Fecir | Konular | Kitaplar

e- Hz. Peygamber Döneminde Büyü

e



e- Hz.
Peygamber Döneminde Büyü:

 

Hz. Peygamber gelince Tevrat'tan
bahsetti. O zaman yahûdiler dönüp Hz. Peygamber'le mücâdeleye başladılar.
Sonunda, "nübüvvet yoluyla mücâdele edemeyeceğiz, ne yapsak Cibrîl O'na haber
veriyor" dediler. Bu yüzden Cebrâil'e (a.s.) düşman oldular (2/Bakara, 98).
Tevrat'ı da arkalarına atarak sihir ve iftira yoluna saptılar. Halbuki Tevrat,
sihri yasaklamış, sihirbaz kadın ve erkeklerin öldürülmesini emretmişti (Bkz.
Tevrat, Çıkış 22/18; Levililer, 20/27).

Bu dönemde yahûdiler, "Süleyman,
Muhammed'in (s.a.s.) dediği gibi bir peygamber değildi. Sihirbaz bir hükümdardı.
Büyülerini mûcize gibi gösterirdi" diye iftiralar ortaya attılar. Sihir küfür
olduğu için, yahûdilerin bu sözlerine göre, Hz. Süleyman'ın da hâşâ kâfir olması
gerekiyordu. Bu yüzden Kur'ân-ı Kerim'de Allah Teâlâ, Hz. Süleyman'ın değil;
şeytan sihirbazların küfrettiğini bildirdi. Yüce Allah bu konuda şöyle
buyurmuştur: "Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların
söylediklerine tâbi oldular. Halbuki Süleyman kâfir olmadı (Büyü yapmadı ve ona
inanmadı). Lâkin şeytanlar kâfir oldular. Çünkü insanlara sihri (büyü ilmini) ve
Bâbil'de Hârût ve Mârût'a indirileni öğretiyorlardı..." (2/Bakara, 102)

Bununla da yetinmeyen yahûdiler, Hz.
Peygamber'e sihir yapmaya kalkıştılar. Kaynaklarımızda yer alan bazı hadis
rivâyetleri, yahûdi Lebîd bin el-A'sam'ın Hz. Peygamber'e zarar vermek
maksadıyla sihir yaptığını belirtir (Buhârî, Tıb 49, Edeb 56, B. Halk 11; Müslim,
Selâm 43; İbn Mâce Tıb 45, hadis no: 3545; Ahmed bin Hanbel, Müsned 6/57, 63,
96).[1]

   

 





[1] Ali
Osman Ateş, Kur'an ve Hadislere Göre Cinler-Büyü, s. 213-220.