Fecir | Konular | Kitaplar

4) Vesile Âyeti Hakkında Müfessirlerin Görüşleri

4




4) Vesile Âyeti
Hakkında Müfessirlerin Görüşleri

 

«De ki: Sizden bir
zararı gidermeye veya çevirmeye güç yetiremeyen, Allah'tan başka ilâh olarak
nitelediklerinize haydi dua edin! Dua ettikleri, hangileri daha yakın olacak
diye Rablerine vesile ararlar. Rahmetini umarak azabınan korkarlar. Şüphesiz
Rabbinin azabı sakınılası bir şeydir.»
(İsrâ,
17/56-57)

Bu âyette vesile,
Allah'a yakın olmaktır.

Allah, sâlih
kimseler konusunda ileri giderek Allah'ın hakkını kullarına sarfedenlere
hitabında der ki: Allah'tan başka taptıklarınız sizin gibi nefislerine fayda
veya zarar vermeye güç yetiremeyen kullardır. Bu haldeyken başkalarına nasıl
yaptırımda bulunabilirler. Bu kimseler meşru bir şekilde Allah'a yakınlık
ararlar. Rahmetini umar, azabından korkarlar. Allah'ın azabından ancak hüsrana
uğramışlar emin olur.

Bu âyetle
Allah'tan başkasından meded ummanın mübahlığına delil getirenler Allah'ın
kelâmını gerçek anlamından saptırmış olmaktadırlar.

Allah'ın emrettiği
vesile, razı kılacak salih amelle Allah'a yakın olma talebidir. İnanç
konularındaki dengeli görüşlerinde ve kavrayışlarının derinliğinde ümmetin
ittifak ettiği müfessirler arasında bu konu tartışmasız böyledir.

İbn Kesir
radıyallahu anh tefsirinde bu âyet hakkında şunları der:

«Allah'ı mü'min
kullarına takvayı emrederek buyuruyor. Takva, taat ile birlikte anıldığında
murad, haramlardan kaçınmak ve yasakları terk etmek olur. Allah, bundan sonra
«O'na vesile arayın» buyuruyor.»

Süfyan-ı Sevrî
Talha'dan, Talha Atâ'dan, o da İbn Abbâs'dan rivayet etmiştir ki: «Vesile,
yakınlıktır.» Mücâhid, Ebû Vail, Hasan, Katâde, Abdullah b. Kesir, Süddî, İbn
Zeyd de radıyallahu anhüm böyle demiştir. Katâde der ki: «O'na vesile
arayın; O'na, razı kılacak amel ve taatla yaklaşın demektir.» Şu imamlar da
böyle söylemiştir. Bu konuda müfessirler arasında ihtilâf yoktur.

Büyük müfessir
âlim Muhammed Emin Şankıtî bu iki âyetin (İsrâ, 56-57) tefisirinde[1]
şunları söyler: «Âlimlerin çoğu, buradaki vesile'nin Muhammed'in
getirdiklerine uygun şekilde emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak Allah'a
yaklaşmak olduğu konusunda görüş birliği içindedirler. Zira bu, tek başına
Allah'ın rızasını kazanmaya ileten, katındaki dünya ve âhiret hayırlarını elde
etmeyi sağlayan yoldur.»[2]

 

 




[1]
Tefsir-i İbn Kesir - Mâide, 5/35.




[2]
Eduau'l-Beyan, cilt 2, shf. 86.