Fecir | Konular | Kitaplar

Muskacıların Sonu

Muskacıların Sonu



Muskacıların Sonu:

 
Ömrünü muska
yazarak, fal açarak, sihir yaparak geçiren pekçok insanın sonu hüsran ile
noktalanmıştır. Bunlardan kimisi hapishane köşelerinde, kimisi de feci
hastalıklara yakalanarak fakr u zarûret içerisinde ölmüşlerdir. Vakitlerini
muskacılıkla geçirenler, bu yoldan her ne kadar dünyevî menfaat temin
ediyorlarsa da bu iş, dinen kınanmış olduğu için iflâh olmuyorlar. Daima
hayatları sıkıntı ve sefâletle, beş kuruşa muhtaç olarak geçmekte olduğu
müşâhede edilmektedir. Hayatlarının sonunda perişan bir vaziyette, miskinlik
içinde yaşadıkları görülmektedir. Bunların hepsi yaptıklarının avans cinsinden
dünyadaki küçük cezâsıdır. Esas cezaları, ceza gününde verilecektir. Çünkü
bakılması haram olan nice göbeklere muskalar yazmışlardır. Nice genç kızları
veya evli insanları muhabbet muskalarıyla aldatmışlar, ümitleriyle
oynamışlardır. Allah'ın men ettiği şeyleri insanlara aşılamışlar, imanın
temelini sarsmışlar, İslâm akîdesini bozmuşlardır. Böylelikle yahûdi ve
hıristiyan âdetlerini canlandırarak ve bunları birkısım insanlara kabul ettirip
onların itikadlarını bozarak imanlarını sarsmaları ile İslâm âleminde tedâvisi
imkânsız olan yaralar açmışlardır.[1]
Her aklı başında mü'min, insanları bu tür cinci, muskacı, üfürükçü sahtekârların
tahribatından korumak için elinden gelen gayreti esirgememelidir.[2]   

Unutmamak lâzım
ki, dindarlık, dinî olanı işlemektir; dinde olmayanı
değil. Nice insan, hem de din adına, dini de küçük düşürerek ve sevap
yapıyorum zannıyla günaha girerek bu tür hurâfe ve bid'atlar, bâtıl inançlar
peşinde kendisine sıkıntı vermekte, hayatını daha da çekilmez hale
getirmektedir. Bazı insanlar, Cumartesi ve Salı günleri çamaşır yıkamıyor,
bazıları da kırılan bir ayna veya evinin yakınlarında öten bir baykuş nedeniyle
kâbuslar görüyor. Bâtıl inanç, hurâfe ve bid'atlardan ancak sağlıklı ve doğru
dinî bilgiyle, Kur'an'ın hayata geçirilmesiyle korunulabilir. Bu tür
sapıklıklara yönelmenin nedeni, insandaki inanç ihtiyacının doğru ve gerçek
bilgilerle doldurulamaması, İslâm'ın hâkim değil mahkûm olması, câhiliye düzeni,
medya ve çevre şartlarının doğruyu eğri, eğriyi doğru diye göstermesidir. Dini;
bazı çıkarcı, istismarcı, cinci, câhil ve bağnazların elinden kurtarmadıkça, bu
tür insanlara ilgi gösterilip "hoca" diye iltifat edildikçe bu sorunlar
küçülmeyecek, aksine büyüyecektir.

[3]




 




[1]
Recep Aktaş, Bâtıl
İnanışlar, s. 39-40



[2]
Kemalettin Erdil, Yaşayan
Hurâfeler, s. 19-32



[3]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.