Fecir | Konular | Kitaplar

Vahdet-i vücud

Vahdet



Vahdet-i vücud:



 

Bir bilme, Allah'tan başka varlık olmadığının
idrâk ve şuûruna sahip olmak. Şuhûdî tevhidde, yani vahdet-i şuhûdda sâlikin her
şeyi bir görmesi geçicidir; birlik, bilgide değil; görmededir. Vahdet-i vücudda
ise, birlik bilgidedir. Yani sâlik gerçek varlığın bir tane olduğunu, bunun da
Hakk'ın varlığından ibâret bulunduğunu, Hak ve O'nun tecellîlerinden başka
hiçbir şeyin hakiki bir varlığı olmadığını bilir. Ancak, vahdet-i vücud ehli, bu
bilgiye nazarî olarak değil; yaşayarak ve mânevî tecrübe ile ulaşır. Bunun böyle
olduğunu başka bir yoldan bilmenin bir değeri yoktur. Vahdette kesret – kesrette
vahdet: Birlikte çokluk – çoklukta birlik. Vahdet ehline göre vahdet gerçek,
kesret hayaldir. Bir olan varlığın çok görünmesi sadece bir görünüş meselesidir.
Gerçek sûfî, çoklukta birliği görür. "Lâ maksûde (lâ matlûbe, lâ murâde)
illâllah" kusûdî, "lâ meşhûde illâllah" şuhûdî, "lâ mevcûde illâlllah" vücûdî
tevhiddir.