Fecir | Konular | Kitaplar

TEVESSÜLÜN ÇEŞİTLERİ Kitap Ve Sünnetin Kavranması

TEVESSÜLÜN ÇEŞİTLERİ




TEVESSÜLÜN
ÇEŞİTLERİ

 



Kitap Ve Sünnetin
Kavranması

 

Tevessülün
çeşitleri bulunduğuna göre şer'î tevessülü bid'at tevessülden ayırmak
gerekmiştir. Bu ayrımı yapabilmek için de bize çelişkili gelen noktaları açığa
kavuşturacak bir şaşmaz ölçüye ihtiyaç vardır.

Bu ölçü, Allah'ın
Kitabı, Resûlü'nün Sünneti ve Selef-i Sâlihîn'in bu ikisini kavrama metodudur.
Allah, bizi Kitap ve Sünneti hakem olarak kabul etmeye çağırmıştır.

«Ey iman edenler!
Allah'a, Resûlüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Allah'a ve âhiret
gününe iman ediyorsanız bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde Allah'a ve Resûlüne
havale edin. Bu, en hayırlısıdır ve en güzel çözüm yoludur.»
(Nisâ, 4/115)

İbn Kesir
radıyallahu anh bu âyetin tefsirinde şöyle der:

«Resûl'ün
sallallahu aleyhi ve sellem getirdiği şeriat yolundan başkasına uyan bir
taraftadır, şeriat ise öbür tarafta. Böyle kimse kendisine açık bir şekilde hak
belli olduktan sonra kasden, bilerek bu tavrı almış bulunmaktadır.»

«Mü'minlerin
yolundan başkasına uyarsa»
kavline gelince bu ilk sıfatıyla birlikte değerlendirilir. Ancak bu muhalefet,
şari'in nassına karşı olabileceği gibi Muhammed ümmetinin ittifak ettiği iyice
bilinen bir konudaki icmâa karşı da olabilir. Peygamber'i tazim, mü'minleri
şereflendirme bâbında bu icmâda bir hatâdan korunmuşluk söz konusudur. Bu konuda
pek çok sahih hadîs vardır ve biz "Usûl Hadîsleri" adlı kitapta bunlardan delil
olabilecek birkaçını zikretmiş bulunmaktayız.

Âlimlerden bir
kısmı icmâ konusundaki delâleti uzak bulsa da uzunca bir düşünmeden sonra icmâın
en güzel ve en kuvvetli istinbat yollarından biri olduğu görülür. Bu yüzden
Allahu Teâlâ şöyle vaidde bulunmuştur.

«Onu döndüğü yola
çevirir ve cehenneme koyarız. O ne kötü bir yerdir.»

Yani, eğer
mü'minlerin yolunu bırakıp yanlış yola girerse, istidrac olarak bu yolu güzel ve
süslü göstermekle ona karşılık verir ve âhirette cehennemi ona mesken kılarız.
Zira hidayetten çıkan kimsenin kıyamet gününde cehennemden başka gidecek yolu
yoktur.[1]

Allah Resûlü
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur

«Ümmetim yetmiş
üç fırkaya ayrılacaktır. Biri hariç tümü cehennemdedir.» Ashab, «Bunlar
kimlerdir ey Allah'ın Resûlü?» diye sorunca, «Benim ve Ashabımın yolundan
gidenler» diyerek cevap vermiştir.[2]



 

 




[1]
İbn Kesir, Kasımî Tefsiri, cilt 5, shf. 457-475.




[2]
Tirmizî, Sahih.