Fecir | Konular | Kitaplar

Şifâ Çeşmeleri; Kaplıca ve İçmeler

Şifâ Çeşmeleri




Şifâ Çeşmeleri;
Kaplıca ve İçmeler
 
Türkiye'de bugün 500'ün
üzerinde sıcak su kaynağı vardır. Bunların bir kısmının kimyevî tahlili
yapılmıştır. Alınan neticelere göre de çeşitli hastalıkların tedavisinde
kullanılmaktadır. Yüz binlerce insan, müsait mevsimlerde bu içmelere, özellikle
kaplıcalara akın etmektedir. Bu kaplıcaların bazıları, birçok tıbbî fizik tedavi
âletleriyle donatılmıştır. Şifalı sularla yapılan tedaviye  "balneoterapi" ,
tıpta bununla uğraşan dala da "hidroloji"  denir. Yeryüzünde çıkan sular, âdi
sular ve şifalı sular olmak üzere iki grupta incelenebilir. Âdi sular, yağmurla
yeryüzüne iner, toprak tarafından emilir, su geçirmeyen bir yer tabakasının
üzerinde birikir. Sonra yol bulup çıkarken beraberinde toprak tabakalarındaki
mineralleri de sürükleyip getirir. Bunların miktarı ve içerikleri mevsimlere
göre değişir.
Şifâlı sular ise, yeryüzüne ilk
defa çıkan, içindeki maddeleri iyon halinde bulunduran sulardır. Bunlar,
depremlerle meydana gelen kırıklardan yol bularak derin tabakalardan gelirler ve
genellikle sıcak sulardır. Yolları uzarsa soğuk olarak yeryüzüne ulaşırlar.
Radyoaktif özellik de taşıyan bu sular, mevsimlere göre miktar ve içerikleri
değişmez. Değişiyorsa, atmosfer suyu ile karışıyor demektir; tıbbî istifade için
bunun incelenmesi gerekir.
Günümüzde fizik tedavi bölümü
bünyesinde kaplıca tedavisi yan bir ilim dalı olarak bulunmaktadır. Bu yan dal,
giderek gelişmektedir. Yani asırlardan beri uygulanagelen kaplıca tedavisi,
zamanımızda bilimsel hüviyet kazanmış ve birçok hasta gerek doktor, gerekse
yıllar öncesinden akıp gelen tavsiyelerle, kaplıcaların şifa veren
özelliklerinden faydalanmaktadır. Kaplıca tedavisinin tesir tarzı bugün müspet
ilimlerin ışığı altında yeni anlaşılmakla beraber, ecdâdımız bunu tecrübe
yoluyla anlamış ve yıllarca bu faydalı tedaviden oldukça fazla istifade
etmiştir.
Kaplıcalarda bu suların insan
vücuduna tesirleri şöyle olmaktadır: Su ile insan bedeni arasındaki suyun
elektrisitesi denilen elektriksel bir potansiyel farkı meydana gelir. Bunun
neticesinde iyonlar çok rahatlıkla insan vücuduna girerler. Bu sular içildiğinde
de sindirim sisteminden çok çabuk ve rahat emilirler. Neticede organizmada
bozulmuş metabolik fonksiyonları düzenler, asit-baz oxido-reduksiyon ve su
metabolizmasında rol alan enzimleri aktive ederler. Kolesterol gibi maddeler, bu
sularda eriyip atılabilir. İnsan vücudundaki zehirler etkisiz hale gelebilir.
Organizma allerjisinin olduğu bazı maddelere karşı duyarsız hale gelebilir.
Otonom sinir sistemi ve iç salgı bezlerinin düzenli çalışması, bu sular
tarafından sağlanabilir; aynı zamanda bazal metabolizma, tansiyon, yedek alkali
ve idrar asitliği üzerine normalleştirici tesire sahiptirler. Ayrıca hücrelerin
çoğalmasını ve büyümesini de artırırlar. Mesela, Gönen kaplıcaları civarındaki
seralarda verim, kaplıcaya uzak yerlere oranla çok daha fazladır.
Kaplıcalardan fayda gören
hastalıklar: Dejeneratif, kronik iltihabı, romatizmalar, adale romatizması, deri
hastalık, şeker hastalıklarında görülen beslenme bozuklukları, aşırı şişmanlık,
dolaşım sistemi hastalıkları, kadın hastalıkları, solunum, sinir, çocuk
hastalıklarıdır. İçmeler de; mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, böbrek,
idrar yolu hastalıklarına iyi gelir.
Bu sıcak su kaynakları
tedaviden başka seraları ısıtmada, merkezî sistemle yerleşme merkezlerini
ısıtmada, yiyeceklerin kurutulması ve temizlenmesinde, sanayide derileri
kurutmada ve işlemede, deniz suyundan tuz üretmede, kerestecilik ve ağaç kaplama
sanayiinde, ve kimya sanayiinin birçok işlemlerinde dünyanın çeşitli ülkelerinde
kullanılmaktadır.  Jeotermal  enerji  de  denilen bu yolla elektrik üretimi, en
temiz, en ucuz
elektriktir; hele
Türkiye gibi doğal sıcak su kaynaklar yönünden çok zengin olan bir ülkede bu
konunun ihmalinin, akılla izahı hayli zordur. Elektrik üretmede ve ısıtmada,
yeraltı sularından en az % 50 ucuzluk sağlanmaktadır. Bu ucuzluğun yanında,
petrol konusunda  dünyanın  krizin  eşiğinde  olduğu düşünülürse, bunlardan daha
önemlisi de çevre kirliliği konusunda hiçbir olumsuz yönü bulunmadığı
değerlendirilirse, yeraltı sıcak sularının eşsiz bir nimet olduğu gözler önüne
serilir. (9)
"O, arzın içinde ne varsa
hepsini sizin için yarattı." (2/Bakara, 29) Bir hadis rivayeti de şöyledir:
"Rızkı arzın derinliklerinde arayınız."