Fecir | Konular | Kitaplar

Sonuç.

Sonuç



Sonuç

 

1.
Lâ ilâhe illâllah; hiç bir zaman "Allah'tan başka yaratıcı yoktur" olarak
algılanmamıştır.

2.
Lâ ilâhe illâllah'ın insanlardan ne tür sorumluluk istediğinin farkındaydılar.

3.
Lâ ilâhe illâllah; söyleminin pratiğe yansıyacağının da farkındaydılar.

4.
Diğer kavimler gibi bunlar da amellerine geçiremeyeceklerini/geçirmeyeceklerini
bildikleri için Kelime-i Tevhidi benimsemediler ve haliyle de dillle söyleme
gereğini bile duymadılar.

Devam ediyoruz;

Resulullah (s.a.v.); Aynı sıcak daveti ölüm
döşeğindeki amcasına da yapmıştı: "Amcacığım! Gel Lâ ilâhe illâllah de."

Amcasından beklenen; "-Tamam yeğenim, madem
o kadar çok istiyorsun, madem benim Lâ ilâhe illâllah deyişim seni çok
sevindirecek, işte söylüyorum ...Artık rahatla..." İdi... Fakat amcası da
biliyordu ki Lâ ilâhe illâllah derken o ana kadarki geçmişine sünger çekip
farklı bir dine girecekti.

Yoksa sadece o sözü dille söylemek cennete
girmek için yeterli olsaydı, niçin söylemesin ki? Ve söylemedi. Amcası biliyordu
ki, amele geçmeyen söz para etmezdi.

İşte son peygamberin tevhide davette
amcasının tavrı...

Bu sahifeye kadar anlatmak istediğimizi
kısaca özetlersek; "Allah'tan başka ilah yoktur" derken ilah anlayışı hiçbir
zaman "yaratıcı" olarak algılanmamıştır.



[1]

 



[1]
Feyzullah Birışık, % Kaç Müslümanım, Karınca Yayınları: 34-35.