Fecir | Konular | Kitaplar

Tevhid'in Çeşitleri

Tevhid

Tevhid'in
Çeşitleri

Tevhid:
Sözlük anlamı itibariyle bir şeyi bir kılmak, bir bilmek demektir. Bu ise ancak
nefy ve isbat (olumsuz ve olumlu ifade) ile gerçekleşir. Yani tevhid olunanın
dışında kalanlar hakkında hükmün sözkonusu olmadığını belirtmek ile aynı hükmü
tevhid olunan hakkında sabit kabul etmekten ibarettir. Çünkü tek başına nefy
ta'tildir, tek başına isbat ise bu hususta başkasının ortak olamayacağı anlamını
ifade etmez. Mesela insan "Allah'tan başka ilah olmadığına" şahidlik ederek yüce
Allah'ın dışındaki bütün varlıklardan uluhiyeti nefyedip, yalnızca yüce Allah
hakkında sabit kabul etmedikçe tevhidi tamam olamaz.

Terim olarak da
-müellif- tevhidi "tevhid yalnızca yüce Allah'a ibadet etmektir" diye tanımlamış
bulunmaktadır. Yani O'na hiçbir şeyi ortak koşmaksızın Allah'a bir ve tek olarak
ibadet etmektir. Severek, tazim ederek, mükâfatını umarak, cezasından korkarak
yalnızca O'na ibadet etmek demektir.

Müellifin
-Allah ona rahmet etsin- kastettiği tevhid, gerçekleştirmek için
peygamberlerin gönderildiği tevhiddir. Çünkü peygamberlerle ümmetleri arasında
görüş ayrılığının çıktığı ve anlamı farklı yerlere çekilen tevhid odur.

Diğer taraftan
tevhidin daha genel bir tanımı da vardır. O da şudur: "Yüce Allah'ı O'na has
olan özelliklerde bir ve tek olarak bilmek ve tanımaktır." Bunun da üç türü
vardır:

1-
Rubûbiyetin tevhidi: Yaratmak, malik olmak ve tedbir ve idare
bakımlarından yüce Allah'ı bir ve tek kabul etmektir. Yüce Allah şöyle
buyurmaktadır:

"Allah herşeyin
yaratıcısıdır."
(ez-Zümer, 39/62)

"Gökten ve yerden
size Allah'tan başka rızık veren herhangi bir yaratıcı var mıdır? O'ndan başka
hiçbir ilah yoktur."
(Fatır, 35/3)

Yine yüce Allah
şöyle buyurmaktadır:

"Bütün mülk elinde
bulunanın şanı ne yücedir! O, herşeye kadirdir."
(Mülk, 67/1)

"İyi bilin ki
yaratmak da, emretmek de yalnız O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah'ın şanı ne
yücedir!"
(el-Araf, 7/54)

2-
Ulûhiyetin tevhidi: Bu da yalnızca yüce Allah'a ibadet etmesi demektir.
Kişinin Allah ile birlikte kendisine ibadet edeceği yahut Allah'a yakınlaştığı
gibi kendisine yakınlaşmak arzu edeceği herhangi bir varlık edinmemesi demektir.

3-
İsim ve sıfatların tevhidi: Allah'ın kitabı ve Rasûlünün sünnetinde vârid
olmuş isim ve sıfatları ile Allah'ı birlemek demektir. Bu da hakkında sabit
görülen isim ve sıfatları kabul etmek, nefyedilenleri de nefyetmekle olur.
Herhangi bir şekilde tahrife, ta'tile gitmeksizin, keyfiyetlendirmeye ya da
temsile kalkışmaksızın bunların yapılması gerekir.