Fecir | Konular | Kitaplar

Kaplumbağa

Kaplumbağa



Kaplumbağa:



 

Uzakdoğunun dinî inançlar açısından önemli bir
başka hayvanı olan kaplumbağanın Çin kozmolojisinde güçlü bacakları ve dayanıklı
kabuğuyla dünyayı sırtında taşıdığına inanılmış, kabuğunun sertliğiyle evrenin
sürekliliğinin, çok yaşamasıyla da uzun ve sağlıklı ömrün sembolü olmuştur.
Çin'de erken tarihlerden beri kaplumbağanın kabuğu üzerindeki şekillere
bakılarak kehânette bulunma geleneği yaygındır. Hindistan'da ise kaplumbağa
tanrı Vişnu'nun ikinci enkarnasyonudur; ayrıca yerli geleneklerinde kaplumbağa
kurbanı mevcuttur.

Grek ve Roma dinleri, büyük oranda yerli Avrupa
halklarının öğretileriyle Doğu ve Mısır menşeli dinlerin karışımı
mâhiyetindedir; bundan dolayı hayvanlar üzerine geliştirilen inançlar da aynı
karışım sürecini yansıtır.

Fransa ve İspanya'daki mağaralarda tesbit edilen
tarih öncesi duvar resimlerinden anlaşıldığı kadarıyla yerli Avrupa halkları
arasında özellikle boğa, ayı, kurt, tilki ve yaban domuzu ile ilgili çok
sayıda kült oluşturulmuş, Grek ve Roma dinleri de büyük oranda bu mirası
devralmıştır. Domuz, Greklerde tanrıça Demeter'in ve kahraman
Atalante'nin, Romalılar'da savaş tanrısı Mars'ın kutsal hayvanıdır. Ayı:
Grek mitolojisinde Artemis, Arkadyalı Prens Callisto'yu ayıya çevirir.



Kuzey Avrupa'nın yerli mitolojisinde tanrı Odin,
ayı sûretine girer. Cermen kabilelerinde arı ölülerin ruhlarını taşır. Mısır'da
kutsal kabul edilen kedi, Grek ve Roma topraklarına taşınmış ve tanrıça
Diana'nın kutsal hayvanı olmuştur. Yunus Balığı, Grekler arasında sevgi
ve yardımlaşmanın sembolü kabul edilmiştir; deniz tanrısı Poseidon'un kutsal
hayvanı da yunustur. Grekler'de İlâhî bilginin tanrıçası olan Pellas Athena'nın
ve Roma'daki bilgelik tanrıçası Minerva'nın kutsal hayvanı baykuştur.
Ayrıca, gerek Grekler ve gerekse Romalılar arasında hayvan kurbanı ve hayvanla
ilgili kehânetlerin hayli gelişmiş olduğu bilinmektedir.



[1]

 





[1]
Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi,  c. 17, s.81-83