Fecir | Konular | Kitaplar

2) Misvak; Dişleri Fırçalamak

2

2) Misvak; Dişleri
Fırçalamak:

Ağız
temizliğinde mühim bir husus misvaktır. Hz. Peygamber her abdest alışında misvak
kullanmakla yetinmez, bu vakitler dışında da sık sık misvak kullanırdı. "Ben
dişlerimi o kadar misvaklarım ki (bazan) ön dişlerim sökülecek diye korkarım"
diyen Hz. Peygamber'in namaz için evden her çıkışında misvak kullandığı, eve her
girişinde ilk yaptığı şeyinde dişlerini misvaklamak olduğu, kezâ herhangi bir
sebeple gece uyandığı zaman da dişlerini misvakladığı belirtilir. Misvakın
ehemmiyetini belirtmek için "Eğer ümmetime müşkilat çıkarmış olmaktan
(korkmasaydım) her namazda misvak emrederdim"; "Misvak kullanın! Zirâ o, ağız
için temizlik vesilesi, Rabbülâlemîn içinde rıza ve hoşnutluk sebebidir. Cebrâil
her gelişinde bana misvak tavsiye etti. O kadar ki bana ve ümmetime farz
kılınacak diye korktum" buyurur. Yine aynı maksatla: "Kirâmen kâtibîn
meleklerini, sahibi bulundukları kimseyi, dişlerinin arasında yemek kırıntısı
olduğu halde namaza durur görmek kadar hiç bir şey rahatsız etmez" der ve misvak
kullanılarak kılınan namazın misvaksız kılınana nazaran 70 defa üstün olduğunu
söyler.

Sünnete göre, dişleri temizlemenin en pratik ve en müessir vâsıtası misvaktır.
Sünnete uygun olan misvâk, erâk ağacından yapılan çubuklardan ibârettir; ince
lifleri, kendine has kokusu vardır. Kullanılacak çubuğun müstehab şekli
şöyledir. Kullanan kişinin serçe parmağı kalınlığında, karışı uzunluğunda ve
kuru olmalıdır. Ucu suda ıslatılınca yumuşar.
Su
değmeden dişlere vurulur, sürtme işi yukarıdan aşağı değil enlemesine yapılır.
Sadece dişlere değil, diş etlerine, dile ve hatta damağa da misvak yapılır, üç
su verilir. Hadîsler, misvaklarken, çubuğun sertçe kullanılmasını tavsiye eder.
Müstehab olan her abdest alışta, yatarken, yataktan kalkınca kullanılmasıdır.
Misvaktan gâye sadece dişlerdeki kırıntıların, artıkların temizliği değildir.

Âlimler misvakın pek çok faydasını sayarlar. Bazılarını şöyle hatırlatabiliriz:
* Resûlullah'ın mühim
bir sünneti yerine gelmiş olur.
* Allah'ın rızasına
vesîledir.
* Ağız temizliğini
sağlar.
* Dişleri parlatır, diş
etlerini kırmızı kılar.
* Ağız sağlığını sağlar,
ağız kokusunu giderir.
* Dişlerin sağlamlığını
artırır, diş taşlarını önler.
* Diş etlerini
kuvvetlendirir.
* Diş çürümelerini
önler.
* Zekâyı artırır.
* Sesi güzelleştirir,
konuşmayı kolaylaştırır.
* Göze kuvvet verir.
* Son nefeste kelime-i
şehâdeti hatırlattırır.
* İhtiyarlığı
geciktirir.
* Mideyi takviye edip,
mide hastalıklarını önler.
* Hazmın kolaylaşmasını
sağlar.
* Can çekişmeyi
kolaylaştırır.
* Bedenin rutubetini
keser.
*
Sevabı artırarak ömrü bereketli kılar.

Pek çok hastalığın sindirim
sistemi ve bilhassa mideden kaynaklandığı göz önüne alınınca mide sağlınığına
fevkalâde te'sir edecek olan ağız temizliği ve onun yegane vâsıtası misvakın
faydaları saymakla bitmez. Sadece "Mideyi takviye etmesi'nin hâsıl edeceği
neticeler bütün organlarımıza, dolayısıyla hayatımızın seyrine müessirdir.

Rasûlullah misvakın olmadığı durumlarda parmakla da olsa dişlerin ovulmasını
tavsiye etmiştir. Fakihlerimiz, erâk ağacından yapılanı sünnete muvafık bulur
ise de başkaca sert ağaçtan da misvak yapılabileceğini söylemiş ve hatta bezle
de dişlerin ovulabileceğini belirtmiştir. Bazı yörelerimizde geven kökünden bile
misvak yapılmaktadır. Erâk ağacından yapılanın yerini tutmasa da naylon fırçalar
da kullanılabilir. Şu halde dinimiz diş temizliğini esas almış olmakta, bunun en
güzel vasıtasının da erâk ağacından imâl edilen misvakın olduğunu söylemekte,
fakat "illa da bu ağaçtan mamul olanla" diye bir ısrarda bulunmamaktadır. Dindar
doktorlarımızın tavsiye ve rehberliğinde imkânımız dâhilinde olan vâsıtalarla
behemahal dişlerimizi temiz tutmalıyız.

Rasûlullah'tan ağız temizliği ile alakalı olarak kitaplarımızın kaydettiği bazı
tavsiyeler:

"Ağızlarınız Kur'an yoludur, onları misvak ile temizleyin." "Misvak kullandıktan
sonra kılınan bir namaz, misvak kullanmadan kılınan namazdan sevab yönüyle
yetmişbeş kat üstündür." "Niye sararmış
dişlerinizle yanıma giriyorsunuz? Dişlerinizi misvaklayın."

Rasûlullah (s.a.s.), gece gündüz, mukim ve sefer halinde misvak kullanmayı hiç
ihmâl etmemiştir. Buhârî'nin bir rivayeti, ölüm döşeğinde iken bile misvakı
ihmâl etmediğini belirtir. Ashab-ı Kiram da misvaka gereken ehemmiyeti
vermiştir. Rivâyetler, kulaklarının arkasında misvak taşıdıkları halde yola
çıktıklarını belirtir.

Buhâri şârihi Aynî, misvakın sünnet-i müekkede olduğunu, mendubiyeti husûsunda
icmâ vâki olduğunu; Evzâî"nin: "O, abdestin yarısıdır" dediğini kaydeder. Misvak
hususunda ulemânın ihtilafı var: Bu neyin sünnetidir? Bazıları, "Abdestin
sünnetidir" demiştir. Bazıları, "Namazın sünnetidir" demiştir. Bazıları da,
"Dinin sünnetidir" demiştir. Ebû Hanîfe rahimehullah "Dinin sünnetidir"
diyenlerdendir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) pekçok kereler abdeste
mukârin olmaksızın da misvak kullandığı için, misvağı, dinin sünneti olarak
değerlendiren görüş daha kuvvetli ve isabetli gözükmektedir. Hidâye'de müstehab
olduğu ifâde edilir. İmam Şâfiî de böyle hükmetmiştir. İbnu Hazm: "O, sünnettir,
her namazda yapılabilirse efdaldir. Cuma günü ise gerekli bir farzdır" der. Ehl-i
Zâhirin "vacib" dediği, İshak İbnu Râhûye'nin: "O vâcibtir, kişi kasden
terkederse namaz bâtıldır" dediği rivâyet edilmiştir. Nevevî, İshak'tan yapılan
bu rivâyeti yanlış bulur.