Fecir | Konular | Kitaplar

Masonluk

Masonluk



Masonluk:



 

Uluslararası bir menfaat kuruluşu. Bünyesine
özel vasıflı ve seçkin insanları alarak geniş bir teşkilatlanma içerisine giren
masonlar, dünyanın hemen her yerinde seslerini ve etkilerini duyurmuşlardır.

Masonluk, Yahudiliğin gizli faaliyet gösteren
bir örgütüdür. Bütün rütbelerini, sembollerini muharref Tevrat'tan almıştır.
Giriş törenleri Tevrat doktrinine uygun olarak yapılır.

Masonlar, Yahudilerle olan bağlarını sürekli
inkâr etmekte ve onlarla hiçbir ilişkilerinin olmadığını iddia etmektedirler.
Eğer Yahudilerle olan bağları anlaşılırsa, toplum tarafından hoş
karşılanmayacaklardır. Bunun yerine kendilerini bir hayır kurumu, bir kardeşlik,
yardımlaşma cemiyeti olarak topluma lanse etmeye çalışmaktadırlar.

Masonlar yalnızca üyelerine mahsus olarak
çıkarttıkları Mimar Sinan, Türk Mason Dergisi, Akasya, Büyük Şark gibi
dergilerde, Yahudilerle olan bağlarını açıkça ifade etmektedirler. "Ritüellerimizde
Tevrat'tan sayısız alıntılar mevcuttur" (Mimar Sinan, Sayı 47, s. 39).

Tevrat'ın, Yahudi ırkının bir ideoloji ve
doktrin kitabı olduğunu öncelikle belirtmekte fayda vardır. Bu ideolojinin
siyaset sahnesindeki ismi Siyonizmdir. Siyonizm, Masonluk hep Tevrat'tan
kaynaklanan felsefenin uygulamadaki örnekleridir.

Bozulmuş ve değiştirilmiş Tevrat'ta Yahudi
ırkının dünya milletlerine yapması emredilen vahşet ve katliam şekilleri
ayrıntılı bir biçimde belirtilirken, gizli, dikkat çekmeyecek yöntemler de
detaylarıyla anlatılmış, çeşitli yollar gösterilmiştir. Bu yöntemler
uygulandığında milletler içten çökertilecek ve ne hedef alınan milletler bunu
farkedebilecek, ne de olayların arkasında bir Yahudinin ismi duyulacaktır.

Sadece kendi gizli kaynaklarında Yahudilikle
ilişkileri anlaşılan Masonluk, işte Yahudiliğin Tevrat'ın telkinlerini aynen
benimseyen ve gizli faaliyet gösteren kollarından biridir.

Masonlar, Yahudilikle olan alâkalarını gizli
tutmayı lüzumlu görmektedirler. Çünkü Siyonizm ile aynı amacın güdüldüğünü
anlatarak faaliyet göstermek yerine, yardım kuruluşlarını paravan yapıp
hayırsever kişiler görünümü altında bu amaca hizmet etmek kendileri açısından
daha verimli sonuçlar doğurmaktadır.

Masonluk, esas itibariyle Yahudi olmayan
birtakım insanları bir gizli dernek çatısı altında toplayıp, eğiterek, onları
herhangi bir sahada Yahudiliğe ve Yahudilik ideallerine hizmet eder hale
getirmek için verilen bir tedris usulüdür.

Siyonistler, Yahudilik kavramıyla beraber,
Siyonizm hedeflerinin insanları ilk planda ürkütebileceğini düşünerek kendi
tanımlamalarıyla, toplum içerisinde başarılı olmuş, meslek sahibi, zengin,
saygılı kişilerle, kardeşlik, dostluk, barış gibi insanlara sıcak gelen
kavramlarla Masonluk bünyesinde ve Rotary, Lions, Liones gibi kulüpler
aracılığıyla çalışmalarını sürdüregelmişlerdir. Böylece hem Siyonist hedefleri
ilk planda öne çıkarmamış olmak ve hem de Yahudi olmayan insanlar vasıtasıyla
Yahudilik ideallerine hizmet ettirmiş olmak amacını gerçekleştirmişlerdir (Ali
Uğur, Masonluk, Soruşturma Dış Politika dergisi, s. 3).

Ütopist mahiyette insanlık, dünya vatandaşlığı,
enternasyonalizm gibi kozmopolit ilkeleri benimsediğini iddia eden, ancak aynı
teşkilat mensuplarını kardeş gören ve teşkilat içindekilere yardımcı olan; inanç
ve vicdan hürriyeti mücâdelesinde bulunmakla beraber, Masonluk imanını
benimsetmek isteyen; umumiyetle liberal, kapitalist, kendi inancına uymak
şartıyla imtiyazlı; oligarşik olmakla beraber sözde demokrat görünen; ehliyet,
liyakat, fazilet esaslarına, Mason kardeşliğini tercih eden; malî imkânları ve
elemanları geniş bir teşkilata sahip, disiplinli, otoriter, beynelmilel
hüviyetteki bu kurum, gizli, esrarengiz birtakım gelenek ve sembollere sahip
bulunuyor. Bu sembollerin köklerinin (üçgen, nur, altı köşeli yıldız, akasya,
duvarcılık, hiram-mabet şekli vs.) eski Mısır ve Yahudi geleneklerine dayandığı
Masonluk yayınlarında belirtilmiştir. Masonluk, insanlığı bir bütün olarak
görmek istemesine rağmen yalnız birbirini kardeş tanıması, ehliyet, liyakat vb.
vasıflar yerine locaya mensup olduğu için himaye görmesi, bir tehlike anında
veya bir yardım isteğinde kendi milletine karşı da olsa, loca mensubunun
yardımına yönelinmesi, kozmopolit mahiyeti, biricik hakikatin yalnız Masonluk
ilkelerinde görülmesi, zaman zaman din ve milliyet aleyhindeki tutumu
dolayısiyle, localarda Yahudilerin, dönmelerin bilhassa önemli mevkilerde
bulunması gibi sebeplerle, itirazlara uğramış ve Yahudi emellerine, ülkülerine
vasıta olduğu İsrail devletinin kurulması için bir araç olarak kullanıldığı ve
Yahudiliğin beynelmilel himayesinin arka planda bulunduğu ileri sürülerek tenkid
edilmiştir (Ömer Rızâ Doğrul, Eski Mısır'da Masonluk İzleri, Selâmet Mahfilinde
Dört Konferans, İstanbul 1930, s. 4).

1717'de kökleri çok eski olduğu halde
İngilterede kurulup geliştirilen Masonluk, İngiltere Yahudileri yanında, İngiliz
Emperyalizminin sömürgeciliğinin yanında, her tarafta ajanlar, sempatizanlar,
aldatılanlar, yanıltılanlar elde ederek gelişmiş ve İngiliz uyduluğuna bilerek
bilmeyerek hizmete sevkedilmişlerdir. Aynı şekilde Amerika'da da Mason
localarına Yahudiler kesinlikle hâkimdir. Orada da ticarî, iktisadî, siyâsî
mevki sahip olmak isteyenler onun desteğine muhtaç hale getirilmişlerdir.

1822-1884 yıllarında ilân edilen Anayasa ve
arkasından yapılan seçimler sırasında meclis tutanakları gözden geçirilirse,
Rumların, Ermenilerin ve diğer azınlıkların nasıl çıkar ve bölünme doğrultusunda
gayret sarfettikleri anlaşılır. Bu konuda önemli rolü bulunan Mithat Paşa'nın
kimliği bir hayli enteresandır. Macaristanlı bir hahamın oğlu olan Mithat Paşa,
Türk devletinde yenilikler yapmağa başlamıştır. Yahudi prensiplerine dayanan
mektepler açtırmış ve mekteplerde ihtilacı doktrinleri öğretmiştir. Mithat Paşa,
Jön Türkler partisini kurmuştur. Bütün Avrupa'da kendi sırdaşı olan Simon
Deutch'un talimatıyla yapılmıştır. Sultan Abdülaziz'in katli, Mithat Paşa'nın
gözü önünde gerçekleştirilmiştir (Kemal Fedâi Coşkuner, Yakın Tarihimiz ve
Siyonizm, Orta Doğu, 10 Ocak 1976).

3 Kasım 1839 Sultan Abdülmecid'in
tecrübesizliğinden istifade eden Mustafa Reşit Paşa'nın gayretiyle Tanzimat
Fermanı ilân edildi. Bunun üzerine yabancı kuruluşlar, azınlıklar kuvvetlendi.
Bu hareketi benimseyenlerce buna "Tanzimatı Hayriye" adı takıldı. Kozmopolitlik,
yabancı etkisi ve aşağılık duygusu yayıldı. Bu sebeple buna "Tanzimatı Şerriyye"
diyenler de vardır. Tanzimatı ilân eden Mustafa Reşit Paşa, İskoçya Mason
locasına mensup bir kimseydi (Prof. Dr. Hikmet Tanyu, Siyonizm ve Türkler,
İstanbul Bilge Yayınları, s. I, 281)

Masonluktaki Tanrı anlayışı Deist bir
anlayıştır. Deizm ise İslâmlık, Hristiyanlık, Musevilik gibi semavî dinlerdeki
Allah inancına bir reaksiyon olarak ortaya çıkmıştır. Bu anlayışa göre, kâinatı
aşan bir varlık vardır. Fakat insanoğlu bu varlığı tam mânâsıyla bilemez. Onun
için bu varlığa yakarılmaz, ondan birşey istenmez ve onun insanları sevmesi,
imtihan etmesi beklenemez. Böyle olunca ahiret düşüncesi ve öldükten sonra
dirilmek fikri de iptal edilmiş oluyor. Deist anlayışı biraz daha ileri
götürdüğümüzde Ateizm noktasına gelirsiniz. Zaten özellikle Fransız locasına
kayıtlı masonlarda bu anlayış yaygındır (Yesevizade, Soruşturma, Masonluk, Dış
Politika, sayı 3, s. 109).

Sion kelimesi "Allah'ın krallığı" mânâsına
gelir. Tevrat'taki üstün ırkla alâkalı âyetler Siyonizm fikrinin temellerini
teşkil etmektedir.

Yahudilerin Allah'ın seçmiş olduğu millet olduğu
yolundaki söylentilerin kaynağı Tevrat'ta çeşitli bablar içerisinde yer
almaktadır. Bunlardan iki tanesi aşağıdaki şekildedir:

"Ben dedim: Siz ilâhlarsınız ve hepiniz Yüce
Allah'ın oğullarısınız. Kalk, ey Allah (ey oğullarım) yeryüzüne hükmet. Zira,
milletlerin hepsine sen varis olacaksın" (Mezmur Bab. 82, Âyet. 6-8 s. 598).

"Çünkü sen Allah'ın Rabbe Mukaddes bir kavimsin.
Allahın Rab, yeryüzünde olan bütün kavimlerden kendisine has kavim olmak üzere
seni seçti" (Tesniye Bab. 7, Âyet 6 s. 184).

Yukarıdaki sapık ve ahlâk dışı sözde Tevrat
âyetlerine daha yüzlercesini eklemek mümkündür. Bütün bunlar da göstermektedir
ki, Masonluk; azmış ve gözü dönmüş Yahudinin Siyonist menfaatleri doğrultusunda
ülkelerin yetişkin insanlarını kendine hizmet ettirerek ideallerini
gerçekleştirmek yolundadır. (Bak. Siyonizm ) (Sami Şener, Şamil İslâm Ans.)