Fecir | Konular | Kitaplar

Sihir - Mûcize – Keramet

Sihir

Sihir - Mûcize
– Keramet:

Sihir birçok yönüyle
âdetin, normalin dışına çıkan (harika) bir hâdise olması sebebiyle aynı
mahiyette olan mucize ve keramete benzer. Âlimler, bunların karıştırılmaması
için aradaki farkları belirtmeye ehemmiyet verirler. Bu cümleden olarak Mâzirî
şöyle der: "Sihir, mûcize ve keramet arasındaki farka gelince, sihir bir kısım
sözler ve fiillerin yardımıyla vukua gelir ve sihirbaz arzusuna ulaşır. Keramet
buna muhtaç değildir. Kendiliğinden tevafukan husül bulur. Mûcize kerametten
tahaddi (meydan okuma) ile ayrılır." İmâmu'l-Harameyn, sihrin fâsık kimselerin
elinde vukua geldiğinde âlimlerin icmasını nakleder. Kerâmet fâsığın elinden
zâhir olmaz. Bazı âlimler: "Harikulade hadiseyi değerlendirirken bunu hâsıl eden
kimsenin haline bakmak gerekir, eğer bu kimse şeriata bağlı haramlardan kaçan
biri ise ondan zuhur eden harika keramettir, hali böyle değilse sihirdir,
şeytanın yardımı gibi sihir çeşitlerinden biriyle husule gelmiştir" derler.
Kurtubî, sihri mucize ve kerametten tefrik sadedinde, onun harikuladeliğini şöyle
açıklar: "Sihir, bir sanat hilesidir, bu sanat iktisab edilebilir, yani irâdî
gayretle kazanılır. Ne var ki sanattaki incelik sebebiyle herkes bunu elde
edemez, nadir kimselere müyesser olur. Bunun özü de, eşyanın husûsiyetlerine
(havas) vukuf peyda etmek, terkib şekillerini ve sihrin vakitlerini bilmekten
ibarettir. Ekserisi de hakikatı olmayan tahayyülât ve dayanağı olmayan
vehimlerden ibarettir. Mahiyetini bilmeyenler nezdinde bunlar pek büyük gözükür,
tıpkı, Firavun'un sihirbazları hakkında Cenâb-ı Hakk'ın haber verdiği gibi: "...Sihirbazlar
marifetlerini ortaya koyunca insanların gözlerini sihirlediler ve onları
ürküttüler, büyük bir sihir yaptılar" (A'raf 116). Bununla birlikte, onların
ipleri değnekleri, ip ve değneklik mahiyetlerinden dışarı çıkmamışlardı."

Kurtubî, sonra şunu
ilave eder: "Gerçek şu ki, bazı sihir çeşitlerinin kalplere tesir etme hassası
vardır, sevgi ve kin uyandırmak, hayır ve şer atmak gibi; bedenlerde de elem ve
hastalıklar hasıl etme gibi. Bu çeşit tesirleri kabul edilirse de sihirbazların
sihriyle cansızların hayvana çevrilmesi veya hayvanların cansız eşyaya tahvil
edilmesi mümkün değildir, böylesi iddialar merduddur."[1]


[1]
İbrahim Canan, Kutub-i Sitte
Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/91.