Fecir | Konular | Kitaplar

Şirk, Allah'ın asla affetmediği bir günahtır.

Şirk



Şirk, Allah'ın
asla affetmediği bir günahtır.



 

Bütün zararlarından daha önemli olan, şirkin
insanı ebedî cehennemlik yapmasıdır. Allah, şirk inancı ile âhirete gelenleri
asla affetmeyecektir. "Sana da, senden öncekilere de vahyolunmuştur ki 'eğer
şirk koşarsan, şüphesiz bütün amellerin boşa gider ve hüsrâna uğrayanlardan
olursun." (39/Zümer, 65) "Allah, kendisine şirk/ortak koşulmasını asla
bağışlamaz; bundan başkasını (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a
şirk koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur. Kim Allah'a şirk/eş
koşarsa büsbütün sapıtmıştır." (4/Nisâ, 48 ve 116)       

Tevhid ve şirk insanlık tarihi boyunca
insanların bağlanageldiği iki dinin adıdır. İnsanlık tarihi şirkle tevhid
arasındaki mücâdeleden ibarettir. Bütün peygamberlerin tebliğlerinde
vurguladıkları temel esas tevhiddir. Kur'ân-ı Kerim'in üzerinde en çok durduğu
konu tevhidin önemi ve şirkten uzak durulması konusudur. 

Kendi nefsini ilâhlaştıran ve Allah'a değil de
kendisine tapan ve tapılmasını isteyenler; başkalarının haklarına el uzatmanın,
yalnız Allah'a İbâdet edildiği ve sadece O'na uyulduğu  sürece  mümkün 
olmadığını bilirler. Çünkü, Allah'ın dini adâleti emreder ve bütün insanları
eşit olarak görür. Faziletler doğuştan değil; sonradan kazanılan iman, takvâ,
cihad ve ilim sâyesindedir. Şirk  ise  nefsini  ilâh  edinenlerin,   insanları  
kendilerine   kul etmeleri ve sömürmeleri üzerine kuruludur. Bu yüzden tâğutlar,
kendi nefislerini ilâhlaştırmak için, ilkelerini kendilerinin tesbit ettikleri
ve başkalarının haklarını gasb üzere kurulu şirk düzenini isterler. Tâğutlar,
ortaya attıkları ilâhlara insanları taptırarak, aslında kendilerine taptırır,
kulluk ettirirler. Şirk, insanların insanlara kulluk ettiği düzenin adıdır.



Müşrikler, bazı şeyleri ilâh haline getirdikten
sonra bazıları doğrudan o ilâhlara tanrı diye, bazıları da ‘bizi Allah'a
götürecekler' diye tapınmaya başladılar. Halbuki Allah (c.c.) bütün insanlara,
sizi ben yarattım ve rızkınızı da ben veriyorum. Öyleyse İbâdeti yalnızca Bana
yapın.' diye buyurmaktadır (4/Nisâ, 36). Şirk dini üzerinde olanlar, hem
Allah'ın dışında birtakım ilâhlara İbâdet ederler, hem de o ilâhlar adına
kurallar (şeriatlar) uydurup onu din haline getirirler. Allah ise onların bu
tutumunu kesin bir şekilde kınamakta ve reddetmektedir (42/Şûrâ, 21). Allah'a
başka şeyleri ‘şerik-ortak' koşanlar, aslında gerçek anlamda bir ilâh bulmuş ve
gerçekten ona İbâdet ediyor değildir. Onların bu yaptığı bir ‘zan' (sanı)dır,
bir avunmadır (10/Yûnus, 66). Yarın hesap günü şefaatçi olacakları zannedilen
bütün ‘şerikler-ortaklar' müşriklerin yanında olmayacaklar, onlara yardım
edemeyeceklerdir (6/En'âm, 94).