Fecir | Konular | Kitaplar

b) Falcılık ve Fala Baktırmak

b

b) Falcılık ve Fala Baktırmak:

Fal ve
falcılık; gaybdan haber verme, gelecek hakkında önceden fikir beyan etme
temeline dayanmaktadır. Tarihin her devrinde, her toplumda istikbali öğrenme
teşebbüslerine, bunun çeşitli şekillerine ve değişik araçlarına rastlanmaktadır.
Câhiliyye Araplarında "ezlâm" denen fal okları, remiller, günümüzde yıldız,
burç, kahve, bakla, iskambil kâğıdı, suya bakma, kitap açma vs. falcılığın şekil
ve malzemesinin bir kısmıdır. Ayrıca çağdaş câhiliyyede falcılık, medya
aracılığıyla modern insanın günlük hayatına da girmiş bulunmaktadır. Günlük
fallar yanında, gazetelerin yıl başlarında, senelik fallar yayınlamaları,
faldaki yalanın boyutlarını oldukça genişletmiştir.
Hurâfe ve bâtıl
inanışların hepsine birden savaş açmış bulunan İslâm, bütün çeşitleriyle
falcılığı yasaklamıştır.
"Ey iman
edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), ezlâm/fal ve şans okları birer
şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz."
(En'âm: 6/90).
Bu âyet, fal
oklarının şeytanın pis işlerinden olduğunu, kötülükte şarap içmeye, kumar
oynamaya ve putlara tapmaya denk bir cürüm sayıldığını, kurtuluş için bunlardan
uzak durulması gerektiğini çok açık bir şekilde bildirmektedir. Bir başka âyette
de:
"... Ve fal
oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı."
(Mâide: 5/3) buyurulmuştur. Öte yandan "... Hiçbir kimse yarın ne
kazanacağını (başına neler geleceğini) bilemez. Yine hiçbir kimse nerede
öleceğini de bilemez." (Lokman: 31/34) buyurulmakta, gelecekten haber
vermeye kalkışmaktan ibâret olan falcılığın İslâm'da yeri olmadığı
belirtilmektedir. Peygamber Efendimiz de falcılıktan elde edilecek kazançtan
mü'minleri nehyetmiştir.[1]

O halde fala
bakmak, falcılık yapmak, fala inanmak, faldan kazanç temin etmek hiçbir sûrette
müslümana yakışmayan hareketlerdir. Özellikle hanımların bu konuya daha bir
dikkat etmeleri, böyle boş ve haram şeylerle kendilerini aldatmamaları
gerekmektedir. Falcılar bir şey biliyorlarsa, önce kendilerini kötülüklerden
korusunlar. Unutmayalım ki, aldatmak hâinlik, aldanmak da ahmaklıktır. Bir sürü
yalan ve tahmin içinde birkaç tanesinin mevcut duruma, ya da ileride olacaklara
uygun düşmesi, falcıların gaybı bilmesi anlamına gelmediği gibi, onlara inanıp
İslâm'ın temiz inanç esaslarından vazgeçmeye, âyet ve hadislere ters düşmeye
değmez. Kim böyle bir değişmeye rızâ gösterirse, dünyanın ve âhiretin büyük
zararına uğramış demektir.

[2]


[1]
Buhârî, Büyû' 25, 113;
Müslim, Müsâkât 40.

[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.