Fecir | Konular | Kitaplar

2- Nafakayı Kesmek

2



2- Nafakayı Kesmek:

 
Bir erkek, hanımının maişetini
sağlamakla yükümlüdür. Koca, bunu kendiliğinden sağlarsa mesele kalmaz. Aksi
halde kadının başvurusu üzerine hâkim nafakaya hükmeder. Ancak koca fakir olur
ve hâkimin hükmettiği nafakayı ödeyecek malı bulunmazsa durum ne olur? Acaba
kadın buna dayanarak boşanma davası açabilir mi? Bu konuda iki görüş vardır.
a- Ebû Hanîfe'ye göre,
bu sebebe dayanarak hâkimin boşamaya karar vermesi caiz değildir. Kadının
sabretmesi, gerekirse kocasının izni ile çalışması ve kocasının nafakayı
borçlanması gerekir. Kadın borçlanma yoluyla da nafakayı temin edemezse, kocası
ölseydi ona kim nafaka verecek idiyse, ondan alır. Bunlar sonradan kocaya rücu
ederler. Delil şu âyettir. "Eğer borçlu darlık içinde ise, o halde ona
genişlik vaktine kadar mühlet vermek vardır." (2/Bakara, 280).
b- İmam Şâfiî, Mâlik ve
Ahmed b. Hanbel'e göre, kadın bu sebeple boşanma davası açabilir. Delili şu
ayettir: "Siz kadınları cayılabilir (ric'ı) talâkla boşadığınız zaman,
iddetlerini bitirmeye yakın, onları ya iyilikle tutun veya iyilikle boşayın.
Yoksa haklarına tecâvüz için zararlarına olarak tutmayın" (2/Bakara, 231).
Bu âyet, nafakası temin edilmeyen kadının zorla nikâh altında tutulamayacağını
ifade etmektedir (eş-Şirazî, el-Mühezzeb, I, 174, 175). 1917 tarihli Osmanlı
Hukuk-ı Aile Kararnâmesi bu konuyu Ebû Hanife'nin görüşüne uygun olarak
düzenlemiştir.