Fecir | Konular | Kitaplar

Allah'ın Sıfatı Olarak Rab

Allah




Allah'ın Sıfatı
Olarak Rab:



 

Görüldüğü gibi Rab olmak, Allah'ın sıfatlarından
biridir. İlâhlığının bir gereğidir. Rab ismi geniş anlamlı bir sıfattır.
Allah'ın yaratıcılığını, evrene sahip ve hâkim oluşunu, insana ait her şeyi
yaratıp şekil verdiğini, evrende olan her şeye yüce kudretiyle tasarruf
ettiğini, insanlar hakkında hükümler/yasalar koyduğunu ve bu hükümlere itaat
etmenin gerekliliğini, mutlak anlamda itaatın ancak Allah'a yapılması
gerektiğini, ıslah edenin, şekil verenin, her şeyi elinde tutanın yalnızca Allah
olduğunu ifade eder.

[1]

Kur'an-ı Kerim, besmeleden sonra ‘Hamd,
âlemlerin Rabbi Allah'a aittir' cümlesiyle başlamaktadır. Bu giriş oldukça
ilginçtir. Vahy kitabı olan Kur'an söze Allah'a ait en önemli özelliği
vurguluyarak, insanlara bu önemli gerçeği hatırlatarak başlıyor.

Her türlü övgü, her türlü saygı ve itaat
ifadesi, her türlü şükran duygusu ve bağlılık; bütün âlemlerin, âlem diye
nitelediğimiz bütün varlıkların asıl sahibi, maliki, yöneteni, bakıp gözeteni,
koruyup ihtiyaçlarını gidereni, onlara dilediği gibi yön veren yüce güç sahibi
Allah'a aittir. Kur'an, O'nun sözüdür ve O bu vahyi ile yaratıp şekil verdiği
insanları müdeliyor, korkutuyor ve onlara doğru yola davet ediyor. Çünkü O,
âlemlerin Rabbi Allah'tır. Insanlardan bazıları Allah'a inandıkları halde O'nun
Rab'liğini ve ilâhlığını anlamamışlardır. O'na ilâhlıkta ve Rablikte ortak
(şirk) koşarak müşrik olmuşlardır. Rabbimiz Kur'an'da en çok böylesine sapmış
kimselere hitap ediyor.

Tevbe Suresi  31. âyetteki ifade çok anlamlıdır.
Bazıları din adamları haline getirdikleri papazlarını, hahamlarını ve hatta Hz.
Isa'yı Rabb sandılar. Olayı dinleyen Adiy b. Hatem Peygambere diyor ki, Ya
Rasûlallah, ben onları bilirim, onlar din adamlarına (veya önderlerine) ibadet
etmiyorlardı. Öyleyse bu ‘rabb' edinmenin anlamı nedir? Peygamber soruyor:



"-Onların liderleri onlara bir şeyi haram veya
helâl yaptıkları zaman insanlar onu kabul ediyorlar mıydı?
Adiy b. Hatim'in cevabı evet olunca;

"-Işte bu davranış onları ‘rabb' edinmektir"
karşılığını alacaktı.[2]



Evet, Allah'a ait Rabb'lik, başkalarına
verilirse bu Allah'ın hakkına tecavüzdür. O'nun Rabbliği bütün evrende kendini
duyurmaktadır. Evreni en güzel şekilde terbiye edip (düzenleyip) ona tasarrufta
bulunmaya (yöneltmeye) devam eden Allah (cc), insana ait hayatın ve kulluğun da
kurallarını koymuştur. Yani insana şekil verip, yaşamasını sağlayan Allah, Rabb
olarak da insanın sahibi ve malikidir. Öyleyse insana düşen kendisinin sahibi ve
maliki olan Allah'a Rabb olarak teslim olmak ve yalnızca O'na kulluk yapmaktır.

"De ki: Insanların Rabbine sığınırım. Insanların
malikine, insanların ilâhına da; sinsice kalplere vesvese ve kuşku düşürüp duran
vesvesecinin şerrinden…." (Nâs:
114/1-4)[3]

        

 



[1]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 511; Ahmet
Kalkan, İslam Akaidi: 245. Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.




[2]
nak. Muh. Ibni Kesir, 2/137.



[3]
Hüseyin K. Ece, İslam'ın Temel Kavramları, Beyan Yayınları: 511-512; Ahmet
Kalkan, İslam Akaidi: 245-246.