Fecir | Konular | Kitaplar

9- Çağdaş Sihir Ve İki Sûrenin Mesajı

9



9- Çağdaş Sihir
Ve İki Sûrenin Mesajı:



 

Sihir çeşitleri üzerine
Fahreddin-i Râzi'den sunduğumuz bu açıklamalardan hareketle şöyle bir sonuca
ulaşabiliriz: İslam alimlerinin, insan ruhunda hasıl ettiği tesirle insanların
istek, arzu ve düşüncelerini yönlendiren şeylerin hepsine şâmil olan sihir
telakkileri içerisinde, günümüzde geliştirilen ve beyin yıkama olarak ifade
edilen çeşitli "propaganda", "reklam" ve "telkin" metod ve vasıtaları da[1]
sihir olarak değerlendirilebilir, buna hiçbir dînî engel mevcut değildir. Durum
böyle olunca, günümüzde de -geçmiş devirlerde olduğu gibi- geniş çapta sihre yer
verildiğini söylemek, insanlığın kaçınılmaz surette sihirbazların sihrine maruz
olduğunu, onların ellerinde oyuncak durumuna düştüğünü dile getirmek, fiillî bir
gerçeği, belki de insanlığın acınacak feci bir dramını ifade etmek olacaktır.

Geçmiş zamanla hazır
zaman arasındaki fark mertlik -riyâkarlık arasındaki farktır: Onlar ismen
sihirbaz bilinirlerdi; şimdikiler, artist, sanatkar, yazar, şâir, hatip,
karikatürist, mizahcı, politikacı gibi şerefbahş ve hürmetefzun lakablarla
anılırlar ve hepsi de serefrâzdır. Bunlar, ideolojik ve ticari gayelerle radyo,
televizyon, kitap, dergi, gazete, broşür, afiş gibi -Kur'ânî tabiriyle ukad (düğümler)
denen- yayın odaklarına mütemâdî bir üfürme içindedirler.

Öyle ise Kur'ân'ın
Muavvizeteyn denen son iki suresini, zamanımızın sihirbazlarına karşı bizleri
uyaran iki ilâhî mesaj kabul edip, başta radyo ve televizyon gibi en mühim "neşir
düğümleri" olmak üzere her çeşit anti-İslam yayın odaklarına üfleyen
sihirbazların şerrine karşı Allah'a sığınmalıyız, tedbirler almalıyız.[2]
Azıcık bir dikkat
bu iki sûrenin ne kadar taze bir mesaj olarak bize hitab ettiğini gösterecektir:

"(Ey inanan kişi! şöyle)
söyle: "Yaratılanların şerrinden, çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere
üfleyen sihirbazların şerrinden, hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden tan
yerini ağartan Rabb'e sığınırım" (Felak Suresi).

"(Ey inanan kişi! şöyle)
söyle: "İnsanlardan ve cinlerden ve insanların kalplerine vesvese veren o sinsi
vesvesecinin şerrinden, insanların ilâhı, insanların hükümrânı ve insanların
Rabbi olan Allah'a sığınırım" (Nas Suresi).[3]

 





[1]
Beyin yıkama
vasıtaları deyince, milli dilin kelimelerinde yapılan oyunlar, korku, zulüm,
iş hayatı, tahsil hayatı, tefessüh, kültür vs. pek çok şeyi anlamak gerekir.





[2]
Çeşitli vesilelerle belirttik; Kur'ân-ı Kerîm öğrettiği dualarla, bizi
yapacağımız mühim işlere yönlendirmek ister. Bu dualar, onları, sadece
dilimizle okuyup, neticeyi Allah'tan beklememiz için Kur'an'a girmemiştir.
Dualar okunacak, aynı zamanda, o duanın gerçekleşmesi için aklımızın
gösterdiği ameller fiilen yapılacak, tedbirler alınacaktır. Sözgelimi
sadedinde olduğumuz sûreler propaganda odaklarının şerrinden Allah'a
sığınmayı
talep etmekle, menfî yayınları
önlemek, hayatımıza sokmamak, mukâbil müsbet yayınlar gerçekleştirmek üzere
fiiliyata, gayrete geçmeyi emretmiş olmaktadır.







[3]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/88-89.