Fecir | Konular | Kitaplar

Allah Lafzı ve Günlük Hayatta Şiar Olarak Kullanım Alanları

Allah Lafzı ve Günlük Hayatta Şiar Olarak Kullanım Alanları

Allah Lafzı ve Günlük Hayatta Şiar Olarak Kullanım
Alanları

Allah Allah!
Allah'ım!
Mâşâallah
İnşâallah
Estağfirullah
Fe-sübhânallah
El-hamdü lillâh
Vallahi
Billâhi
Tallahi
Hasbünallah
Maazallah
Hafazanallah
Neûzü billâh
Bi-iznillâh
Fî sebîlillâh
Îlâ-yı kelimetullah
Yâ Allah
Allah acılarını göstermesin
Allah açlıkla terbiye etmesin
Allah adama ya akıl verir ya
devlet
Allah adamı
Allah affedicidir / Allah
affeder
Allah affetsin
Allah akıl fikir versin
Allah analı babalı büyütsün
Allah aratmasın (bu
günlerimizi)
Allah artırsın
Allah aşkına!
Allah Allah demeyince işler
olmaz
Allah az verip azdırmasın, çok
verip gezdirmesin
Allah'a bir can borcum var
Allah'a duâ ettim
Allah'a emanet ol
Allah'a havâle ettim
Allah'a hesap vermek
Allah'a hicret etmek
Allah'a ısmarladık
Allah'a ibâdet
Allah'a isyan etme
Allah'a inanmak /iman
Allah'a karşı nankör
Allah'a kulluk / Allah'a kul
olmak
Allah'a kurban adamak / olmak
Allah'a ortak olmak
Allah'a ortak koşmak
Allah'a sığındım
Allah'a şükür
Allah'a tevekkül etmek
Allah'a yalvar
Allah'a yemin etme
Allah bağışlasın
Allah bana, ben sana
Allah be!
Allah belânı vermesin
Allah (bin) bereket versin
Allah beterinden saklasın
Allah bir (yemin olarak)
Allah bir dediğinden gayri
(filan kimsenin) sözüne inanılmaz
Allah bir kapıyı kaparsa bin
kapıyı açar
Allah bir karıncasından bile
geçmez.
Allah büyüktür
Allah bilir
Allah bilir ama kul da sezer
Allah bilir ya
Allah bildiği gibi yapsın
Allah bile kulunun karasını
yüzüne vurmamış
Allah bir kapı açar
Allah bir dediğini iki etmesin
Allah bir peygamber hak, pekmez
kara yoğurt ak
Allah bir yastıkta kocatsın
Allah boyunu devir(me)sin
Allah bugünümüzü aratmasın
Allah büyük(tür)
Allah'ı hatırlamak
Allah'ı var...
Allah'ıma hamdolsun
Allah'ım Sen ne büyüksün!
Allah'ım, ne olur!
Allah'ım, yâ Rabbim!
Allah'ın âciz kulu
Allah'ın adâleti
Allah'ın adıyla
Allah'ın arzı geniştir
Allah'ın âyetleri
Allah'ın azâbı
Allah'ın belâsı
Allah belânı ver(me)sin
Allah'ın bereketi
Allah'ın birliği
Allah'ın bildiğini kuldan
saklamak
Allah'ın birliği kuldan
saklanmaz
Allah'ın boyası
Allah'ın buyruğu
Allah'ın cezası
Allah cezanı ver(me)sin
Allah'ından bul
Allah'ın dediği olur
Allah'ın dini
Allah'ın düşmanı
Allah'ın emri
Allah'ın emri, Peygamber'in
kavliyle
Allah'ın eli cemaat üzerinedir
Allah'ın elçisi
Allah'ın emânetini teslim etti
Allah'ın Evi
Allah'ın emriyle
Allah'ın emri, Peygamberin
kavli ile
Allah'ın gazabı
Allah'ın gücüne gitmesin
Allah'ın günü bitmedi
Allah'ın güzel isimleri (Esmâü'l-Hüsnâ)
Allah'ın haram ve helâlleri
Allah'ın hakkı
Allah'ın hâkimiyeti
Allah'ın halifesi
Allah'ın hesabı
Allah hidâyet versin
Allah'ın hikmeti
Allah'ın hikmetinden suâl
olunmaz
Allah'ın hükmü
Allah'ın hudûdu / hudutları
Allah'ın ihsânı
Allah'ın inâyeti ile
Allah'ın intikamı
Allah'ın ipine sarılmak
Allah'ın işi
Allah'ın işine bak
Allah'ın işine karışılmaz
Allah'ın izniyle
Allah'ın kendisinden râzı
olduğu kul
Allah'ın kitabı
Allah'ın kudreti
Allah'ın kudret eli
Allah'ın lâneti
Allah'ın lutfu
Allah'ın murâdı
Allah'ın nimetleri
Allah'ın nûru
Allah'ın ondurmadığını kim
ondurur
Allah'ın ondurmadığını kul
ondurmaz
Allah'ın öldürmediğini kimse
öldüremez
Allah'ın rahmeti
Allah'ın sevgili kulu
Allah'ın sevmediğini kul da
sevmez
Allah'ın sonsuz rahmeti
Allah'ın sillesi
Allah'ın takdiri
Allah'ın tokadı
Allah'ın verdiği canı Allah
alır
Allah'ın yardımıyla
Allah'ın yolu
Allah'ın yoluna dâvet
Allah'ına kurban
Allah'ını seversen
Allah'ını seven tutmasın
Allah'ından bul
Allah canımı alsın!
Allah canını almasın!
Allah cezanı ver(me)sin!
Allah dağına göre kar verir
Allah dağına göre kış verir
Allah deldiği boğazı aç koymaz
Allah derim
Allah dert verip derman
aratmasın
Allah deveye kanat verseydi
damı taşı dağıtırdı
Allah dilerse
Allah dilemezse hiçbir şey
olmaz
Allah diyen aldanmaz
Allah diyen açıkta kalmaz
Allah diyen mahrum kalmaz
Allah doğruların yardımcısıdır
Allah dokuzda verdiği ömrü
sekizde almaz
Allah dostu
Allah dört gözden etmesin
Allah düşmana fırsat vermesin
Allah düşmanıma vermesin
Allah düşürmesin
Allah ecir sabır versin
Allah ecrini versin
Allah esirgesin
Allah etmesin
Allah eksik etmesin
Allah eksikliğini göstermesin
Allah emek yemez
Allah emeklerini boşa
çıkarmasın
Allah Eyüp Peygamber sabrı
versin
Allah gecinden versin
Allah gönlüne göre versin
Allah göstermesin
Allah gözünü kör etmesin
Allah güç kuvvet versin
Allah gümüş kapıyı kapa(tı)rsa,
altın kapıyı açar.
Allah hakkı için
Allah Halil İbrâhim bereketi
versin
Allah hastalığı vermiş,
tedâvisini de
Allah herşeyi görüyor
Allah hayrını versin
Allah hayırlar göstersin
Allah hayırlara tebdil etsin
Allah hayıra çıkarsın
Allah hayırlı kazançlar versin
Allah hayırlı ömürler versin
Allah hidâyet versin
Allah huzur versin
Allah ıslah etsin
Allah için (doğru söyle)
Allah iki cihanda aziz etsin
Allah iki gözümü önüme akıtsın
ki
Allah ile kul arasına girilmez
Allah ilham etti
Allah ilmi dileyene, malı
dilediğine verir
Allah imdat eylesin top çeken
beygirlere
Allah imhal eder ama ihmal
etmez
Allah imtihan ediyor
Allah inandırsın
Allah insana bir ağız iki kulak
vermiş, bir söyleyip iki dinlemek için
Allah işini rastgetirsin
Allah iyiliğini versin
Allah izin verirse
Allah kabul ederse / etsin
Allah kahret(me)sin
Allah kapılara baktırmasın
Allah kardeşi kardeş yaratmış,
kesesini ayrı yaratmış
Allah kavuştursun
Allah kaza belâ vermesin
Allah kefil
Allah kelâmı
Allah kerim
Allah kerimdir, keremin kuyusu
derindir
Allah (başka) keder vermesin
Allah kolaylığını verir
Allah kolaylık versin
Allah korusun
Allah kuluna nefesi sayıyla
vermiş
Allah kulundan vazgeçmez
Allah kulunu darda komaz
Allah, kulunun karasını yüzüne
vurmaz
Allah, kulunun götüreceği kadar
verir
Allah kuru iftiradan saklasın
Allah kurtarsın
Allah lâyığını versin
Allah manda şifası versin
Allah mesut etsin
Allah muhâfaza
Allah muhtaç etmesin
Allah muhannete muhtaç etmesin
Allah mübârek etsin
Allah mü'min kulunun duâsını
geri çevirmez
Allah müstahakını versin
Allah nâmerde muhtaç etmesin
Allah nazardan saklasın
Allah ne derse o olur
Allah ne murâdın varsa versin
Allah ne verdiyse
Allah ne verirse hayırlısını
versin
Allah neyi kısmet ederse
Allah ona mal versin de başını
kaşıyacak tırnak vermesin
Allah ömür verirse / versin
Allah övmüş de yaratmış
Allah rahatlık versin
Allah rahmet etsin
Allah râzı olsun
Allah rızâsı için
Allah, rızâsından ayırmasın
Allah, rızkın kefilidir
Allah sabır versin
Allah sabırlı kulunu sever
Allah sağ gözü sol göze muhtaç
etmesin
Allah sağlık, âfiyet versin
Allah saklasın
Allah sâlih evlât versin
Allah selâmet versin
Allah seni inandırsın
Allah seni dünya boş kalmasın
diye yaratmamış
Allah sevdiğine kavuştursun
Allah son gürlüğü versin
Allah sonunu hayır etsin
Allah sözü
Allah (rûhunu) şâd eylesin
Allah şâhidim
Allah şifâ versin
Allah taksimi
Allah taksiratını affeylesin
Allah tamamına erdirsin
Allah taşına toprağına bereket
versin
Allah tuttuğunu altın etsin
Allah uçamayan kuşa alçacık dal
verir
Allah unutturmasın
Allah utandırmasın
Allah uzun ömür(ler) versin
Allah üçün beşin arkasını
kesmesin
Allah var / Allah'ı var
Allah vekil
Allah vere de
Allah verdi, Allah aldı
Allah verince kimin oğlu demez
Allah verirse / versin
Allah verirse el getirir, sel
getirir, yel getirir
Allah vergisi
Allah verdim derse
Allah yapısı
Allah yaratmış
Allah yardımcın olsun
Allah yar ve yardımcımız olsun

Allah yar olduktan sonra
kılıcın ağaç olsa yine keser
Allah yardım ederse kuluna, her
iş girer yoluna
Allah (çok) yatırmasın
Allah yazdı ise bozsun
Allah yolu
Allah yurt yoksulluğu
göstermesin
Allah, yürü yâ kulum demiş
Allah'la alış-veriş
Allah'tan dilerim ki
Allah'tan gelene ne denir
Allah'tan hayır iste hayır
bulasın
Allah'tan iste
Allah'tan ki!
Allah'tan kork
Allah'tan korkmayan, kuldan
utanmayan
Allah'tan korkmayandan korkulur
Allah'tan başka kimseden korkum
yok
Allah'tan ümit kesilmez
Allah'tan yazılmış, başa
gelecek
Allah kahret(me)sin
Allah kalpleri çevirir
Allah kerim
Allah kısmet ederse
Allah korudu
Allah korkusu
Allah mesut etsin
Allah müstahakkını versin
Allah özene bezene yaratmış
Allah sabredenlerle beraberdir
Allah sevgisi
Allah söyletiyor
Allahu a'lem
Allahu a'lemu bis-savâb
Allah yalanı (yalancıları)
sevmez
Allah yardım eder
Allah yolunu açık etsin
Allah yolunda
Allah yolunda infak / cihad
Allah, yüzünden nurunu almış
Allah zulmü (zâlimleri) sevmez
Âdetullah
Âlemlerin Rabbi Allah
Alimallah
Aman Allah'ım!
Aziz Allah
Ben affetsem, Allah affetmez
Benimle Allah arasında
Beytullah
Bırak Allah aşkına
Bırak Allah'ını seversen
Bir ben bilirim, bir de Allah
Bugün Allah için ne yaptın?
Canı veren Allah
Deveni bağla, sonra Allah'a
tevekkül et
Dilinden Allah lafzı düşmez
Din gününün sahibi Allah
Ehlullah
Er-rızku alâllah
Evvel
Allah
Eyvallah
Garip kuşun yuvasını Allah
yapar
Hay Allah
Hayırdır inşâallah
Hayırlısı Allah'tan
Hayret vallahi
Her Allah'ın günü
Her işin başı Allah
Her şey Allah'tan
Hey Allah'ım!
Hikmetin başı, Allah korkusu
Hüküm Allah'ın
Kelâmullah
Kendini Allah'a adamış/vermiş
Kul affetmedikçe Allah affetmez
Kulla Allah arasında
Lâ havle velâ kuvvete illâ
billâh
Marifetullah
Muhabbetullah
Mülk Allah'ındır
Önce Allah, sonra sen
Rızâen lillâh
Rızık Allah'tan
Söz bir, Allah bir
Sünnetullah
Tedbir kuldan, takdir Allah'tan

Ver Allah ver
Veren de Allah
Yemin billâh
Bazı isimler:
Abdullah
Atâullah
Âyetullah
Beytullah
Cârullah
Cündullah
Emânullah
Emetullah
Emrullah
Fazlullah
Fethullah
Habîbullah
Hamîdullah
Hayrullah
Hizbullah
Huccetullah
Lutfullah
Nimetullah
Nurullah
Rahmetullah
Ruhullah
Sadullah
Seyfullah
Sıbğatullah
Şükrullah
Ubeydullah

Bütün bu ifadeleri, egemen
güçler tarafından dayatılan seküler/laik anlayışa rağmen, deyim, atasözü, halk
duâsı ve çeşitli vesilelerle sık sık tekrarlanan şiar şeklinde ortaya dökülen
halkın gönlünde gömülü (küllenmiş ve gizlenmiş olan) inancın izleri olarak,
halkın Hak'tan hâlâ kop(arıla)madığının göstergesi olarak değerlendirilmelidir.
Kur'anî kavramlar, dinî ıstılah
ve tâbirler de İslâmî şiarların korunması açısından çok önemlidir. Bunların
önemlilerini saymaya çalışalım:
a- İtikada ait kavram ve
deyimler: Allah'ın zâtî ve subûtî sıfatları, peygamberlerin sıfatları,
melek, kitap ve âhiret gününe ait deyimler.
b- Fıkıh ve ibâdetlere ait
olanlar: Farz, vâcip, helâl, haram, mekruh, sevap, günah... gibi.
c- El-hamdü lillâh: Bir
sıkıntıdan kurtulduğumuz zaman ve Allah'ın bir lutfuna nâil olduğumuz vakit,
halimizi/nasıl olduğumuzu soranlara karşı, bu ifâdeyi olduğu gibi veya "Allah'a
hamdolsun" ya da sadece "hamdolsun" şeklinde söylemek.
d- Allah'a şükür: Nimete
nâil olduğumuz zaman bu deyimi kullanmaya özen göstermek gerekir.
e- İnşaallah: Bir işi
yapacağımızı söylediğimiz zaman, "Allah dilerse" mânâsına gelen bu deyim
kullanılır. Unutmamak gerekir ki, bu ifâde, bir şeyi yapmaya karar verilirse
söylenir, geleceği sadece Allah bileceğinden ve O bizim yapacağımız şeyi
dilemezse bizim yapma kararlılığımızın bir şeye yaramayacağını hatırlayıp
hatırlatma amacıyla söylenir; yoksa, yapmaya karar vermediğimiz veya kesin
kararlı olmadığımız bir iş için, baştan savma kasdıyla bu söz
söylenmez/söylenmemelidir.
f- Bi-iznillâh: Allah'ın
izniyle demektir. Önemli bir işi yaptığımızı (veya yapabileceğimizi) anlatırken,
"Allah'ın izniyle yaptım" demek gerekir. Bu deyim, övünmenin, nefsin gurura
kapılmasının engellenmesi açısından önemlidir; tabii ki, anlamı düşünülüp
değerlendirilirse.
g- Mâşâallah: "Allah'ın
istediği olur" mânâsındadır. "Allah nazardan saklasın" karşılığı olarak
kullanılır. Hayret ve memnunluk uyandıran haller karşısında da söylenir.
h- "Es-selâmu aleyküm", "ve
aleyküm selâm": (Selâm size olsun demektir.) Kur'an'da geçen ve Rasulullah
ve ashâbı tarafından kullanılan, aynı zamanda cennette de kullanılacak olan bu
lafızlarla selâmın yerine başka türlü deyimleri kullanmamak gerekir. "İyi
günler, merhaba, hayırlı akşamlar, hoşça kal, görüşmek üzere!" gibi ifadeler,
hiçbir zaman "es-selâmu aleyküm"deki güzel anlam, dilek ve duânın yerini
tutamaz. Merhaba, selâmdan sonra, bir meclise oturulunca söylenebilir; asla
selâmın yerine geçmez.
i- Allah râzı olsun:
İyiliğini gördüğümüz müslümanlara, mutlaka bu ifade şekliyle mukabelede
bulunmalıyız. Teşekkür veya sağol gibi ifadeler, soyut beşerî memnûniyeti ifâde
eden ve dinî havası ve duâ özelliği olmayan deyimlerdir. Rızâ kelimesinin
İslâm'da o kadar derin ve büyük mânâsı vardır ki, onun yerini tutabilecek ikinci
bir kelime yoktur. Sahâbelerin isimleri anıldığı zaman, "Allah ondan râzı olsun"
anlamında "radıyallahu anh" (r.a.) demek, dinî bir gelenek haline gelmiştir.
Bunu da ihmal etmemek gerekir.
k- Aleyhi's-selâm (a.s.):
(Selâm -Allah'ın selâmı- üzerine olsun demektir.) Peygamberleri andıkça,
arkasından bu deyim kullanılmalı veya Hazreti (Hz.) kelimesi ile isimleri
söylemeye başlamalıdır. Peygamberimiz'in ismi anıldığında da bu ifade
kullanılabileceği gibi, en güzeli ve muşhur olanı "sallellahu aleyhi ve sellem"
(s.a.s.) demektir.
l- Rahmetullahi aleyh:
(Allah'ın rahmeti üzerine olsun demektir.) Her ölmüş müslüman için, özellikle
âlimler için bu deyim kullanılmalıdır. Bunun yerine, duruma göre; "Allah rahmet
etsin", "rahmetli","merhum"gibi deyimler de kullanılabilir. Ama unutmamak
gerekir ki, Allah'ın rahmeti kâfirler için istenilmez, onlara bu ifâdeler
kullanılmaz. Gayr-ı müslim ölüler için müteveffâ (vefat etmiş olan) veya
"toprağı bol olsun" denilebilir.
m- İnnâ lillâhi ve innâ
ileyhi râciûn: İstircâ denilen bu ifade, özellikle bir ölüm haberi
alındığında veya bir büyük sıkıntı zamanında söylenilir. Bu ifâde Kur'an'da
şöyle geçer."O sabredenler, kendilerine bir musîbet/belâ geldiği zaman: İnnâ
lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz)'
derler." (2/Bakara, 156)
n- Azîzallah: Ezan sesi
ilk duyulunca söylenir. Azîz olan (kıymetli, şerefli, onurla, saygı değer olan)
Allah'tır, Allah azizdir anlamlarına gelir.
Bu İslâmî şiarlar, bütün laik
özendirme ve mektep ve medyadaki dayatmalara rağmen hâlâ halka unutturulup
terkettirilememiş kavramlarımızdandır. Bunları şuurlu bir şekilde ifade etmek,
bu şiarlara sahip çıkmak, aynı zamanda hem zikir, hem de tebliğ olacaktır.