Fecir | Konular | Kitaplar

Haram Kılınışının Hikmetleri

Haram Kılınışının Hikmetleri



Haram Kılınışının
Hikmetleri:

 

İslâm, içine hiçbir şüphenin karışmadığı tevhid
dinidir. Bu dinin en önde gelen özelliği, Allah'ı birleyen ve O'nu kendisine
layık olmayan her şeyden tenzih eden bir ulûhiyet akidesine sahip olmasıdır.
Bunun için İslâm, şarktan veya garptan gelen câhilî, batıl inanç ve düşüncelerle
ilgiyi kesmiştir (Seyyid Kutub, Hasaisu't-Tasavvuri'lİslâmi, s. 37).

İslâm resim (sûret) yapımını, zamanla bunlara
tapınılabileceği için yasaklamıştır. Nitekim Nûh sûresi, 23. âyetinde sayılan
put isimlerinin sâlih kişilere ait olduğunu, onların ölümünden sonra sırf
hatıralarını yâdetmek için heykellerinin yapıldığını, ancak bu yâdetme isteğinin
zamanla tapınmaya dönüştüğünü görüyoruz. Bunun için yapanın niyetine değil, işin
sonucuna ve semeresine bakılır, denmiştir. Bu sonuca göre iyi veya kötü hükmü
verilir. Buna bağlı olarak yapılan işe vasıtalık eden şey de sonucun hükmüne
göre değerlendirilir. Yani sonucun hükmü haram ise, ona vasıta olan şey de
haramdır. Sonuç mubah ise, sebebi de mubahtır. Dolayısıyla tevhidi zedeleyen ve
şirke, putperestliğe götüren sebep ve vasıtalar da yasaklanmıştır. Heykelcilikte
bu tehlike devamlı vardır.

Burada sûretlerin haram kılınışının illeti,
onlara tapınılmasıdır. Bu gün, bu illet ortadan kalkmıştır. Bir müslümanın bir
sûrete tapması düşünülemez. Medeniyet çağının insanı bu hataya düşmez,
denilebilir. Ancak İslâm, putu haram kılarken, bunu bir zaman ve mekânda
sınırlamamıştır. Ayrıca yeryüzünün bir çok yerinde hâlâ putlara tapılmaktadır.
Hindistan'da hâlâ, bir çok heykel yanında ineğe de tapılmaktadır. Bunun için
kanlı mücâdeleler verilmektedir. Yâni asırların ve medeniyetin ilerlemesiyle bu
konuda değişen pek bir şey olmamıştır. Bir çok büyük dinin salikleri selim aklın
kabul etmeyeceği bir çok şeyi, din diye kabul edip benimsemektedir.
Filipinler'de bir çok devlet görevlisinin, hatta bakanların ve yüksek rütbeli
askerlerin yılana ibâdet törenlerine katılıp görevlerini ihmal ettikleri şikâyet
konusu olmaktadır. Bu gayri makul dine tabi olanların bunu sürdürürken düşünmek,
akıl terazisine vurmak ihtiyacını duymadıkları gözlenmektedir. Hak veya batıl
bütün dinlerde kötülenen bir varlık olan şeytana tapınma âyinleri düzenleyen
"Şeytanın Dostları" isimli yüksek sosyeteye mensup grupların var oluşu, bu
konudaki tehlikenin insan için her zaman var olduğunun en güzel delilidir.

Bu konuda puta tapınmanın, sadece onun
karşısında yerlere kadar eğilmekten ibaret olmadığını da unutmamak gerekir.