Fecir | Konular | Kitaplar

a) Mehr-i Muaccel

a



a) Mehr-i Muaccel:

 
Eşlerin miktarını
belirledikleri mehir, nikâh akdi sırasında ödenebileceği gibi, sonraki bir
tarihte de ödenebilir. İşte akit sırasında peşin olarak ödenen mehre "mehr-i
muaccel (peşin mehir)" denir. Eşler, mehrin miktarını belirlemekle birlikte,
ödeme şeklini tesbit etmemişlerse, peşin ödenecek miktar örfe göre belirlenir.
Örf, tamamının peşin veya ileride ödenmesi yahut bir bölümünün, örneğin üçte
birinin veya yarısının peşin, geri kalanının sonradan verilmesi şeklinde meydana
gelmişse buna göre hareket edilir. Çünkü mehrin ödeme şekli üzerindeki örf, aksi
kararlaştırılmadıkça eşler arasında şart koşulmuş gibidir. Hadiste;
"Müslümanların güzel gördüğü şeyler Allah nezdinde de güzeldir" (Ahmed bin
Hanbel, Müsned, I/379) buyurulmuştur.
Bazı fakîhler, zifaftan önce
kadına mehrin bir kısmını vermeyi müstehap görürler. Bu konuda, Hz. Ali'nin,
Fâtıma (r. anhâ) ile evlenirken zifaftan önce mehir olarak zırhını vermesi
uygulamasına dayanırlar. Bu evlilik Medine'de, Hicret'in ikinci yılında vuku
bulmuş ve mehrin ödenmesi konusunda Medîne örfüne uyulmuştur (M. Muhyiddîn
Abdülhamîd, el-Ahvâlu'ş-Şahsiyye, s. 140, 141).
Bugün Mısır'da geçerli olan
örfe göre, genel olarak, mehrin üçte ikisi peşin alınır. Fas'ta ise mehrin
yarısı peşin ödenir (Halil Cin, İslâm ve Osmanlı Hukukunda Evlenme, Ankara 1974,
s. 218).