Fecir | Konular | Kitaplar

Mnemoteknik (Hâfıza Geliştirme Teknikleri)

Mnemoteknik

Mnemoteknik (Hâfıza Geliştirme Teknikleri):

Hâfızanın kuvvetinin çeşitli
desteklerle artırılması çalışmaları mnemoteknik adıyla bilinir.
Hâfızayı kuvvetlendirmek
amacıyla geliştirilen, daha doğrusu insan fıtratındaki bu gücün keşfedilmesiyle
ortaya çıkan mnemoteknik ilkelerinin en önemlisi, bellenilmesi istenen şeylerin
manzum halde kişiye verilmesidir. Diğer bir mnemoteknik hile ise, ayların kaç
günden oluştuğunu hatırlamak için yaptığımız parmak arasını sayma yöntemidir.
İlköğretim öğrencilerine genellikle toplama ve çıkarma işlemlerinin öğretildiği
sayı boncukları (abaküsler) da mnemoteknik yöntemlere bir örnek sayılabilir.
Anlamlandırılan, çağrışım
kurulan konular, kolay hatırlanır. Herhangi bir bilginin anlamlandırılması çok
çeşitli şekillerde olabilir. Meselâ, bir telefon numarası hatırınızda tutmak
istiyorsunuz. Bu telefon numarası 329 52 21 olsun. Öncelikle telefon numarasının
sahibinin nerede olduğunu biliyorsunuz. Bu bilgi, size telefonun hangi rakamla
başlayacağının ipucunu verir; bu numaramızda 3'tür. Ardından gelen 29 rakamı
Giresun ilinin trafik plaka numarasıdır. 52 ise Ordu ilinin trafik plaka
numarasıdır. 21 ise diyelim ki sizin yaşınızdır. Bu telefon numarasını
hatırınızda tutabilmek için, öncelikle Karadeniz kıyılarında yer alan iki
vilâyeti hatırlarsınız, arkasından yaşınızı. Bu ve benzer şekilde anlamlandırma
yapma, hatta rakamların bile anlamlandırılması mümkündür. Siz de bu ve benzeri
türden rakamların anlamlandırılması ile ilgili bolca egzersizler yaparak hâfıza
teknikleri elde edebilirsiniz. Böylece mutlaka hatırlamak durumunda olduğunuz
rakamları unutmamak için onları anlamlandırıncaya kadar bu tür deneme ve
çalışmalar yapabilmelisiniz.
Çarşıya veya pazara
çıktığınızda almanız gerekenleri evde tesbit ettiğinizde o ihtiyaçları unutmamak
gerekiyor. Bunu sağlamak için onları anlamlı bir kelime oluşturacak şekilde
sıralayabiliriz. Diyelim ki pazardan salatalık, armut, muz, soğan, un, nohut
almamız gerekiyor. Bu kelimeleri sıralayarak anlamlı bir kelime elde
edebiliriz. Unutmamamız gereken anlamlı kelime, yukarıdakiler için Samsun
kelimesini düşünmek yeterli olacaktır. Tabii, her zaman, bu örnekte olduğu gibi
anlamlı bir kelime oluşturmak mümkün olmaz. Bazı zamanlarda size son derece
anlamsız gelen kelimeler ortaya çıkabilir. Bu anlamsız kelimeyi hatırımızda
tutmak için, anlamlandırarak hatırlama yöntemlerini kullanabiliriz. Böylece
anlamsız kelimeyi anlamlı hale getirebilir, öylece hâfızamıza kolayca
yerleştirebiliriz.
Bağlantı kurma yöntemi:
Bağlantı kurma yöntemi, sebep-sonuç ilişkisine dayalı olarak bir bölgeden
hareketle çerçeveyi genişletme, yeni bilgi malzemesini eskileriyle birleştirerek
anlam oluşturma şeklinde izah edilebilir. Bağlantı kurma yöntemi, canlandırma
adı verilen bir diğer yöntem ile iç içedir. Canlandırma yöntemi ise, her işe,
her harekete, her nesneye/şeye canlılık katma, onu anlamlandırma şeklinde ortaya
çıkar. Zaten gün boyunca hatırımızda kalan şeyler, canlandırmadan başka bir şey
olmadığı gibi; diğer bazı olaylar değişik şekilde canlandırılabilir. Bizi
etkileyen olayları başkalarına aktarırken de canlandırma yönteminden bol bol
istifade etmekteyiz. Pek çok araştırmacı, dramatize edilen olayların çok daha
kolay hatırlanabildiği, hatta zor unutulduğu kanaatine varmıştır. (8)
Bir mnemoteknik
araştırmacısı şöyle diyor: İnsanların unutma sorunu yoktur, dikkat sorunu
vardır. Belleğe iyi bir ilk izlenim kaydedilmezse kolay unutulur. Ortalama
insan görmeden bakar, duymaksızın dinler, hissetmeden dokunur, tad almayarak
yer, fizikî bilince erişmeden hareket eder, koku bilincine ulaşmadan nefes alıp
verir ve düşünmeden konuşur. Böyle bir duygusal körlükle hâfızanın evrenle,
kendisiyle ve Yaratanıyla ilişkisi kesilir. Bilgiyi çok kanallı alıp tasnif
etmek ve odaklanarak kaydetmemiz, ancak yüksek bilinç geliştirmekle olur. Bu
nedenle ilişkilendirme, belleğin en önemli dayanaklarından biridir.
Hatırlamayı şu tekniklerle
kolaylaştırabiliriz. Bir şeyi hatırlamaya çalışırken tüm duyularınızı
hatırlamaya çalıştığınız şeyle ilişkilendirin. Hatırlamak
istediklerinizi, resimler yerine hareket eden filmler şeklinde
hatırlamaya çalışın. Hareket eden görüntüler, sâbit resimlerden daha kolay
hatırlanır. Yeni bir bilgi, mevcut bir bilgi ile ilişkilendirilebilirse, kolayca
hatırlanabilir. Konuşmasında espri kullanan bir konuşmacının anlattıkları
çok daha kolay hatırlanır. Siz de öğrenirken eğlenmeyi, hatırlamak istediğiniz
şeylere espri katarak öğrenmeyi öğrenmelisiniz. Çocuklar biraz da bu yüzden
çabuk öğrenirler ve kolay unutmazlar; oyunla, eğlenmeyle, zorlanmadan,
kendiliklerinden öğrenirler. Öğrenmek için pek az mürâcaat ettiğimiz bir yöntem
de hayal gücüdür. Bu yöntemi kullandıkça, öğreneceğiniz konuyla
ilişkilendirebileceğiniz hayallerinizin bellek performansınızı ne kadar olumlu
etkilediğini hemen fark edebilirsiniz. Hayal kuramıyorsanız, üzülmeyin. Her gün,
önce son bir saatte, sonra da bir gün içinde yaptıklarınızı, gözünüzü kapatarak
bellek kayıtlarınızdan görüntüleriyle tekrar canlandırmaya çalışın. Başlangıçta
görüntüleri hatırlamakta zorlanabilirsiniz. Bu uygulamayı 2-3 hafta
sürdürdüğünüzde gün içinde hatırlamaya değer bulduğunuz şeyleri ne kadar iyi
kaydettiğinize siz de şaşıracaksınız.
Hatırlamada, sayılardan
da yararlanabilirsiniz. Beyninizde sâbit klasörler ve bunların uzantısı dosyalar
açabilirsiniz. Bunun için, meselâ 1'den 20'ye kadar her rakama hareket eden bir
görüntü kaydedin. Sırasıyla hatırlamak istediğiniz şeyleri bu görüntüyle
kaydedin. Meselâ, 14. sıradaki bilgiye ulaşmak istediğinizde hemen
hatırlayacağınızı göreceksiniz. Hatırlamak istediğiniz şeyleri çağrıştıran
semboller kullanın. Bunlar, alışılmışın dışında, renkli, kışkırtıcı
semboller olabilir. Belki çok ilkel kaçan parmağınıza ip bağlamak bile, bu
sembollerin gücüyle ilgilidir. Bir bilgiyi kullanacağınız alanı belirleyip
sistematik bir düzen/sıra içerisinde beyninizin dosyalama sistemini
geliştirebilir; otomatik ve düzenli bir kütüphane oluşmasını sağlayabilirsiniz.
Pozitif düşünce, iyimserlik de bellek kapasitesinin artırılması için
gerekli enerjiyi üretir. Bunun tersi olan şüpheci, güvensiz, ihtimaller içinde
olumsuz seçeneklerin gerçekleşebileceğini varsayma alışkanlığı, zihnin olumlu
gelişimine sekte vurabilir. Abartma da önemlidir. Bir şeyin
abartılmasından pek hoşlanmayabilirsiniz; ancak, unutmayın ki dehâlar uçuk kaçık
fikirlerle doludur. Hatırlanması zor bir şeyi hatırlamaya çalıştığınızda bunu
canlandırma sisteminizde abartarak komikleştirebilirsiniz. Silik ve zayıf
bilgiler, bu sâyede daha güçlü bir izlenimle kaydedildiğinden daha kolay
hatırlanacaktır. Hâfıza sisteminin güçlenmesi birden fazla etkilerin doğru
kullanılmasına bağlıdır. Unutmayın ki, bir zincirin gücü, en zayıf halkasının
gücü kadardır. (9)
Uzmanlar, normal insanların
mevcut beyin kapasitelerinin çok azını, bazı uzmanlar ancak % 1kadarını
kullanabildiğini söylemektedirler (Bu konuda en iyimser rakamlar, % 10-15).
Bu durumda beynimizi, kullanılmayan, yaklaşık % 99 kapasitesiyle beraber, uyuyan
bir dev'e benzetmek yanlış olmasa gerek. Demek geride, kullanılmayı bekleyen
muazzam bir kapasite var. Beyin potansiyelinin ancak bu kadar azının
kullanılmasının temel sebeplerinin başında, beynin nasıl çalıştığının yeterince
bilinmemesi geliyor. Yani, zihinsel yeteneğimizle ilgili sorunlar, beynin
kapasite eksikliğinden değil; onu nasıl kullanacağımızı bilmeyişimizden
kaynaklanıyor. Hâfıza eğitilebilir, âtıl potansiyel harekete
geçirilebilir. Hâfıza teknikleri bu konuda ciddî bir adımdır. Ancak işleyen
demirin ışıldadığı gibi; çalışmak, özellikle sistemli çalışmak zekâyı, hâfızayı
açtığı gibi, tembellik de köreltir. İmam Buhârî'nin 300.000 (üç yüz bin)
hadisi, rivâyet zinciri ile beraber ezberlediğini, hadisle ilgili İslâmî
kaynakların haber verdiği gibi, batılılar da örnek gösterir (Meselâ, bkz. Tony
Buzan, Dehânın El Kitabı).
Hâfıza tekniklerinin içinde
hayal gücü ve çağrışım iki temel ilkedir. Hayal gücü ve çağrışım yoluyla
bilgileri hâfızaya alırken dikkat edilmesi gereken noktaları şöylece
sıralayabiliriz: "Çok hayal kur."
1- Çarpıcı hayaller
kurun.
2- Oluşturduğunuz
hayalleri hareketlendirin.
3- Kesinlikle, aklınıza
ilk gelen hayali kurun.
4- Hayal ettiğiniz
görüntüyü gözünüzün önüne getirin; belirgin ve ayrıntılı olsun.
5- Abartın. Yani,
sayıları artırın, boyları büyütün, ya da küçültün.
6- Yerine koyma ilkesini
uygulayın. Diş macununun yerine peynir koymak gibi, ilişkilendirdiğiniz
kavramlardan birini diğerinin yerine koyun.
7- Arada ilişkiler
kurun; Böylece çağrışım yoluyla hatırlamanız mümkün olur.
8- Lütfen, daima olumlu
düşünün. Kendinizi rahat bırakın; baskı altında hissetmeyin.
9- Kayıt kanalı çok
olsun. Görüntü, ses, koku, tad ve dokunma; mümkünse hepsini birden hayallerinize
katın.
10- Unsurları,
bilgileri, şekilleri belli bir sıraya koyun.
11- Renklendirin.