Fecir | Konular | Kitaplar

Türbelere adak

Türbelere adak



Türbelere adak:



 

Adak ya da dinî ifadeyle nezir; Allah rızâsı
için, insanın kendi kendini herhangi bir şarta bağlı olarak veya mutlak şekilde
mubah olan bir konuda borçlandırmasıdır. Adak yerine getirilmediği müddetçe,
adayan borçlu kalır. Adak, Allah'tan başkası adına adanamaz. Adanırsa adak
olmaz. Adayan da şirk koşmuş olur. Ayrıca, iyice bilinmesi gerekli bir husus da
adağın hiçbir şeyi değiştiremeyeceği, kaderi zorlayamaycağıdır. Kimse yapacağı
vaatlerle -hâşâ- Allah Teâlâ'nın ezelî takdirini değiştirebileceğini
sanmamalıdır. Peygamber Efendimiz konuyu şöyle dile getirmiştir: "Nezir
(adak) hiçbir şeyi (şerri ve zararı) def etmez. Ancak nezir sebebiyle cimriden
mal çıkarılmış olur." (Buhârî, Kader 6). Başka bir hadis-i şerif de
şöyledir: "Kim, Allah'a itaati gerektiren bir hayır ve İbâdet adarsa, adağını
yerine getirsin. Kim de Allah'a karşı günah işlemeyi gerektiren şer bir iş
nezrederse, Allah'a âsi olmasın, adağını yerine getirmesin." (Buhârî, Eymân
28)

Allah'a karşı isyan olan bir adağın yerine
getirilmesi, adanmasından daha büyük bir vebaldir. Allah'tan başkaları için
adanan adaklar da yerine getirilmemesi gerekli nezirler cümlesindendir. O halde
"falan türbeye bir koç adadım" diye söylenip gezenler ne yapmak istediklerini
anlamalıdırlar. Bu sözden maksatları "adadığımı falan türbe civarında Allah için
keseceğim" demek midir? Yoksa, "o türbede yatana adadım" mı demek
istemektedirler? İkincisi ise, bu bir şirk koşmadır, terkedilmesi kesinlikle
lâzımdır. Bir ölü için, yatır için kurban kesilmesi, ona adak adanması
şirktir/küfürdür. Oralarda kurban adıyla hayvan kesenlerin hemen hepsi böyle bir
şirk içine düşmektedir. Bunlar, besmeleyle de kesseler, kestikleri murdardır,
yenilmez. Birincisi ise; câhilleri yanıltmamak ve hurâfeci duruma düşmemek için
ve yer kaydı da adakta önemli olmadığından dolayı, türbe çevresinde değil de
istediği başka bir yerde Allah için adağını yerine getirmeli, hayvanını
hurâfelere karıştırmadan kesmelidir.