Fecir | Konular | Kitaplar

Allah'ın İsmi Olarak Şehid.

Allah




Allah'ın İsmi
Olarak Şehid

 
Allah'ın güzel isimlerinden (Esmâu'l-Hüsnâ'dan)
biri de ‘Şehîd'dir. Allah'ın ismi olarak Şehid, kendisinden hiç bir şey
saklanamayan, her şeye şâhid, ve hiç bir şeyi unutmayan demektir. Şâhit olma,
bir şeyin bizzat yanında hazır olmayı hatırlatır. Allah ğaybı ve gizli-açık her
şeyi bilmesiyle ‘Alîm-Bilen', her şeyden haberdar olmasıyla ‘Habîr-haberi olan',
açık ve ğayb olan şeylere şâhid olması açısından da Şehiddir.
Aslında Allah (c.c.) her şeyi
bilir ve her şeye mutlak anlamda şâhiddir. İnsanlar bir şeyi, ancak ona
ulaştıklarında, o şey kendileri için hazır olduğu zaman bilirler, ona şâhitlik
ederler. Allah ise, insanlar için hazır olmayan, insanların bilmediği her şeye
de ‘şâhid' olan, onları olduğu gibi bilendir.
Kur'an'ın haber verdiğine göre
Allah (c.c.) kendinden başka tanrı (ilâh) olmadığına ‘şehâdet ettiği gibi
melekler ve ilim sahibi kimseler de buna şâhitlik ederler (3/Âl-i İmrân, 18).

O, kullarının işlerine, meselâ
münafıkların yalancı olduklarına şâhitlik eder (63/Münâfıkûn, 1). Rabbimiz,
şeytanları ve onların yardımcılarını kâinatın yaratılmasına şâhit tutmamıştır
(18/Kehf, 51).
Şehâdetin en büyüğü Allah'a ait
olandır.
Bu O'nun tarafından bilinen
şeydir,  ya da O'nun bildirdiği şeylerdir (6/En'âm, 19).
Allah, hem şehâdet âlemini, hem
de ğayb âlemini bilir. O, hepsinin şâhididir (32/Secde, 6; 39/Zümer, 36; 59/Haşr,
22).
‘Şehid' kelimesi yirmi kadar
âyette Allah (c.c.) hakkında kullanılır. "Allah her şeye şehiddir, -şâhiddir-"
veya "şehîd olarak Allah yeter" şeklinde sık sık geçmektedir. Şu âyetlerde bunun
örneklerini görmekteyiz:
"Allah, muhakkak Kıyamet
günü onların arasını açacak, hükmünü verecektir. Şüphesiz Allah her şeye
şehiddir." (22/Hacc, 17).
"Rabbin sana yeterli değil
mi? Şüphesiz O her şeye ‘şehiddir." (41/Fussilet, 53).
"Allah, benimle sizin
aranızda ‘şehid' olarak yeter. Şüphesiz ki O kullarının yaptığından
haberdardır." (17/İsrâ, 96)
Allah Teâlâ, kullarının yaptığı
her şeye şehid-tanık olduğunu haber veriyor (3/Âl-i İmrân, 98).
Yüce Allah, bir âyette de
kendisi hakkında çoğul olarak ‘şâhidîn-şâhitler' demektedir. Rabbimiz kendisi
hakkında bazen ‘Biz' zamirini kullanmaktadır. "Biz onların hükümlerine şehid-şâhitler
idik" (21/Enbiyâ, 78) âyetinde de bu durum söz konusudur.
Hz. Muhammed (s.a.v.) de
‘şehid' sıfatıyla anılmaktadır. Çünkü O, hem kendi ümmeti için, hem bütün
insanlar için bir ‘şâhid' olarak görevli kılınmıştır. O'na inanan mü'minler de
insanlar üzerine ‘şehid' olmaktadırlar.
"Size bundan önce müslüman
ismini O verdi. Bunun sebebi, Rasûl sizin üzerinize, sizler de insanlar üzerine
‘şehid' (tanık) olasınız diye." (22/Hacc,  78; Ayrıca bkz. 4/Nisâ, 41;
48/Fetih, 8)