Fecir | Konular | Kitaplar

Taş Yapıştırmak

Taş Yapıştırmak



Taş Yapıştırmak:



 

Gaybdan haber almak ve gelecek konusunda bilgi
sahibi olmak merakının en garip ve akıl almaz tezâhürlerinden biri de daha çok
kadınların ilgi gösterdikleri taşa taş yapıtırma hurâfesidir. Bu da niceleri
gibi türbeler çevresinde uygulanmaktadır. Genellikle türbe içinde veya
yakınındaki herhangi bir taş veya duvar bu iş için kullanılmaktadır.

Taş yapıştırma hurâfesinde dikkat çeken husus; o
türbedeki zat aracılığı ile tutulan niyetin Allah katında kabul görüp
görmediğinin öğrenileceği zannı, hatta dileklerin bizzat türbede bulunandan
dilendiğine inanılmasıdır. Bazen de taş yapıştırılan taşta/duvarda bir kutsiyet
vehmedilmesinin bu eyleme vesile kılındığı görülür. Tabii bütün bunlar,
putperestlik, yani kutsiyet izâfe ederek putlara tapınma sapıklığının bir
uzantısı olmaktadır. İslâm'ın en ciddi mücâdele hedeflerinden birincisi olan
putperestlik kalıntılarının, çağdaş müslümanın hayatında uygulama imkânı bulması
ne kadar ters bir durumdur. Hz. Peygamber'in vefâtından sonra  İslâm'dan ayrılan
mürtedlerele en amansız mücâdeleyi/savaşı Hz. Ebû Bekir vermiştir. Bu yüzden
çağdaş irtidat olaylarına İslâm mütefekkirleri "Ebû Bekir'i olmayan irtidat"
demektedirler. Hz. Ömer de bid'at, hurâfe ve bâtıl inanışlara karşı pek büyük
bir hassâsiyet içinde olmuştur. Bu yüzden çağdaş hurâfe ve bâtıl inanışlara da
"Ömer'i olmayan hurâfeler" denilebilir.

Taş yapıştırmakla geleceği hakkında bilgi
edindiğini, dileğinin kabul edilip edilmediğini öğrendiğini sanan câhillere
Buhârî ve Müslim gibi sahih hadis kitaplarında, kendisinden nakledilen bir
hadiste gördüğümüz Hz. Ömer'in şu tavrını hatırlatmakta büyük fayda olabilir: Hz.
Ömer, bir haccında Haceru'l-Esved'e yaklaşıp öpmüş ve sonra kulaklara küpe şu
sözleri söylemiştir: "Çok iyi biliyorum ki sen zararı ve faydası olmayan sade
bir taş parçasısın! Eğer Rasûlullah'ın seni öptüğünü görmeseydim asla seni
öpmezdim!"

Nerede ve ne şekilde olursa olsun herhangi bir
taşa şu ya da bu şekilde taş yapıştırmakla tutulan niyetin gerçekleşeceğine
inanmak gibi bir sapıklıktan vazgeçilmesi ve böyle hurâfelerle sevinen veya
yerinenlerin ikaz edilmesi, akıl ve İslâm çizgisine gelmelerinin öğütlenmesi
Tevhide hizmet noktasından önem arzetmektedir. "Allah bize kâfidir ve O, ne
güzel vekîldir." (3/Âl-i İmrân, 173)