Fecir | Konular | Kitaplar

Asr Sûresinin Sonu. İnsanın Sabra Olan İhtiyacı

Asr Sûresinin Sonu

Asr Sûresinin Sonu


İnsanın Sabra Olan
İhtiyacı

Sabır her insan için şahsiyetini tamamlayıcı
haslet­ler­dendir. Sıkıntıya katlanıp, canını üzmeden hiçbir ga­yeye ulaşılamaz.
Hayatın her yönünde bu esası müşa­hede et­mek mümkündür.

Örneğin: Bir öğrenci, canını hoşlandığı birçok
şey­den mahrum bırakarak imtihanı başarmak için çalışma ve ez­berleme gibi
sayısız sıkıntılara katlanır. Tüccar veya bir gaye peşinden koşan da aynı
durumdadır. Fertler hak­kında söyleneni milletler hakkında da söy­lemek
kabildir. Arzularına ulaşmak isteyen bir millet büyük bir sabırla zorluklara
göğüs germek zorundadır. Savaşta kazan­ma­nın belli başlı çarelerinden biri de
sa­bırlı olmaktır. Sabır insanın yaşayışının her anında la­zımdır. Aksi
tak­dirde olaylar karşısında büzülüp, gev­şememek müm­kün değil­dir. Çünkü hayat
sıkıntı, zor­luk ve ağırlık­larla doludur.

Sabır ve sebatla bunlara karşı göğüs germeyen
kimse çabuk kırılır, belki de şahsiyeti beş paralık olur, ayakta du­rabilenlerin
ayağı altında çiğnenir. Sabır müslü­man kişi için daha çok zaruret kesbeder,
çünkü nefsini hapsedip kötülük işlemekten alıkoymak her­kesten önce müslümanın
bir görevidir. Kötülüğün terk edilmesini zorlaştıran şeyler, geçici lezzetlerle
süslü gö­rünebilir. Bu yüzden Müslüman, nefsine ve iradesine sahip olduğu sürece
hataya düşmez, müslüman itaat etmekle emrolunmuştur. Bu da ancak nefse hakim
olup itaat ve kulluk üzere sebat göstermekle gerçekleşe­bilir. Sevabı
yitirmemesi için, ilahî takdire karşı hırçın davranmadan, olayları
soğukkanlılıkla kar­şılamalı­dır.

[1]


[1]
Fatma Keskin, Sabır, Misyon Yayınları.