Fecir | Konular | Kitaplar

İbâdet Öncesi Temizlik; Abdest

İbâdet Öncesi Temizlik



İbâdet Öncesi
Temizlik; Abdest
 
Abdest; İslâm'da bazı
ibâdetlerin yerine getirilmesi için yapılan ve bizzat kendisi ibâdet olan
temizlenme demektir. Abdest kelimesi Farsça'da su anlamına gelen "âb" ile el
anlamına gelen "dest" kelimelerinden oluşmuş birleşik bir isimdir. Arapça
karşılığı olan "vudû" kelimesi hadislerde kullanılmıştır. Kur'ân-ı Kerim'de ise
temizlik anlamında "tahâret" ve "zekâ" kelimeleri geçmektedir. Vudû' kelimesi
güzellik ve temizlik anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ibâdete başlanmadan önce
insanın iç dünyasını güzelleştirmesi ve dışını da iyice temizlemesi gerekir.
İslâm'da abdestin farziyetine
"Ey iman edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinizle
birlikte ellerinizi yıkayın. Başınıza meshedin. Her iki topuğunuzla birlikte
ayaklarınızı da (yıkayın)..." (5/Mâide, 6), âyeti delâlet etmektedir. Hz.
Peygamber (s.a.s.)'in abdest almadan hiç bir iş yapmadığını görüyoruz (Elmalılı,
Hak Dini Kur'ân Dili, II, 1583). Ancak abdest her amel ve ibâdet için değil
başta namaz olmak üzere bazı ibâdetler için farz kılınmıştır. Fakat müslümanın
sürekli abdestli bulunması sünnettir.
Abdest her şeyden önce her
türlü pislik ve kirlilikten kurtulmak, yani maddî ve manevî bütün pislik ve
mikroplardan uzak kalmak için İslâm'ın emrettiği önemli bir ibâdettir. Mikrobun
en kolay ürediği yer ağızdır. Ağızdan başlayarak el, yüz ve ayakların günde beş
defa temizlenmesi İslâm'ın temizliğe verdiği önemi gösterir. Böylelikle İslâm
yüzyıllar önce temizliğin üzerinde durup insanoğlunu maddî-manevî her türlü
pislik ve mikroptan korumayı hedeflemiştir. Bunun yanında abdest alan bir insan,
kendini manen temiz ve rahat hisseder ve bu güzel his ve temiz duyguyla Allah'a
ibâdete durur. Bu da ruhun temizliğini sağlamaktadır. İnsanın yaratılış gayesi
olan Allah'a kulluk böyle bir temizleme ameliyesi ile başlayınca insanoğluna
vereceği zevk ve rahatlığın değeri sonsuzdur.
İnsan abdestle bedenen ve mânen
temizlendikten sonra Allah'ın huzuruna çıkar. Böyle bir temizlenme ile günlük
bütün yorgunlukları ve yükleri geride bırakır. Abdest almakla, dünyevî ve uhrevî
birçok fazilet ve güzellikler elde edilir. Hz. Peygamber (s.a.s.) abdestle
ilgili olarak şöyle buyururlar: "Bir müslüman abdest alıp yüzünü yıkadığında,
yüzündeki âzaların işlediği bütün günahları; el ve ayaklarını yıkadığında el ve
ayaklarıyla işlediği bütün hata ve günahları, su damlalarıyla beraber akıp gider
ve kendisi de tertemiz olur. Hatta kirpik ve tırnak diplerindeki günahlarından
eser kalmaz. Âdâp ve erkânına uymak suretiyle abdest alıp kıbleye dönerek:
"Eşhedü en lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden
abdühü ve Rasûlühü" diyen bu kul için cennetin kapıları açılmıştır; o, cennet
kapılarının dilediğinden içeri girer." (Müslim, Tahâre 32, 33; Tirmizî,
Tahâre 2).