Fecir | Konular | Kitaplar

Bir Gün İçinde En Fazla Tekrar Edilen Şiarlar

Bir Gün İçinde En Fazla Tekrar Edilen Şiarlar

Bir Gün İçinde En Fazla Tekrar Edilen Şiarlar:

Allahu Ekber (Günde 285
defa + 165 -tesbih çekerken-)
Lâ ilâhe illâllah (68
defa)
Elhamdü lillâh (117 defa
+ 165 -tesbih çekerken-)
Sübhânallah (54 defa +
165 -tesbih çekerken-)
Sübhâne rabbiye'l-azîm
(126 defa)
Sübhâne rabbiye'l-a'lâ
(252 defa) (Tesbih; toplam 432 defa + 165 -tesbih çekerken-)
Görülüyor ki, namaz içinde
tahiyyât oturuşunda Nebî (s.a.s)'ye ve tüm sâlih kullara gönderilen selâmlar
hâriç, tüm sözler Allah'ın "en büyüklüğü" etrafında dönmektedir. En büyüklük,
övgü, yücelik, güçlülük, eşinin ve benzerinin bulunmayışının -tek ilâh oluşunun-
ilânı, aklanıp tenzih edilişi vb. tüm büyüklük sıfatları O'na nisbet
edilmektedir.
Peygamberimiz (s.a.s.),
namazlarda söylenenlerden ayrı olarak da bazı İslâmî şiarların özellikle
söylenmesini tavsiye etmiştir. Onlardan bazılarını buraya almakta fayda var:
"Allah'ın doksan dokuz ismi
vardır. Onları kim ezberlerse cennete girer. Allah tektir, teki sever."
(Müslim, Zikir 5, hadis no: 2677). Diğer rivâyet şöyledir: "Gerçekten
Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Bir müstesnâ yüz isim! Bunları kim sayarsa
cennete girer." (Müslim, Zikir 6, hadis no: 2677)
"Sübhânallahi ve'l-hamdü
lillâhi ve lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber' demem, benim için güneşin üzerine
doğduğu her şeyden daha sevgilidir." (Müslim, Zikir 10)
"Bir kimse günde yüz defa,
'Lâ ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu, ve hüve
alâ külli şey'in kadîr (Allah'tan başka ilâh yoktur. O'nun şerîki/ortağı yoktur;
mülk O'nundur, hamd de O'na mahsustur. Hem O her şeye kaadirdir)' derse, o kimse
için on köle (âzât etme) dengi sevap olur. Ve kendisine yüz hasene yazılır; yüz
günahı da silinir. O gün, akşamlayıncaya kadar şeytandan muhâfaza olur. Onun
yaptığından daha faziletli bir işi kimse yapamaz. Meğer ki, onun yaptığından
fazla yapsın. Ve bir kimse günde yüz kere 'Sübhânallahi ve bihamdihî (Allah'ı
hamdiyle birlikte tenzih ederim)' derse; günahları denizin köpüğü kadar bile
olsa sâkıt olur." (Müslim, Zikir, 28, hadis no: 2691)
"İki kelime vardır ki, dile
hafif, mîzanda ağır, Allah'a makbuldürler. (Bunlar:) 'Sübhânallahi ve bihamdihî,
sübhânallahi'l-azîm (Allah'ı hamdiyle birlikte tenzih ederim. Yüce Allah'ı
tenzih ederim)' (kelimeleridir)." (Müslim, Zikir 31, hadis no: 2694)
"Sübhânallahi ve'l-hamdü
lillâhi ve lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber (Allah'ı tenzih ederim, hamd Allah'a
mahsustur ve Allah'tan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür)' demem,
benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha makbuldür." (Müslim, Zikir
32, hadis no: 2695)
Mus'ab bin Sa'd (r.a.)
anlatıyor: Bana babam rivâyet etti. (Dedi ki: 'Rasûlullah (s.a.s.)'ın
yanındaydık. "Biriniz her gün bin sevap kazanmaktan âciz midir?" diye
sordu: "Yüz kere tesbih eder (Sübhânallah der) ve kendisine bin sevap
yazılır. Yahut üzerinden bin günah indirilir" buyurdu.' (Müslim, Zikir 37,
hadis no: 2698; Buhârî Deavât, Bed'ul-Halk; Tirmizî Deavât; İbn Mâce, Sevâbu't-Tesbîh)
Abdullah bin Kays'dan rivâyet
edilmiştir. "Rasûlullah buyurdu ki: "Ey Abdullah! Sana cennet definelerinden
bir define göstereyim mi?" dedi. Ben: "Hay hay yâ Rasûlallah!" dedim. 'Lâ
havle velâ kuvvete illâ billâh (güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur' de!"
(Müslim, Zikir 44, hadis no: 2704)
Muhâcirlerin fakirleri
Rasûlullah (s.a.s.)'a gelerek: 'Varlık sahipleri yüksek dereceleri ve devamlı
nimetleri alıp gittiler' demişlerdi. Rasûlullah (s.a.s.): "Neymiş o" diye
sordu. Muhâcirler: '(Ne olacak,) Onlar da bizim kıldığımız gibi namaz kılıyor;
bizim tuttuğumuz gibi oruç tutuyor. (Ama,) Onlar sadaka veriyor, biz
veremiyoruz; onlar köle âzâd ediyor, biz edemiyoruz' dediler. Bunun üzerine
Rasûlullah (s.a.s.): "Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla sizi geçenlere
yetişir; sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha
fazîletli olamaz; meğer ki sizin yaptığınız gibi yapmış olsun!" buyurdu.
Muhâcirler: 'Hay hay yâ Rasûlallah!' dediler. Rasûlullah: "Her namazdan sonra
otuz üç kere tesbih (sübhânallah), tahmid (el-hamdu lillâh) ve tekbir (Allahu
ekber zikri) edersiniz." Bunun üzerine fakir muhâcirler Rasûlullah
(s.a.s.)'a dönerek: 'Mal, mülk sahibi din kardeşlerimiz bizim yaptığımızı
işitmiş; bunun mislini onlar da yaptılar' dediler. Rasûlullah: "(Ne yapalım,)
Bu, Allah'ın bir fazl u keremidir; onu dilediğine verir" buyurdu. (Müslim,
Mesâcid, 142, hadis no: 595)
"Bir kimse her namazın
sonunda Allah'a otuz üç defa tesbih, otuz üç defa hamd eder, otuz üç defa da
tekbirde bulunursa, bunların toplamı doksan dokuz eder. Yüzün tamamında da: 'Lâ
ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve hüve alâ
külli şey'in kadîr' derse, günahları denizin köpüğü kadar bile olsa (yine)
affolunur." (Müslim, Mesâcid, 146, hadis no: 597)
"Bir kimse, on defa 'Lâ
ilâhe illâllahu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdü ve hüve alâ
külli şey'in kadîr (Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. O'nun şerîki/ortağı
yoktur. Mülk O'nundur. Hamd de O'na mahsustur. O her şeye kaadirdir)' derse,
İsmâil oğullarından dört kişi âzâd etmiş gibi olur." (Müslim, Zikir 30,
hadis no: 2693)
"Kelimelerin en güzeli dört
tanedir: 'Sübhânallah, ve el-hamdü lillâh ve lâ ilâhe illâllah ve Allahu ekber"
(Buhârî, Eymân 19). Bunlara, hadisteki sırasıyla; tesbih, tahmîd, tehlîl ve
tekbir denilir. "Zikrin en faziletlisi; 'lâ ilâhe illâllah', duânın en
faziletlisi de 'el-hamdü lillâh'tır." (İbn Mâce, Edeb 25; Tirmizî, Deavât
9). Başka bir hadiste de Rasûlullah (s.a.s.): "Lâ ilâhe illâllahu
vallahu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" demenin, çok sayıda
günahların affedilmesine sebep olacağını söylemiştir (Tirmizî, Deavât 58).
Namazda bir taraftan bazı temel
zikirler/şiarlar söylenirken anlamlarına uygun olarak da bazı hareketler
yapılıyor. Meselâ Allah'tan başkalarının yücelik ve büyüklük iddiâları
reddedilirken, Allah'ın önünde eğilirken (rukû) ve secde edilirken anlamlı bir
hareket yerine getirilmiş oluyor. Ayrıca yukarıda naklettiğimiz hadiste de
görüldüğü gibi, temel kök, şiarların peş peşe yer aldığı dizi halindeki
virdlerle de sürekli mırıldanarak günün her saatine yayılıyor. Bu anlam ve ruh
atmosferinde yaşanıyor. Şimdi bu şiarların belli başlılarını kısaca açıklamaya
çalışalım. Bunlar, sırayla şu "temel-kök" şiarlardır:
1- Bismillâhirrahmânirrahîm,

2- Allahu Ekber,
3- Lâ ilâhe illâllah,

4- Sübhânallah,
5- Sübhânallahi'l-azîm,

6- İstiğfâr (estağfirullah),

7- Salevât (Allahumme salli
alâ Muhammed),
8- Kunut duâsı.