5. ve 6. Doğum, işkence,
ölüm ve defnedilmek, insanla ilgili özelliklerdir; Tanrı'nın özellikleri
değildir. Şayet Hz. İsa'nın, aynı anda ilâhî ve insanî olmak üzere iki
hüviyetiyle öldüğü söylenirse, bu da yine anlaşmazlıklara sebep olur (bkz.
aşağıdaki 9. madde).
7. Cehennemler
günahkârların yeridir. Acaba o, oraya niçin gitti ve bize oradaki acaip olaylar
hakkında niçin bilgi verdi? Bir cezadan kurtarmak için mi? Allah, suçluları
affetmesi için, bir mâsumu cezalandırmaz. Günahkârları çıkarmak için, Hz. İsa
niçin üç gün cehennemde kaldı? Hapishanenin kapısını açmak yeterli idi. Kaldı
ki, İsa'nın oradan ayrılışından sonra cehenneme girecek günahkârların durumu ne
olacaktı?
8. Herhangi bir şeyi
yapmaya muktedir olmadan cehennemlere ölü olarak inişi, hiçbir işe
yaramayacaktı.
9. Bu maddeye göre İsa,
Tanrı'nın sağına oturduğu için O, Tanrı'dan farklıdır; zira birisinin, kendi
kendisinin sağına oturması mümkün değildir. Şayet İsa, yeryüzünde insan olup (bkz.
5. ve 6. maddeler), gökte de insan kalırsa, o halde ne zaman tanrı oluyor?
10. Şüphesiz ölüler,
tekrar dirildikten sonra muhâkeme edilirler; fakat yaşayanları hesaba çekmek,
acelecilik olmuyor mu? Zira onların hayatı henüz bitmediğinden, çok sayıda
iyi veya kötü hareketlerde bulunma imkânına sahiptirler.
11. Bu madde, biraz 3.
maddenin tekrarıdır.
12. Tarih, kilisenin
temel noktalarda bile görüş değiştirdiğini göstermiştir; bu nedenle kilise,
kesin ve mükemmel değildir.
13. Azizler,
günahkârları kurtaramaz. Allah, istediğini cezalandırma veya affetmede
kesinlikle hürdür. Şayet ‘communion'da, ulûhiyete ortaklık düşüncesiyle, biraz
şarap içmek ve biraz ekmek yemek ameliyesine ihtiyaç duyuluyorsa, bu ilâhî
birliğin hiçbir şekilde müsâmaha etmeyeceği bir şirk koşma çeşididir.
14. Günahların affı,
tevbe ve ilâhî rahmet neticesinde olur; bir mâsumun cezalandırılması ile değil;
velev ki ‘Tanrı'nın oğlu' olsun.
"Tanrı'nın oğlu" tâbirinin
kitabî manasından (mecaz olarak kullanılışından) söz etmiştik. Bunu açıklayalım:
Tek Tanrı'ya inananlar diye yahudilerden bahseden Beşinci Sifir (14/1) onları
şöyle tavsif eder: "Siz Tanrı'nız Ebedî'nin çocuklarısınız." Hıristiyanlığa
gelince, bizzat İsa, birkaç kez Tanrı'ya inananların Tanrı'nın oğlu olduğunu
bugünkü İncillerde söyler, bunu açıklar, hatta tarif eder. Şöyle ki: "Barışı
elde edenlere ne mutlu! Zira onlar Tanrı'nın çocukları diye çağrılacaklar."
(Matta, 5/9). Bu arada çok ilginç olan şu hususu hatırlatalım: İncil'in bu
cümlesinde yer alan "pacificateur" yani, "uzlaştırıcı" veya "barışı elde
edenler" tâbirleri, "müslüman" teriminin karşılığını ifade etmektedir. Bilindiği
gibi müslüman kelimesinin bir anlamı, "barış içinde ve selâmette olan"dır.
Meşhur bir hadis-i şerifte şöyle denmektedir: "Müslüman, müslümanların
elinden ve dilinden emin oldukları kimsedir." (Buhâri, İman 4; Müslim, İman
64, 65, 66; Tirmizî, Kıyâme 52; Nesâi, İman 8)
Yine Luka şöyle demektedir:
"Fakat düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın ve bir şey ümid etmeden ödünç verin.
Ve sizin mükâfatınız büyük olacak ve siz Çok Ulu'nun oğulları olacaksınız, çünkü
O, nankör ve kötüler için de iyidir." (Luka, 6/35) Şayet "Tanrı'nın oğlu"
tâbirinin manası bu ise, bundan çıkan her türlü karışıklık ve tutarsızlıklara
mâni olmak için, her şeyi açıkça söylemek lâzımdır.
Çok mânidardır ki, bu
hıristiyan âmentüsü metninin dışında -ki, bu metnin İncil veya Hz. İsa'nın sözü
olmadığını biliyoruz- Hz. İsa, Yeni Ahid (İnciller)'in hiçbir yerinde "ben
Tanrı'yım" demiyor; bilakis tam zıddını söylüyor: "İşte benim seçtiğim
kulum..." (Matta, 12/18) Tanrı'nın kendisi için bu sözünü söyleyerek, bunu
kendisine tatbik eden Hz. İsa, Tanrı'nın kulu ve kölesi olmaktan gurur
duymaktadır. Yine Matta, 24/36 ve Markos, 13/32'ye göre, "dünyanın sonu ne zaman
gelecek?" sorusuna, İsa şöyle cevap verir: "Fakat o gün ve saat hakkında, ne
göklerin melekleri, ne de Oğul; yalnız Baba'dan başka kimse bir şey bilmez."
Aynı şekilde Yuhanna, 5/19'da şöyle demektedir: "Doğrusu ve doğrusu size derim:
Baba'nın yapmakta olduğunu gördüğü şeyden başka Oğul kendiliğinden bir şey
yapamaz." Görüldüğü gibi bugünkü İncillerde bile İsa, Tanrı olmadığını açıkça
söylemektedir.