Fecir | Konular | Kitaplar

Namaz ve Tesbih İbâdeti

Namaz ve Tesbih İbâdeti



Namaz ve Tesbih İbâdeti:
 
Mü'minler ‘tekbir'le namaza
girdikten sonra, önce "Sübhâneke" duâsını okurlar. Namazın hemen başında
Allah'ın bütün noksan sıfatlardan uzak olduğunu, müşriklerin nitelemelerinden
yüce olduğunu dile getirirler. Bu imanla namaza başlarlar, namazı, yalnızca, bu
tesbih ettikleri Allah (c.c.) için kıldıklarını ortaya koyarlar. Mü'minler
rükûda iken "Sübhâne rabbiye'l-azîm (Yüce olan Rabbimi tesbih ederim)",
secdelerde ise sürekli "Sübhâne Rabbiye'l-a'lâ (Ulu olan Rabbimi tesbih ederim)"
derler.
"Bir adam Peygamberimize
gelerek, ‘Ey Allah'ın Rasulü, ben Kur'an'dan bir sey seçip alamıyorum. Bana
yetecek bir şey öğretir misin?' dedi. Peygamberimiz buyurdu ki, şöyle de:
"Sübhane'llahi ve'l hamdüli'llahi ve lâ ilâhe ilallahu va'llahü ekber, ve lâ
havle ve lâ kuvvete illâ billah.(Allah'ım Seni tesbih ederim, hamdler Sana
aittir. Senden başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür, bütün güç ve kuvvet
Allah'ındır)." (Ebû Dâvud, Salât 139, hadis no: 832, 1/221;  Nesâî, İftitâh
32, 2/110).
Peygamberimiz yine buyuruyor
ki:
"Iki kelime vardır; bunlar
dilde hafif, terazide (mizanda) ağır, Rahman'ın yanında da sevimlidirler
(Bunlar): ‘Sübhanallahi ve bihamdihî (Allah'ım seni hamdinle tesbih ederim),
Sübhanallahi'l azîm (Yüce Allah'ım Seni tesbih ederim)' sözleridir."
(Müslim, Zikir ve Duâ 10, hadis no: 2694, 4/2072; Buhârî, Deavât 65, 8/107,
Eymân 19, 8/173; Tirmizî, Deavât 61, hadis no: 3467, 5/512).
Peygamberimiz, başka birçok
hadisinde, tesbih'te bulunmanın, tevhid kelimesini söyleminin ve istiğfarda
bulunmanın önemine ve sevaplarının çok olacağına işaret buyuruyor. Her bir
rükünde ve rekâtında bol bol tesbih yapılarak kılınan namaza ‘Tesbih namazı'
denilir.
Namazdan sonra otuz üç defa ‘sübhanallah',
otuz üç defa ‘el-hamdülillâh', otuz üç defa da ‘Allahü ekber' demek, zenginlerin
fakirlere sadaka verip yardım etmeleri gibi sevabı çok olan zikirlerdir. Bunlar
‘Sübhanallah' ile başladıkları için hepsine birden "tesbih duâsı" denmektedir (Ebû
Dâvud, Harac ve İmâret, hadis no: 2987, 3/150; Ahmed bin Hanbel). Namazdan
sonra, önemli zikir ifadeleri olan bu tesbihleri yapmak sünettir (Müslim,
Mesâcid 144; Tirmizî, Deavât 35; Nesâî, Sehv 91). Türkçe'de ‘tesbih' diye
bilinen, otuz üçlü veya doksan dokuzlu taneler, aslında ‘tesbih âletidir. Halk
‘tesbih' deyince bu tesbih âletini hatırlamaktadır.[1] 




 




[1]
Hüseyin K. Ece, a.g.e. s.
697.