Fecir | Konular | Kitaplar

8- İnsan Fıtratına Uygun Olan Gerçek Din Duygusunu Öğretme

8

8- İnsan
Fıtratına Uygun Olan Gerçek Din Duygusunu Öğretme:


İlk insanla beraber ortaya çıkan din,
çağlar boyunca inanların rûhunu tatmin etmiş, meraklarını gidermiştir. Dinin bu
vasfı, kaynağının sağlamlığındandır. Günümüz dünyasında da, bütün eski
dönemlerde olduğu gibi, insanların büyük çoğunluğu Allah'a inanmakta ve tüm
varlıkları O'nun eseri olarak kabul etmektedir. Din, insanlığın en önemli
gereksinimlerindendir.

İnsanlar, ilâhî ve uhrevî hakikatleri,
kendi akıllarıyla idrâk edemezler. Zira aklın kapasitesi sınırlıdır. Akıl,
insanları çeşitli yollara götürebilir. Büyük hakikatlere dair söz söylemek
iddiasındaki filozofların, insanlığa ne kadar değişik, hatta birbirini
yalanlayan, zıt yollar çizdikleri bilinir ve bilinmesi gerekir. Allah, lütfu ile
zaman zaman yeryüzünün çeşitli bölgelerinde, ilâhî tebliği alıp kavimlerine
ulaştıracak insanlar seçmiştir. Zira, hayatın, yaşayış tarzının, ilâhî tâlimata
göre tanzim edilmesi gerekmektedir. İnsan fıtratı da, bu evreni var eden bir
yaratıcıya ibadet etmekle donatılmış gibidir ki, bunu, Kur'ân-ı Kerim, şu
âyetiyle kullara ifade etmektedir:

"Sen, yeryüzünü, hanîf (tevhid eri,
Allah'ı birleyici) olarak dine, yani Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış
ise o fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din
budur; fakat insanların çoğu bilmezler."
(Rûm: 30/30)

İnsanlar, fıtraten sağlam, fikir ve
düşünce yönüyle düzgün oldukları müddetçe, dine yönelmeleri devam edecektir.
Çünkü insanın duygu ve düşüncelerinin yöneldiği en kıymetli şey, dindir. Aynı
zamanda onu, diğer yaratıklardan ayıran en belirgin öge de din ve onu yaşamadır.
İşte peygamberler de, insanların muhtaç oldukları gerçek dini getirerek, onların
bu ihtiyaçlarını en güzel bir şekilde karşılamışlardır.