Fecir | Konular | Kitaplar

Şefî'

Şefî




Şefî'
 
Şefî'; Şefaatçi demektir.
"Yoksa Allah'tan başka
şefaat ediciler mi edindiler? De ki: "Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve
akıl da erdiremiyorlarsa?" De ki: "Şefaatin tümü Allah'ındır.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz."
(Zümer: 39/43-44)
Allah'a şirk koşarak iman
edenler O'nun huzuruna getirildiklerinde mutlaka bir şefaatçinin arkasına
sığınacaklarını ve o şefaatçinin kendilerine yardımcı olacağını zannederler.
İnançlarına göre bu şefaatçi kimi zaman onların günahlarını yüklenecek, kimi
zaman da onları savunarak temize çıkaracaktır. Bu yüzden dünya hayatında sürekli
bu sözde şefaatçiyi razı etmeye çalışırlar, daima onu zikrederler. Halbuki bu
asla gerçekleşmeyecek olan bir zandır. Allah birçok ayette din gününde -Allah'ın
dilemesi dışında- kimsenin kimseye şefaat edemeyeceğini bildirmiştir.
"Dinlerini bir oyun ve
eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak.
Onunla (Kur'an'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake
düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır;
her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz..." (En'âm: 6/70)
O gün kimse kimse ile dost
değildir, kimse de bir başkasının günahını yüklenemez. Allah ancak kendisinden
hoşnut olunacak kişinin şefaat edebileceğini söyler. Bu kişi de elbette yalnızca
doğruyu söyleyecektir. İnkar edenler için o gün ne bir yardımcı ne de bir
şefaatçi vardır. Hiç kimse kimse adına birşey ödeyemez. O gün hiçbir destek,
hiçbir alışveriş ve hiçbir şefaat yoktur. Hiçbir insanın Allah'tan başka velisi
ve şefaatçisi de yoktur...
"Allah; gökleri, yeri ve
ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun
dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek
misiniz?" (Secde: 32/4)[1]

 





[1] Ahmet
Kalkan Kur'an Kavram Tefsiri.