Fecir | Konular | Kitaplar

Demokrasinin Sonu Anarşidir

Demokrasinin Sonu Anarşidir

Demokrasinin Sonu Anarşidir:


Yeri gelmişken şunu da belirtmemiz
gerekir: Siyasî tarih araştırıcıları, demokrasinin en eski yurdu sayılan kadim
Yunanistan'dan zamanımıza kadar cereyan eden hadiseleri değerlendirince -her
seferinde muttarıd ve kesin olmamakla beraber- umumiyet itibariyle demokratik
idarelerin peşini anarşinin takip ettiğini, anarşinin yerini kan ve diktatör
idarelere bıraktığını müşahede etmişlerdir.

Bazan da demokrasinin sosyalizme
(ki anarşizm ile kardeş sayılacak kadar benzerlikler arzettiğini daha önce
belirttik), komünizme zemin hazırladığı ifade edilir (Parkinson, L'Evolotion de
la pensee Politique, Paris, 1964, II/60). Meselâ Hitler, kendisine has kaba
üslubuyla şöyle der: "...Günümüz Avrupasında tatbik edilen şekliyle demokrasi,
Marksizmin öncüsüdür. Birinci olmaksızın ikincinin gelmesi aklın alacağı şey
değildir. Demokrasi, beynelmilel Marksizm ve basının mikroplarının gelişip
yayılabildiği yegâne uygun ortamdır. Demokrasi, parlamenterizmi getirmek
sûretiyle yaratıcı ateşi söndüren necâset ve alevden bir piç hâsıl etmiştir."
(A.g.e., II/240)

Evet, genel görüş bu noktada
düğümlenmektedir: "Anarşi (demokrasinin icabı olan) liberalizmin tabiatına
bağlı tezadların bir ürünüdür, birbirine benzese de aralarında ayrılıklar
bulunan birçok doktrinlerden doğmuştur" (Arvon, Henri: l'Anarchisme, P.U.F.,
Paris, 7. edt, Paris 1977, p. 65). Burada kastedilen farklı doktrinlerin eskiye
aksülamel olarak ileri sürülen ve içtimâî hayatın muhtelif ihtiyaçlarını kapatan
içtimâî müesseselerle alâkalı görüşler olduğunu hatırlatmaya lüzum yok
kanaatindeyiz.