Fecir | Konular | Kitaplar

Kur'ân-ı Kerim'de Şirkin Tanım Ve Görüntüleri

Kur




Kur'ân-ı Kerim'de
Şirkin Tanım Ve Görüntüleri
 
Kur'an'da Şirk ve türevleri 168
yerde geçer. Şirk kelimesi geçmese bile, âyetlerin çok büyük bir bölümü, tevhidi
hâkim kılmak için şirkle mücadeleyi konu edinir. Kur'an-ı Kerim, müşrikleri,
yeryüzünde birliği ve huzuru bozan, insanlar için zararlı, çirkin bir tip olarak
görür ve necis, yani pislik olarak nitelendirir (9/Tevbe, 28). Kur'an'da şirk,
herhangi bir şeyi, kavramı veya bir kimseyi tercih etme, önem ve kıymet verme,
yüceltme bakımından Allah'la eşit   düzeyde görmek veya bunu davranışlarıya
göstermektir. Kur'an bize Allah'ı (c.c.) birçok sıfat ve isimleriyle tanıtmış ve
O'ndan başka ilâh olmadığını kesin ifadelerle bildirmiştir. İlâh, Allah'ın
Kur'anda bildirilen özelliklerine sahip olan varlıktır. Allah gerçek ve tek
ilâhtır; Allah'ın sıfatlarına sahip olan başka hiçbir varlık olamaz. İşte,
Allah'ın herhangi bir sıfatına başkasının Allah'la birlikte veya bağımsız olarak
sahip olduğunu iddia etmek, Allah'tan başka ilâh kabul etmektir, yani
şirktir.    
Kur'an-ı Kerim'de birçok âyette
Allah Teâlâ, insanları şirke düşmemeleri hususunda uyarır:
"De ki: ‘Ey câhiller! Bana
Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz?' Ey Muhammed! And olsun ki
sana da, senden önceki peygamberlere de vahyolunmuşıur. And olsun, eğer Allah'a
ortak koşarsan amellerin şüphesiz boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun.
Hayır, yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol. Onlar, Allah'ı gereği gibi
takdir edemediler. Halbuki kıyâmet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır.
Gökler O'nun eliyle dürülüp bükülecektir. O, müşriklerin ortak koştuklarından
münezzeh ve yücedir."  (39/Zümer, 64-67).     
"(İbrahim onlara) dedi ki:
‘Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp
birtakım putlar (tanrılar) edindiniz..." (29/Ankebût, 25)
"İnsanlardan bazısı
Allah'tan başkasını Allah'a -hâşâ- eşler, ortaklar, benzerler edinirler de
onları Allah'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah'a olan sevgileri
daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin
tümüyle Allah'ın olduğunu ve Allah'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli
olduğunu bir bilselerdi." (2/Bakara, 165)
"Onlar (müşrikler), O'nu
bırakıp yalnızca birtakım dişilere tapar, onlardan yardım isterler. Onlar o her
türlü hayırla ilişkisi kesilmiş şeytandan başkasına tapmazlar." (4/Nisâ,
117)
"Allah dedi ki: ‘İki ilâh
edinmeyin. O, ancak tek bir ilâhtır. Öyleyse Benden, yalnızca Benden korkun.'
Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur, din de (itaat ve kulluk da) yalnız
O'nundur. Böyleyken, Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?" (16/Nahl,
51-52)
"Allah ile beraber başka bir
ilâha yalvarıp yakarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun." (26/Şuarâ,
213)
"...Öyleyse iğrenç bir
pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının. Kendisine
şirk/ortak koşmaksızın Allah'ın hanifleri (O'nun birliğini kabul eden mü'minler
olun). Kim Allah'a ortak koşarsa, sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini
kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürükleyip atmış gibidir."
(22/Hacc, 30-31)
"De ki: ‘Gökleri ve yeri
yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı velî/dost
edineceğim?' De ki: ‘Bana müslüman olanların ilki olmam emrolundu.' Ve ‘sakın
Allah'a ortak koşan müşriklerden olma!' (denildi)." (6/En'âm, 14)
"Kâfirler Beni bırakıp da
kullarımı evliyâ/dostlar edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere bir
konak olarak hazırladık." (18/Kehf, 102)
"Allah sizin düşmanlarınızı
sizden daha iyi bilir. Velî (gerçek bir dost) olarak Allah yeter, bir yardımcı
olarak da Allah kâfidir." (4/Nisâ, 45)    
"Yardım görürler umuduyla,
Allah'tan başka ilâhlar edindiler. Halbuki onların (o sahte tanrıların,
taptıkları putların) kendilerine yardım etmeye asla güçleri yetmez. Bilâkis
onlar, bu mâbutlar için yardıma hazır askerlerdir." (36/Yâsin, 74-75)  

"Hiç şüphesiz, Allah,
kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan)
dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla
sapmıştır." (4/Nisâ, 116)
"Ey oğlum, Allah'a şirk
koşma! Şüphesiz şirk, gerçekten en büyük zulümdür." (31/Lokman, 13)
"Gönülden katıksız bağlılar
olarak, O'na yönelin ve O'ndan korkup sakının, namazı dosdoğru kılın ve
müşriklerden olmayın." (30/Rûm, 31)
"Allah, sizlerden iman edip
sâlih amellerde bulunanlara vaad etmiştir: Hiç şüphesiz   kendilerinden
öncekileri nasıl güç ve iktidar sahibi kıldıysa, onları da yeryüzünde halifeler
(yeryüzüne hâkim, güç ve iktidar sahibi) kılacak, kendileri için beğenip seçtiği
dini (İslâm'ı) kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları
geçirdikleri korku döneminden sonra, güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca
Bana ibâdet ederler ve Bana hiçbir şeyi şirk/ortak koşmazlar. Kim bundan sonra
inkâr ederse, işte onlar fâsıktır (büyük günahkârlardır)." (24/Nûr, 55)
"Onlar, Allah'ın kadrini
hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir." (22/Hacc,
74)
"Biz insana, anne ve
babasına (karşı) ihsânı/güzelliği tavsiye ettik. Eğer onlar, hakkında bilgin
olmayan şeyle Bana ortak koşman için sana karşı çaba harcayacak olurlarsa, bu
durumda, onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Artık yaptıklarınızı size haber
vereceğim."  (29/Ankebût, 8)
"Onların tümünü
toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: ‘Nerede (o bir şey) sanıp
da ortak koştuklarınız?' Sonra onların: ‘Rabbimiz olan Allah'a and olsun ki, biz
müşriklerden değildik' demelerinden başka bir fitneleri olmadı. Bak, kendilerine
karşı nasıl yalan söylediler ve düzmekte oldukları da kendilerinden kaybolup
uzaklaştı." (6/En'âm, 22-23)
"Andolsun, ‘Şüphesiz Allah,
Meryem oğlu Mesih'tir' diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur:)
‘Ey İsrâiloğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibâdet edin.
Çünkü O, kendisine ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma
yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur. Andolsun, ‘Allah üçün üçüncüsüdür'
diyenler küfre düşmüştür. Oysa tek bir ilâhtan başka ilâh yoktur. Eğer
söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkâr edenlere mutlaka (acı)
bir azab dokunacaktır." (5/Mâide, 72-73)
"Onlar, Allah'ı bırakıp
bilginlerini ve râhiplerini rabler (ilâhlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i
de... Oysa onlar, tek olan bir ilâh'a ibâdet etmekten başka bir şeyle
emrolunmadılar. O'ndan başka ilâh yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden
yücedir." (9/Tevbe, 31)
"De ki: ‘Ey Kitap ehli,
bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan
başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp
da bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim.' Eğer yüz
çevirirlerse, deyin ki: ‘Şâhid olun, biz gerçekten müslümanlarız." (3/Âl-i
İmrân, 64)
"Onların çoğu Allah'a, şirk
koşmadan iman etmezler" (10/Yûnus, 106)
"Yoksa onların birtakım şirk
koştukları ortakları mı var ki, Allah'ın izin vermediği şeyleri, dinden
kendilerine teşrî ettiler (bir şeriat/dinî kural kıldılar)? Eğer o fasıl
kelimesi (azabı erteleme sözü) olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilir
(işleri bitirilir)di. Şüphesiz zâlimler için can yakıcı bir azap vardır."
(42/Şûrâ, 21)
"Ne zaman onlara: ‘Allah'ın
indirdiklerine uyun' denilse, onlar: ‘Hayır, biz, atalarımızı üzerinde
bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve
doğru yolu da bulamamış idiyseler?" (2/Bakara, 170; Benzer âyetler için bkz.
5/Mâide, 104; 43/Zuhruf, 22-24; 7/A'râf, 28)
"İçlerinden kendilerine bir
uyarıcının gelmesine şaştılar. Kâfirler dedi ki: ‘Bu, yalan söyleyen bir
büyücüdür. Tanrıları bir tek ilâh mı yaptı? Doğrusu bu, tuhaf bir şey!' Onlardan
mele' (ileri gelen bir grup, egemen güçler): ‘Yürüyün, ilâhlarınıza bağlılıkta
direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, içi boş
bir uydurmadan başka bir şey değildir." (38/Sâd, 4-7)
"Çeşitli tanrılar mı daha
iyi, yoksa kahredici olan bir tek Allah mı? Sizin Allah'tan başka taptıklarınız,
Allah'ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği, sizin ve atalarınızın
taktığı (birtakım anlamsız) isimlerden başkası  değildir.  Hüküm,  yalnızca 
Allah'ındır.  O,  kendisinden
başkasına kulluk etmemenizi
emretmiştir. Dosdoğru olan din işte budur; ancak insanların çoğu bilmezler."
(12/Yûsuf, 39-40)
"Allah'ı bırakıp kendilerine
zarar vermeyecek ve yararları dokunmayacak şeylere kulluk ederler ve ‘Bunlar
Allah katında bizim şefaatçilerimizdir' derler. De ki: ‘Siz, Allah'a, göklerde
ve yerde bilmediği bir şey mi haber veriyorsunuz? O, sizin şirk koştuklarınızdan
uzak ve yücedir." (10/Yûnus, 18)
"Ey iman edenler, müşrikler
ancak bir pisliktirler..." (9/Tevbe, 28)
"Kendisi hakkında hiçbir
delil indirmediği şeyi Allah'a şirk/ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin
kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zâlimlerin
konaklama yeri ne kötüdür!" (3/Âl-i İmrân, 151)      
"O'nu bırakıp ilâhlar mı
edindiler? De ki: ‘Kesin delilinizi getirin, işte benim ve ümmetimin kitabı ve
benden öncekilerin kitapları.' Hayır, onların çoğu gerçeği bilmez de yüz
çevirirler."  (21/Enbiyâ, 24)
"O ancak tek bir ilâhtır.
‘Doğrusu ben O'na ortak koşmanızdan mâsumum' de." (6/En'âm, 19)
"Allah ile birlikte başka
bir ilâh edinip tapma. O'ndan başka hiç bir ilâh yoktur."  (28/Kasas, 88)

"İşte, Rabbiniz Allah budur.
O'ndan başka ilâh yoktur. O her şeyi yaratandır.  O her şeye vekildir.  Gözler
O'nu görmez,  O bütün gözleri görür.  O latiftir, -her şeyden-  haberdardır." 
(6/En'âm, 102 - 103)
"De ki; O Allah bir'dir. O
Allah samed'dir. Her şeyin kaynağı ve yaratıcısıdır. Hiç kimseyi doğurmamıştır.
Hiç kimse O'nu doğurmamıştır. O'na benzeyen hiçbir şey de yoktur." (112/İhlâs,
1-4)
Kur'an'da birçok âyetlerde
açıkça görüldüğü gibi, Allah, ibâdetin sadece kendisine yapılmasını emrediyor.
İster içimizde ve ister dışımızda olsun bizi kendisine râm eyleyen, mutlak
anlamda itaatkâr kılan, bizim bedenimizi ve ruhumuzu kendi kudretine göre
yönlendiren, bizim enerjimizi kendi istediği yöne sevkeden, yani bizi teslim
alan her "güç", bizi kendisine kul yapmış demek olur. Oysa Rabbimiz, ulûhiyet,
rubûbiyet ve ubûdiyeti bizim yalnızca kendisine tahsis etmemizi ve bu noktada
bütün sahte ilâh ve rableri reddetmemizi istiyor.