Fecir | Konular | Kitaplar

Tuvaletten So aki Temizlik

Tuvaletten Sonraki Temizlik



Tuvaletten Sonraki
Temizlik:
 

Beden ve elbise temizliğinin diğer bir şartı istincâ ve istibrâdır. Yani gerek
büyük abdest gerekse küçük abdest bozduktan sonra bunların bedene ve elbiseye
bulaşmasına meydan vermemektir. Bu maksadla def-i hacetten sonra su kullanmak
gerekmektedir. Su olmadığı takdirde taşla en az üç kere silmek şarttır. Hz.
Peygamber'in önce taş, sonra da su kullanmak suretiyle her ikisiyle temizlik
yaptığı, helâda su kullandığı gibi, helâdan çıktıktan sonra da mutlaka her
defasında ellerini yıkadığı Hz. Enes ve Hz. Âişe tarafından bildirilmektedir.
Büyük abdestten sonraki temizliği su ile yapmanın ehemmiyetine bir âyetle Kur'an-ı
Kerim de işaret ederek  teşvikte bulunur. Mezkûr âyet Medine yakınında bulunan
Kuba köyü hakkında gelmiştir ve şöyle der: "... Orada (pisliklerden) iyice
temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da böyle çok temizlenenleri sever"
(9/Tevbe, 108). Bu âyet üzerine Hz. Peygamber, Kubalılara Allah tarafından
övülen temizliklerinin ne olduğunu sorunca, helâda su kullandıklarını söylerler.
Hz.
Peygamber ehemmiyet verilmeyip ihmâl edilmesi mümkün olan idrar bulaşmalarına
ayrı bir ağırlık vererek dikkati çekmekte, ehemmiyetini nazara arzetmektedir:
"Sidikten temizlenin. Zira kabir azabının çoğu sidik yüzündendir." Diğer bazı
hadislerde de kabir azabının sidik ve gıybet yüzünden olduğu belirtilir ki
böylece idrar bulaşmaları bizzat Kur'an-ı Kerim'de "ölmüş kardeşinin etini
yemek" olarak tavsif edilen gıybet kadar kötülenmiş, aynı derekede olduğu ifade
edilmiş oluyor. Ayakta küçük abdest bozulabileceğine dair rivayetler mevcut ise
de, sıçramalardan emin olunmayan hallerde oturarak yapılması gerektiği
anlaşılmaktadır.
Allah Teâlâ belli durumlarda
müslümanlara abdest ve boy abdesti almalarını emretmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Ey iman edenler! Namaza
durmak istediğiniz zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın,
başınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklara kadar yıkayın. Eğer cünüp iseniz
tam temizlenin" (5/Mâide, 6).
Peygamber (s.a.s.)'in de hiç
olmazsa haftada bir kere vücudun tamamen yıkanmasını ve her türlü kirden ve pis
kokulardan arındırılmasını tavsiye ettiğini bilinmektedir. Namaz kılmak için
abdest alınması, belli zaman ve durumlarda boy abdestinin alınması
mecbûriyetinin olması, Müslümanların, ister istemez her an temiz olmaları
sonucunu ortaya çıkaracaktır. Kaldı ki, bir Müslümanın bedenini temizlemesi
sadece abdest ve boy abdesti ile sınırlı kalmaz; gerekli gördüğü her yerde
yıkanmak, yemeklerden önce ve sonra kesinlikle elleri yıkamak, özellikle ağız ve
diş temizliğine dikkat etmek icap eder. Peygamber efendimiz: "Misvak
kullanın, çünkü misvak ağzı temizler" (Buharî, Savm, 27); "Eğer müminlere
güçlük verecek olmasaydım, onlara her namaz için misvak kullanmayı emrederdim"
(Buharî, Cum'a 8; Müslim, Tahâre, 42); "Yemekten önce ve sonra el yıkamak
yemeğe bereket getirir" (Tirmizî, Et'ime, 29) buyurmakla el, ağız ve diş
temizliğine verdiği önemi göstermiştir. Bu sebeple misvak veya fırça kullanarak
dişleri temizlemenin önemli bir sağlık kuralı olduğu unutulmamalıdır.
Beden temizliği konusunda Hz.
Peygamber gusül, abdest, istincâ, istibrâ, misvak gibi buraya kadar belirtmiş
olduğumuz temizliklerin yapılmasını emretmekle kalmaz, başka hususlara da temas
eder. Bu meyanda bıyıkların, tırnakların kesilmesi,  koltuk altı ve etek
traşlarının yapılmasını da emretmiş, bu fazlalıkların atılmasında en çok kırk
günün geçilmemesini istemiştir.
Fazla uzadıkları zaman ve
bakımsız, pis bırakıldıkları zaman birer mikrop yuvası olan tırnaklarla, vücudun
belli yerlerindeki kılların kesilip temizlenmesine de dikkat edilmeli, saç,
sakal, bıyık her zaman taranıp düzeltilmeli ve temiz tutulmalıdır. İbâdetlerle
elde etmek istediğimiz gönül temizliğine giden yolun, beden temizliğinden
geçtiği unutulmamalıdır.