Fecir | Konular | Kitaplar

2) Ulûhiyet Tevhidi

2



2) Ulûhiyet Tevhidi:
 
Ulûhiyet tevhidi, Allah'a, Onun
belirlediği ibâdet şekilleri ile ibâdet etmektir. İbâdette  Allah'ı birlemek,
başkasını O'na ortak kabul etmemektir. Kalbin korkarak ve ümit ederek Allah'a
bağlanmasıdır. Ulûhiyet tevhidi; ibâdette, boyun eğmede, hüküm koymada, kesin
itaatte tek ve ortağı olmayan Allah'ı birlemektir.             
Rubûbiyet ve ulûhiyet tevhidi
beraber olmalıdır. Bunlardan biri bulunmazsa kişi muvahhid olamaz ve şirke
düşer. Müşrikler, rubûbiyet tevhidini kabul ediyorlardı. Ancak bununla birlikte
putlara tapıyorlar ve yeryüzünde Allah'ı tek hüküm koyucu olarak kabul
etmiyorlardı. Aynı şekilde ehli kitap da, Allah'ın yeryüzünü yarattığını kabul
ediyor, fakat O'na oğul isnat ederek ve helâl-haram kılma yetkilerini din
adamlarına vererek şirke düşmüşlerdir. Ulûhiyet tevhidi çok önemlidir. Bütün
peygamberlerin tebliğlerinde en çok vurguladıkları husus ulûhiyet tevhididir:

"Biz her kavme: ‘Allah'a
ibadet edin; sizin O'ndan başka ilahınız yoktur' (diye tebliğ etmesi için) bir
peygamber gönderdik." (16/Nahl, 36)
"(Nuh): ‘Ey kavmim! Allah'a
kulluk/ibâdet edin, sizin O'ndan başka ilâhınız yoktur' dedi." (7/A'raf,
59). (Diğer peygamberlerin aynı mesajı için bkz. 7/A'râf, 65, 73, 85; 12/Yûsuf,
40; 11/Hûd, 1-2.)
Tevhidin şiarı, Lâ ilâhe
illâllah'tır. Bu ifâde, ulûhiyeti Allah'tan başka her şeyden kaldırıp atmayı ve
ulûhiyeti sadece O'na has kılmayı içermektedir.
"Böyledir. Allah, hakkın ta
kendisidir. O'nu bırakıp taptıkları ise bâtıldan başka bir şey değildir. Doğrusu
Allah yücedir, büyüktür." (22/Hacc, 62)      
Bunun en açık tezahürü,
Allah'ın emirleri ile, sevilen kişi veya herhangi bir şeyin istekleri
çatıştığında, Allah'ın emirlerini tercih etmemektir.
"İnsanlar arasında Allah'ı
bırakıp, O'na koştukları eşleri ilâh olarak benimseyenler ve onları Allah'ı
severcesine sevenler vardır. Mü'minlerin Allah'ı sevmesi ise hepsinden
kuvvetlidir." (2/Bakara, 165)
Peygamberlerin görevleriyle
ilgili ayetler, tevhid'in temelinin Allah'a ibadet etmek olduğunu açıkça beyan
ediyor. Peygamberlerin gönderilişlerindeki temel amaç, insanları Allah'a ibâdet
etmeye çağırmaktır. O halde "ibadet" kavramının Kur'an'da hangi anlamlarda
kullanıldığını kısaca görelim[1]:



                                                                                             




 



[1]
Ahmet Kalkan, İslam Akaidi: 237. Ahmet Kalkan, Kur'an Kavram Tefsiri.