Fecir | Konular | Kitaplar

Şehidin Mirası Zaferdir

Şehidin Mirası Zaferdir




Şehidin Mirası
Zaferdir
   
Elbet şehid verilecektir. Ama
her şehide karşılık İslâm saflarına bir melek ordusu katılacaktır. Her şehidin
yere düşmesi, ortalığı bir şimşek gibi aydınlatacak ve o şimşeğin şiddetinden
düşmanın bir ordusu kahrolacaktır. Bir Seyyid Kutub asılırsa, doğacak bin çocuğa
Seyyid Kutub ismi verilecek, onun gösterdiği "yoldaki işaretler" tâkip
edilecektir. Şehidler diridirler. Şehid, toprağa düşmüş öyle bir tohumdur ki,
verdiği başakta bin mü'min kalbi çarpar. Ve o başak, saf  kuvvet, saf inançtır.
O başağın dikeni ve samanı yoktur. Bir şehid kanı kara toprağa düşmesin, en kısa
zamanda, o kandan bin müslüman dirilmedikçe o toprak rahat etmeyecektir. Her
şehid verdikçe dâvâmız bir adım daha ilerliyor.[1]
Aslında "şehid verdikçe" değil; "şehid kazandıkça" denmeli, çünkü şehid, dâvânın
kaybettiği bir yiğit değil; kazandığı bin yiğittir.
Zafer, temennilerle
gerçekleşmez. Söylenen her söz ölüdür, ne zaman ki o söz uğrunda can fedâ edilse
o zaman dirilecek ve canlar arasında yaşanabilecektir. Uğrunda can fedâ
edilmeyen inançlar cansızdırlar, hayattan habersizdirler. Bundan ötürüdür ki;
iman hicreti, hicret cihadı, cihad kıtali, kıtal de şehâdeti gerektirir.
Müslümanca yaşamanın mümkün olmadığı yerde, yerin altı üstünden hayırlıdır.
Gerçek hayat; ma'siyet içinde yaşamak değil; Hakk'ın çizgisinde ölebilmektir.
Yani, cihad mektebinde okuyup şehid olarak mezun olmaktır.

[2]
 

 



[1]
Sezai Karakoç, Dirilişin Çevresinde, s. 111.



[2]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.