Fecir | Konular | Kitaplar

1- Kur'an'a Göre

1




1- Kur'an'a Göre:



 

Kur'ân-ı Kerim'de, kadınla
istişâreyi ne sarahaten ne de zımnen men eden bir âyet vardır. Aksine bazı
meselelerde kadınla istişâre  emredildiği gibi, muhtelif istişâre örnekleri  de
vardır.

a- Çocuğun süt emme müddeti Kur'an-ı
Kerim tarafından iki yıl olarak tesbit edildikten sonra, aynı âyetin devamında,
anne ile baba, aralarında istişâre ederek, daha önce de sütten kesebilecekleri
belirtilir: "Ana-baba aralarında istişâre ederek ve anlaşarak (daha önce) 
sütten kesmek isterlerse ikisine de sorumluluk yoktur" (2/Bakara, 233).

b- Boşanan kadın ve erkekle ilgili
olarak gelen bir âyette, yine çocuğun  emzirilmesi meselesinde bu işi bizzat
annenin varılacak mutabakatla, ücretle yapabileceği belirtilir: "Çocuğu sizin
için  emzirirlerse, onlara ücretlerini ödeyin,  aranızda uygun ber şekilde
anlaşın, eğer güçlükle karşılaşırsanız, çocuğu başka bir kadın emzirebilir"
(65/Talâk, 6).

c- Kadınla istişâre bahsini
münakaşa eden âlimler tarafından da delil olarak  zikredilen, daha ikna edici
bir diğer Kur'anî delil Hz. Mûsâ'nın çoban  olarak tutulması için Hz. Şuayb
Peygamber'e, kızı tarafından yapılan teklifi içeren âyettir: "İki kadından
biri: ‘Babacığım! Onu ücretli olarak tut; ücretle tuttuklarının en iyisi bu
güçlü ve güvenilir adamdır'  dedi" (28/Kasas, 26). Hz. Şuayb, kızı
tarafından yapılan bu teklifi kabul eder ve Hz. Mûsâ çoban olarak tutulur.

d- Kur'an-ı Kerim'de  verilen
çeşitli istişâre örneklerinden biri Sebe Melikesi (Belkıs) ile alâkalı, Belkıs,
Hz. Süleyman'dan tehdidkâr bir mektup alır. Bunun üzerine, askerî komutanlarının
da hazır bulunduğu bir mecliste müzakere açar ve fikirlerini sorar: "Ey ileri
gelenler! Ben  Süleyman'dan mühim bir mektup aldım. Bismillahirrahmanirrahim
diye başlıyor ve "Sakın bana asi olmayın, teslim olarak bana gelin" diyor. Ey
ileri gelenler! Vermem gereken emir husûsunda bana fikrinizi söyleyin. Siz benim
yanımda hazır  bulunmadıkça bir iş hakkında kesin bir hüküm vermedim" (27/Neml,
30-32)

İstişâre adabı yönünden mühim bir
örnek olan bu sahnenin devamını kaydetmede fayda var. Meclisteki komutanlar şu
cevabı verirler: "Biz güçlü kimseler ve zorlu savaş adamlarıyız, (siyasetten
fazla anlamayız) emir senindir, sen emretmene bak!" Hanım lider kararını verir:
"Doğrusu hükümdarlar bir şehre girdikleri vakit orasını tahrib edip bozarlar,
şerefli ahalisini de zelil kılarlar. (Süleyman'ın askerlerinin de) yapacakları
budur. Ben onlara bir hediye göndereyim de, elçilerin ne ile döneceklerine
bakayım" (27/Neml 33-35).