Fecir | Konular | Kitaplar

ŞÜKÜR.. Şükür; Anlam ve Mâhiyeti

ŞÜKÜR



ŞÜKÜR
 

Şükür; Anlam ve Mâhiyeti
 
‘Şükr' sözlükte; semizlemek ve
gelişmek anlamlarına gelir. Yani, lügat anlamıyla şükür, hayvanların
bedenlerinde yedikleri gıdanın etkisinin apaçık ortaya çıkmasıdır. Din dilindeki
‘şükür' de bunun gibidir. Yani ‘şükür', Allah'ın ni'metinin etkisinin kulun
dilinde ‘itiraf ve övgü' olarak, kalbinde ‘şahitlik ve muhabbet/sevgi' olarak,
organlarında da ‘itaat etme ve boyun eğme' olarak ortaya çıkmasıdır. Şükür
kelimesinin zıddı, küfür (nankörlük)dür; nimeti unutup örtmektir. Şükür, kişinin
kendine ulaşan ni'meti bilmesi ve bunu çeşitli şekillerde açığa vurmasıdır. Bir
başka deyişle nimet sahibini bilip onu övmesi demektir.
Şükr'ü çeşitli açılardan
tanıtan şu tanımlara bakmakta yarar vardır: Şükür, nimet vereni boyun eğerek
itiraf etmektir. Şükür, ihsan yapan kimseyi, ihsanını anarak övmektir. Şükür, 
nimet verene kalbin sevgiyle, organların itaatle, dilin onun zikri ile ve onu
övmekle meşgul olmasıdır. Şükür, nimetleri  onu  verene  boyun  eğerek  nisbet 
etmektir.  Şükür,  Allah'ın  nimet vermesinden dolayı O'nun ihtiyacı olmadığı
halde O'nu övmekle lezzet duymaktır. Şükür, bir nimeti verene teşekkür etmek,
memnuniyetini ve minnettarlığını belirtmek, verilen nimetin değerini bilip
takdir etmektir. Her türlü nimetin tek ve gerçek sahibinin Allah olduğunun
şuuruna varmak ve bunu saygıyla ifade etmektir. Şükür, şükürden âciz olduğunu
bilmektir. Şükür, Allah'ın verdiği nimet ile Allah'a isyan etmemektir. 
Kur'an, insana sayısız nimet
verildiğini, insanın bunları veren Allah'ı bilip, hizmetine sunulan bu
nimetlerden dolayı nimet sahibine minnet duymasını, bu minnettarlığı çeşitli
şekillerde ortaya koymasını söylüyor. Türkçe'de kullandığımız ‘teşekkür etmek,
şükran duymak' kavramları da aynı kökten gelmekte ve yaklaşık aynı manayı ifade
etmektedirler.[1]

 

 



[1]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 346-347. Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.