Fecir | Konular | Kitaplar

Muharrifler ve Müceddidler

Muharrifler ve Müceddidler



Muharrifler ve Müceddidler

 
Tecdîd, tahrîfin zıddıdır.
Tahrif edileni aslına döndürmeye, tahrip edileni onarmaya, bozulanı yapmaya,
eskiyeni yenilemeye "tecdîd", bunu yapana da "müceddid" denir. Tecdîd, sonradan
uydurmak değildir. Aksine tecdîd, sonradan uydurulmuş şeyleri "asıl"dan
temizlemektir. Bir bid'attan arındırma ameliyesidir. Tecdîd, kesinlikle reform
değildir. Reformda, öze bağlılık aranmaz. "Deforme" olmakla "tahrif" arasında
benzerlik varsa da, bunların izâlesi için yapılan "reform" ile "tecdîd" arasında
mâhiyet farkı vardır.
Reform, orijinali şart koşmaz.
Reformun karşılığı "tecdîd"  değil; "ıslah"tır. Reformasyon, düzeltme,
iyileştirme, daha kullanışlı hale getirme işidir. Elde deforme olmamış bir
"asıl" olmadan bir şey reforme edilebilir, ancak elde tahrif olmamış bir "asıl"
olmadan tecdid gerçekleştirilemez.
Tarih, müceddidlerle
muharrifler arasındaki bitmez tükenmez mücadelenin en büyük şâhididir.
Muharrifler, tarih boyunca hep müceddidlere düşman olagelmişlerdir. Ekmeğini
tahriften çıkaran her tahrifçi, tecdid yanlılarının amansız düşmanıdır. Bu
nedenle de tarihte bir inancın müceddidlerine en çok düşman olanlar, o inancı
inkâr edenler değil; o inancın tahrif edilmiş biçimini kabul edenler olmuştur.

[1]




 



[1]
Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.