Fecir | Konular | Kitaplar

Hevânın Putlaştırılması

Hevânın Putlaştırılması




Hevânın
Putlaştırılması 

 
"Hevâ"; boş, hava dolu,
sonuçsuz, değersiz gibi anlamlara gelir. Bu kavram nefsin şehvete ve zevke
düşkünlüğünü anlattığı gibi, yeterli ilmi olmadan sahibine emir veren nefis
anlamında da kullanılmaktadır. Böyle bir nefis, sahibini şehvete ve aşırı zevke
düşürüp günaha sürükler, dünyada rezilliğe, âhirette ise azâba götürür.
İnsanın aşırı isteklerine,
Allah'tan gelen ilme yani vahye uymayan tutumlarına "hevâ" denilmektedir. Nefsin
ölçülü ve sınırlı istekleri, meşrû arzuları normal yoldan karşılandığı zaman
hata değil; sevap bile olur. Nefis her zaman çeşitli isteklerde bulunur. Bu
taleplerin bir kısmı insanın ihtiyacı değil; hevânın aşırı arzularıdır. Kişi,
nefsinin meşru isteklerini inandığı Rabbin gönderdiği ölçüler içerisinde
karşılayabilir. Aşırı isteklere uyulması; nefsin Rabbin ölçülerine aldırmaması
anlamına gelir. Bu, şüphesiz bir hatadır ve sahibine zarar veren bir şeydir.
Eğer nefis Allah'tan gelen
ilme, yani vahye uyarsa, görüşlerini, kararlarını, isteklerini bu ilme uygun bir
şekilde ayarlarsa; o nefis doğru yolda olan nefistir. Fakat bir kimse Allah'tan
gelen ilme/vahye kulak asmaz, yalnızca kendi görüşünü, zevkini, kararını,
arzusunu ön plana çıkarırsa, bu nefis, doğru yoldan azan bir nefistir ve o kişi
hevâsına uydu demektir. Yeryüzündeki bütün günahların, bütün şirklerin, bütün
kâfirliklerin sebebi hevâya uymaktır. Bir iş yaparken, bir şeyin hakkında
karar verirken, bir ibâdet fiilini yerine getirirken, bir şey yanlış mı doğru mu
diye düşünürken; kişi ya kendi aklına/arzularına ya da inandığı dinin ölçülerine
uyar. Eğer bir akıl Allah'tan gelen haberlere inanmıyorsa, o aklın sahibi
kesinlikle yanılacaktır ve insan, hevâsına uymuş olacaktır.