Fecir | Konular | Kitaplar

3- Nefs-i Mutmainne

3




3-
Nefs-i Mutmainne:

 
Fecir Sûresi 27. âyette geçer.
"Mutmainne", "huzura erme, doygunluk" anlamlarına gelir. Mutmain nefis, Allah'a
gönül bağlayan, itmînânı sadece Allah'a itaat, ibâdet ve zikirde bulan kişiyi
ifâde eder. Yani hiçbir şüphe taşımadan Allah'ı rab, peygamberin getirdiği hak
dini de hayat rehberi olarak benimseyendir. Başka bir ifâdeyle Allah'ın
yasaklarından mecbûren değil; severek kaçınan, uzak durandır.
Elmalılı Hamdi Yazır, şöyle
izah etmektedir: "Mutmainne nefis, kararsızlık ve ihtiyaç ifâde eden ve
birbirini izleyen sebepler zincirinden kurtulup bunların arkasındaki gerçek
etken olan Allah'a yükselmiş, O'nu tanıma gâyesinde karar kılmış, varlığında ve
fiillerinde O'ndan başkasına eğilmeyi reddetmiş benlik demektir. Bunun anlamı
da, emmâre nefsin aldatıcı isteklerinden, Allah dışındaki şeylere bağlılıktan
kurtulup gerçek hürriyeti kazanmaktır." (Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Eser
Neşr.,  c. 8, s. 5816)
Mutmainne nefsin sahibi (mü'min
kişi), Allah yolunda ne fedâkârlık gerekiyorsa yapan, bu yolda gelen eziyetlere
tahammül eden hak dinin gerektirdiklerinden asla uzaklaşmayandır. Mevdûdî, 6/En'âm
Sûresi 125. âyette geçen "şerhu sadr"ın (göğüs genişliği), mutmainne nefisle
aynı keyfiyeti işaret ettiğini söylemektedir (Mevdûdi, Tefhîmu'l-Kur'an, İnsan
Y. 1990, c. 7, s. 115). Mutmainne kişiliğindeki mü'minler, büyük günahlardan
kaçındıkları gibi, küçük günahlardan da sakınırlar. Onlar hayatlarının her
ânında Allah'ı zikreder/anar, O'nun ilkelerini gözönünde tutarak yaşarlar.
"Öyle dönüş yapanlar ki, iman ederler ve Allah'ın zikriyle kalpleri mutmain
olur. Şüphesiz kalpler, ancak Allah'ın zikriyle huzur ve sükûn bulurlar."
(13/Ra'd, 28)