Fecir | Konular | Kitaplar

Gizli Şirk.

Gizli Şirk




Gizli Şirk
 
Açık şirk: Allah'ın zatında,
sıfatlarında ve isimlerinde ortak tanımaktır. Bu şirkin tesbiti kolaydır. Fakat
gizli şirk öyle değildir. Gizli şirk; Allah'ın tasarruflarına (isteklerine) kafa
tutmak ve Allah'tan beklenmesi gerekeni başkasından beklemektir. Bu şirkin
farkına varmak zordur, kişi çoğu zaman bu şirke düştüğünün farkına bile
varmayabilir. Maalesef, günümüzde dinini tam olarak bilmeyen bazı müslümanlar
gizli şirke bulaşmaktadırlar. Peygamberimiz Hz. Muhammed  (s.a.s.) bu hususta
müslümanları uyarmaktadır. Riyâ, gizli şirklerin başında gelir. Meselâ,
bir insan Allah'a ibadet ederken insanların gözüne girmeyi, onların
yardımlarından faydalanmayı amaç edinirse, şirk koşmuş olur. Buna  gizli şirk 
denir. Çağımızda bir hastalık derecesine varan, aşırı mal-mülk sevgisi, aşırı
para ve servet hırsı, aşırı şöhret sevdası gibi kötü duygular da gizli şirk
sayılmışlardır. Bunlar için delicesine çalışılırsa, bu çok tehlikelidir. Farkına
varmadan insanı şirke götürebilir. Çünkü İslâm'da ibâdet, sadece Allah'ın rızâsı
için yapılır; hayatın amacı sadece Allah olmalıdır.
"Onların çoğu Allah'a, şirk
koşmadan iman etmezler" (10/Yûnus, 106).
Allah Rasûlü (s.a.s.) bu konuda
şöyle buyurur:
"Sizin hakkınızda en çok
korktuğum küçük şirktir." 
‘Küçük şirk nedir ey Allah'ın
elçisi?' diye sordular.
"Riyâdır. Allah Teâlâ,
kıyâmet günü insanların amellerinin karşılıklarını verdiği zaman riyâkârlara:
‘Dünyada kendilerine gösteriş yapmakta olduklarınıza gidin. Bakın bakalım,
onların yanında bir karşılık bulacak mısınız?'  buyurur." (Tirmizî, Hudûd
24, hadis no: 1457, 4/58; Müsned, Ahmed bin Hanbel)
Rasûlullah (s.a.s.) hutbede
şöyle buyurdu:
"Ey insanlar, şirkten
sakınınız. Muhakkak ki o, karıncanın kımıldamasından daha gizlidir."
İçlerinden birisi:
"Ey Allah'ın rasûlü, karıncanın
kımıldamasından daha gizli olduğu halde böyle bir şirkten nasıl sakınabiliriz?"

"Ey Allah'ım, bile bile sana
herhangi bir şeyle şirk koşmaktan yine Sana sığınırız. Bilmediğimiz şeylerden de
senden mağfiret dileriz' deyin" buyurdu (İbn-i Kesir).
Allah'ın halili (dostu) İbrahim
(a.s.) ne güzel dua etmiş:
"Allah'ım, beni ve
oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut. Ya Rabbi, şüphesiz ki bu putlar, birçok
insanı saptırdı." (14/İbrahim, 35-36).
Âyette belirtildiği üzere,
İbrahim (a.s.) bile, kendinin ve neslinin putlardan uzak kalması için Allah'a
duâ etmiştir.
Hele, İslâm'ın hâkim olmadığı
günümüz câhiliyye ortamlarında şirk çeşitleri daha da çoğalmıştır. Kur'an'ın
birçok âyetinde, küçük olsun, büyük olsun şirkin her türlüsünden  arınan müttakî
kullardan bahsedilir. Allah'ın birliğine iman eden, Allah'a şirk koşanlara
düşman olan, tâğutlara ve müşriklere buğz ederek Allah'a yaklaşan, sadece
Allah'ı dost, ilâh ve ma'bud edinen, yalnız O'nu seven, O'ndan korkan, O'ndan
uman, O'ndan yardım isteyen, O'na boyun eğen, O'na tevekkül eden, O'nun emrine
tâbi olup rızâsını gözeten, bir iş yaptığı zaman Allah adıyla yapan ve hayatının
her bölümünü O'na ait kılan kimseler kurtuluşa ermişlerdir.
"De ki, namazım,
ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbı Allah içindir. O'nun hiçbir
şeriki/ortağı yoktur. Bana böyle emrolundu ve ben müslümanların ilkiyim."
(6/En'âm, 162-163)
"De ki, Allah her şeyin
rabbı iken, ondan başka bir rab mı arayayım?" (6/En'âm, 164)