Fecir | Konular | Kitaplar

ÜFÜRÜKÇÜLÜK..

ÜFÜRÜKÇÜLÜK



 
ÜFÜRÜKÇÜLÜK

 

Üfürükçülük, cahiliyye Araplarının kendilerini
âfetlerden koruduğu inancıyla, cinlerden yardım dileyerek söyledikleri bazı
yabancı ve anlamsız ifadelerdir. Kur'an, üfürükçülük ve sihir yapanları,
"düğümlere  üfleyenler" (Felak: 113/4) olarak tanıtır ve şerlerinden Allah'a
sığınılmasını tavsiye eder. Düğümlere üfleyenler, sihir ya da büyü yapan
kimselerdir. Bunlar, insanların duyu ve sinir sistemlerini etkileyerek
yanıltabilirler ve büyülerler. Bunu gerçekleştirmek için, büyülerinde iplik veya
mendil gibi bir şeye düğümler atarak üzerine üflerler.

Şirk unsuru taşımayan okuyup üflemede bir
sakınca yoktur. Ama, unutulmamalıdır ki, kişinin kendisi ve çok yakınları,
inanarak, okuduğu duanın anlamını bilip şuurla Allah'a dua etmeleri duanın
kabulü için daha uygun şartlar oluşturur. Bununla birlikte bir başkasının ayet
ve hadislere dayalı ve Allah'a yapılan dua ile ve hiçbir şirk unsuruna
bulaşmadan hastaya okuyabilir. Rivayet edildiğine göre Hz. Peygamberimiz, birisi
hastalandığında ona sağ eli ile mesh eder, sonra da şu duayı yapardı: "Ey
insanların Rabbı! Rahatsızlığı gider, şifa ver, şifa veren Sensin! Senin
şifandan başka şifa yoktur. Hastalık bırakmayan şifa ver!" (Müslim, Selam
46)

Yine, Hz. Peygamber'e  rukye meselesi sorulunca,
"Sizden kim, din kardeşine fayda verebilirse, bunu yapsın." (Müslim,
Selam 61)diyerek rukyeye müsaade etmiştir. Rukye: Ulemânın beyanına göre, rukye,
manevî doktorluktur. Herhangi bir hastalıktan dolayı halk, ağzı dualı, salih ve
takva sahibi kâmil bir müslümana başvurur, kendilerini ona okutmakla şifa
ararlardı. (Bkz. Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Sönmez Y. c. 9, s. 625)



[1]
       

 





[1] Ahmed
Kalkan, İslam Akaidi: 211.